Salı, 17 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

En büyük krizin 7. yılı

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 22 Kasım 2022 08:06
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Cenk Başlamış-Fuad Safarov

Türkiye’nin hava sahasını ihlal eden bir Rus savaş uçağını düşürmesinin üzerinden tam yedi yıl geçti. Türk-Rus ilişkilerinde etkisi hâlâ süren uçak düşürme olayı 24 Kasım 2015 tarihinde Hatay’ın Yayladağı ilçesinde yaşandı. Türk tarafının açıklamasına göre, hava sahasını beş dakika içinde 10 kez ihlal eden SU-24 tipi uçak uyarılara rağmen ihlale devam edince iki Türk F-16’sı tarafından saat 09.24’te düşürüldü.

Haberi ilk olarak Anadolu Ajansı (AA), Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına dayanarak duyurdu. Fakat AA daha sonra yine aynı kaynaklara dayanarak haberini, “İlk bilgilendirme notunda uçağın Rus uçağı olduğuna dair ifade, basındaki haberlerden hareketle kullanılmıştır. Yani Rus uçağı olduğu tahmin ediliyor anlamında…” diye düzeltti. Başka bir ifadeyle, düşürülen uçağın önce Rus uçağı olduğu açıklandı, daha sonra ise bu bilgi yalanlandı.

Sabah saatlerinde yaşanan olayın ardından Rus tarafı sessizliğe gömüldü ve bir süre hiçbir açıklama yapmadı. Derken, yaklaşık 5-6 saat sonra, televizyon kameralarının karşısına geçen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, iktidar döneminin en sert açıklamalarından birini yaptı. Putin, Ürdün Kralı II. Abdullah ile buluşması öncesinde gazetecilere şunları söyledi:

“Rus uçağının düşürülmesini sırtımızdan bıçaklanmak olarak yorumluyoruz. Bizimle acil bir şekilde gerekli teması kurmak yerine, bildiğimiz üzere Türkiye NATO’daki ortaklarına bu konuyu görüşmek için başvurmuş. Sanki onlar bizim değil biz onların uçağını vurmuşuz.”

Yani Ruslar aslında uçağın düşürülmesinden ve pilotunun ölmesinden çok Türk tarafının kendileriyle iletişime geçmek yerine NATO ile temas kurmasına öfkelenmişti.

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım günü, İstanbul’daki İSEDAK toplantısının açılışındaki konuşmasında, uçağın milliyetinin belirsiz olduğunu, sınır ihlali yaptığını, 5 dakikada 10 kez ikaz edildiğini söyledi. Erdoğan, uçağın ihlali sürdürmekte ısrarlı olması nedeniyle ateş açıldığını, uçağın Türkiye sınırlarında vurulduğunu açıkladı. Uçağın Rusya’ya ait olduğunun sonradan öğrenildiğini söyleyen Erdoğan, olayın hemen ardından BM ve NATO’nun bilgilendirildiğini ifade etti. Rusya’nın Türkmen bölgesindeki bombardımanlarından rahatsızlığını dile getiren “Orada DAEŞ yok” diyen Erdoğan, Rusların daha önce de sınır ihlalinde bulunduğunu hatırlattı.

17 Aralık 2015 tarihinde düzenlediği basın toplantısında Putin, gazeteci Fuad Safarov’un sorusu üzerine, “Bu gerçekten trajik bir kaza olsaydı ki olaydan sonra bunu, o uçağın bir Rus uçağı olduğunu bilmediklerini duyduk. Böyle bir durumda normalde ne yapılması gerekir? Sonuçta insanlarımız öldü. Telefon açarsınız ve kendinizi izah edersiniz. Ancak onlar Brüksel’e koştular ve onları korumalarını istediler. Onlara hiçbir şey yapmamıştık” dedi.

Uçağı düşürme emrini kimin verdiği, sonradan bunun Türk-Rus ilişkilerini bozmaya yönelik bir FETÖ kumpası olduğu haberleri yayılsa da hep muallakta kaldı.

Olayın yaşandığı tarihten birkaç ay önce hükümetten ayrılan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan geçen yıl aniden bu konuyu gündeme getirdi. Babacan, “O uçağı düşürme talimatını kim verdi onun yarışı oldu, Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasında ‘sen talimat verdin, ben talimat verdim diye…” dedi.

Ardından, dönemin Başbakanı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun yardımcısı Sema Silkin Ün, kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımlarla Babacan’a şöyle yanıt verdi:

“Peki o gün ne yaşandı? Akar Davutoğlu’nu aradı. ‘Rus uçağını düşürdük’ dedi. Davutoğlu’nun yanıtı şu oldu: ‘Rus uçağı demeyin. ‘Biz düşürdük demeyin. Kimliği belirsiz bir uçak sınır ihlali nedeniyle düşürülmüştür’ deyin. Rusya da Türkiye de büyük devlettir. Biz aramızda bunu konuşalım. Bu konuşmanın 10 dakika sonrasında talimatının kimlerce verildiği meçhul olan ‘Rus uçağı düşürüldü’ açıklaması Cumhurbaşkanlığı’ndan yapıldı. Davutoğlu tekrar Akar’ı aradı ve ‘bu açıklama verdiğim talimata rağmen nasıl yapıldı derhal çekilsin’ dedi. GK Başkanı Başbakan’a kendisinin de şaşırdığını kendilerinin talimatını Cumhurbaşkanlığı’na ilettiğini söyledi.”

 

 

Emri kim vermiş olursa olsun, SU-24’ün düşürülmesi Türk-Rus ilişkileri açısından yıkıcı sonuçlar doğurdu. Rusya Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulamaya başladı ve iki ülke arasında dokuz ay süren ağır bir kriz dönemi başladı.

Türkiye’ye tahminen 10 milyar dolara mal olan yaptırımlar sadece ekonomiyle sınırlı değildi; kriz süresince Türkiye Suriye’de oyun dışı kaldı. Propaganda savaşı da başlatan Moskova neredeyse her gün Türkiye’yi suçlayan açıklamalar yaptı, çeşitli iddialar ortaya attı.

Kriz yaklaşık dokuz ay sürdü ve tarih boyunca bir çok kez savaşan, birbirlerine mesafeli duran ya da kucaklaşan iki ülke yeniden el sıkıştı. El sıkışma sayesinde iki ülke de bazı isteklerine kavuştu: Rusya Türk Akımı Doğal Gaz Projesi’nin yapılmasını ve Akkuyu Nükleer Santrali’ne stratejik yatırım statüsü verilmesini sağladı; Türkiye ise dokuz ay boyunca uzak kaldığı Suriye’ye dönebildi ve kendisi için önemli olan operasyonları yapabildi.

Ama uçak olayının asıl önemli sonucu Türk-Rus ilişkilerinin dengesini bozması oldu. O ana kadar nispeten dengeli giden ilişkiler bozuldu ve inisiyatifi ele geçiren Rusya Türkiye’ye karşı daha avantajlı konuma yükseldi.

Bugün Türkiye’de pek çok kişi uçak krizine geçmişte yaşanmış ve artık tarih sayfasındaki yerini almış eski bir sorun gözüyle baksa da 24 Kasım 2015 Türk-Rus ilişkilerinde bir milat oldu.

İlgili yazılar:

https://medyagunlugu.com/haber/su-24-gercekleri-48266

https://medyagunlugu.com/haber/rusya-magduru-isadamindan-erdogana-mektup-41853

https://medyagunlugu.com/haber/su-anda-moskovada-turk-olmak-istemezdim-40609

https://medyagunlugu.com/haber/rus-ucaginin-dusuruldugu-gun-neler-yasandi-50328

https://medyagunlugu.com/haber/rusyadan-ozur-diledik-mi-48821

https://medyagunlugu.com/haber/ucagin-intikami-sonuna-kadar-alindi-50351

Not: Bu yazı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale 24 Kasım aldatmacası
Sonraki Makale Leman’dan ‘2022 Rabia Kupası’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe Yazıları

İsrail BOP planına sadık kalıyor

Hasan Sevilir Aşan
16 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Kayarak, koşarak ya da uçarak gelen yemekler

Dr. Nevin Sütlaş
15 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Bir Türk’ün Tahran günlüğü…

İsmail Boy
14 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Hayat bayram olsa

Hasan Sevilir Aşan
12 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?