Bundan tam dokuz yıl öncesiydi. Kalbimin ritminde yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Sabah yorgun uyanmalar, gün içerisinde enerjimi toparlayamama ve hissettiğim güçlü atımlar benim için oldukça endişe vericiydi.
Hemen doktor randevusu alındı, kontroller yapıldı. Kalbimin düzensiz atımlar yaptığı açıklandı ve atımları hissettiğim zaman kullanmam gereken ilaç reçetesi ile eve döndüm. İlaçları kullanmadım. Bu durumun altında yatan kök sebebe ulaşmak istedim. Bunun üzerine “nefes terapistliği” eğitimi aldım. Yoga eğitmenliği süreci içerisinde ise, nefes çalışmaları üzerine yoğunlaştım. Kalbimin ritim sorunu kendiliğinden düzeldi. Ne mi değişti? Zihin yapım. Günlük bilinçli nefes çalışmalarıma devam ediyorum. Herkese tavsiye ediyorum.
Konu esasen çok geniş ancak burada kısıtlı bir alanda yoğunlaştırarak sunabiliyoruz.
Yukarıda bahsettiğim deneyimimden yola koyularak, bu yazıda nefes konusunu, yoganın bizlere sunduğu pencereden paylaşmak istiyorum.
Yoga öğretilerinde konu, “zihin ve nefes arasındaki bağ en dikkate değer olandır” diye tanımlanıyor. Duruşların (asanalar) uygulanması esnasında nefesin öğretmenimiz olması esastır.
Yogada nefes çalışmaları için “Pranayama” sözcüğü kullanılır. “Pranayama” sözcüğü iki terimden oluşur. “Ayama” esnetmek, genişletmek anlamlarına gelir. “Prana” ise temel yaşam gücü ya da sonsuza dek her yerde olan anlamlarına gelmektedir.
“Pranayama” yaşam gücünün (Prana) bedendeki durumunu kontrol eden, bedende artmasını sağlayan ve düzenleyen nefes teknikleri alıştırmalarına denir.
“Pranamaya”nın bileşenleri nefes vermeyi, nefes almayı ve nefesin duraklatılmasını içerir. Bedenin nefese, nefesin ise bedene nasıl yanıt verdiği, bu üç sürecin düzenlenmesi, uzunluklarının değiştirilmesi ve bu değişimin belli bir süre muhafaza edilmesi ile bir bütünlük içerisinde deneyimlenmelidir.
Yoga Sutralar, düzenli ve bilinçli “Pranayama” çalıştıkça, zihindeki örtünün yavaş yavaş kalkacağını ve zihin berraklığının artacağını söyler. “Pranayama”nın nefese dair ilk ve en önemli farkındalık olduğunu tanımlar.
“Pranayama” çalışmalarında, aldığımız nefesin, verdiğimiz nefesin, nefesler arasındaki doğal duraklamaların bilinçli olarak gerçekleşmesine tanıklık ederiz. Dikkatimiz nefesimizdedir ve uyanık zihni korumak önemlidir.
“Pranayama” öğretisinde, nefes vermenin nefes almaktan çok daha önemli bir eylem olduğu belirtilir. “Yoga Sutralar”da nefes şu önem sırası ile ele alınmaktadır:
-Nefesi boşaltma (Bahya Vrtti)
-Nefes alma (Abhyantara Vrtti)
-Nefes tutma (Stambha Vrtti)
Eğer nefes vermenin niteliği iyi değilse “Pranayama” çalışmasının sonuçları kişi için olumsuz olabilir. Bir birey nefesini yavaş ve sessizce boşaltamıyorsa, bu durum bireyin zihnen veya bir rahatsızlıktan dolayı “Pranamaya” için henüz hazır olmadığı anlamını taşır. Nefesi tamamen boşalttığımızda yeni nefes alabilmemiz ve onu içimizde tutabilmemiz mümkündür.
Ayurvedik metinlerde “bedenin doğal dürtüsünün asla baskılanmaması” önerilir. Nefes vermek ve nefes almak bedenimizin doğal dürtüsüdür.
Doğanın sirkadyen ritminden uzaklaşmış modern yaşam modelinde, çekildiğimiz konfor alanlarında, sürekli bir çabukluk hali ve performans sistemi içerisindeyiz. Aslında gerçekten “acil durum butonu” olarak kullanmamız gereken sempatik sinir sistemimiz, zihnimizin betimlediği “Bu aslan her an beni yiyebilir” düşüncesi ile tetikleniyor. Zihin bu tetiklenmeyi 7/24 sürdürme eğilimi gösterebiliyor. Sonuç olarak zihin yapımızın yarattığı yanılgılı durum ilk olarak bedenimizin en doğal dürtüsü olan nefes ritmimizi bozuyor.
Zihin aktivitelerinin nefesimizi etkilemesi gibi bilinçli nefes de zihnin durumunu etkileyecek etkiler. “Pranamaya” çalışmalarında dikkatimizi nefesimize veririz. Kendimizi, nefesimize tanık olmaya davet ederiz. Düzenli pratik edilmesiyle, nefes çalışmaları zihnin durumunu etkilemeye başlar. Pranayama bilinçli nefestir. Nefesimizi bilinçli bir şekilde varoluş gücüne davet ettiğimizde, zihnimizde ve bedenimizdeki saflığa ve pürüzsüz akışa engel olan şeyleri uzaklaştırıp, hatalı kavrayışı (avidya) azaltabiliriz.
“Pranayama” pratiğinde birçok teknik bulunmaktadır, çalışmaların yetkin bir öğretmenin rehberliğiyle uygulanması önerilir. Çocukluk yaşları itibari ile nefes bilincinin bedenin zekasına sürekli hatırlatılması çok önemlidir.
Nefes kendimizi tanımak, anlamak, aşmak için varoluşumuza harika bir hediyedir. Hiçbir yargı, eleştiri ya da sansür olmadan zihni gözlemleme fırsatı sunar.
Namaste…