Cuma, 4 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Genlerle gelen sağlık kurgusu

Halil Ocaklı
Son güncelleme: 11 Mart 2025 09:15
Halil Ocaklı
Paylaş
Paylaş

Antik tıp sistemi Ayurveda’da, her bireyin emsalsiz bir varoluş anayasası bulunduğu anlatılır. Sanskritçe Prakriti kavramıyla açıklanan bu anayasaya göre, özgün doğamız döllenmeyle ana rahminde etkinleşir ve yaşam boyunca değişmeden kalır.

Gerçek doğum günü, aslında döl yatağındaki buluşma günüdür. Fizyo-biyolojik, psikolojik, bilişsel ve ussal alanlardaki karakteristik özellikler, o gün tekil bir dizgide birleşir. Prakriti, eş zamanlı olarak yaşam amacı doğrultusunda, genlerimizde yüklü gelen kurguyu tanımlar.

Prakriti, gebe kalma anına kadarki fabrika ayarları konfigürasyonudur. Embriyonik gelişim başladıktan sonraki tüm değişim ve dönüşümler, Vikriti kavramı ile açıklanır. Prakriti (genetik etkenler) ile Vikriti (epigenetik etkenler) birlikte, tekil bireyin özgün doğa yapısını ifade eder.

Sağlıklı bir ortamda yetişen embriyo, optimal sağlık dengesine sahip olarak doğar. Öte yandan annenin beslenme ve yaşam biçimi, bebeğin doğduğu ve büyüdüğü coğrafya, ebeveynlerin yaşı ve aralarındaki ilişki gibi koşullar, Vikriti’yi etkiler.

Her canlı organizmanın özgün doğası yaşamın her gününde sağlığı korumak ve kendini iyileştirmek için çaba içinde olur. Basit bir parmak kesiğinde bile yaranın kabuk bağlaması, canlı yapıların kendini iyileştirme kurgusu içindeki çabasını gösterir.

Bunun için gereken fakat zaten herkesin kendi özgün doğasında var olan genotip bilgiler sayesinde, doğanın günlük, mevsimsel ve yıllık döngüsel değişkenlerine uyum sağlarız.

Dolayısıyla kendi varoluş kodlarındaki sağlık kurgusu ile uyumlu bir yaşam sürebilenler, sağlıklı yaşar, sağlıklı yaşlanır ve sağlıklı ölür. Ancak bireyin içinde yetiştiği kültürel çevrenin yaşama dair koşulladığı yeni bilgiler, genlerde gelen sağlıkla ilgili bilgileri örtüleyebilir. Bu yüzden insan erişkinleştikçe, diğer canlılardan farklı olarak sezgisel kavrayışı vasatlaşır.

Parmak izi gibi benzersiz olduğu kabul edilen özgün doğamızı bilmek, Ayurveda sağlık felsefesinin temel amaçlarından biridir. Dogmatik öğrenişler ile yanılgıların bilinç ve duyuları örtülemesi durumunda, özgün doğa kodlarındaki bilgiler sezinlenemeyebilir.

Kişi o zaman özgün doğasıyla ters düşen bir yaşantıya yöneldiğini fark etmeyebilir. Homeostaz dengesi bozulur, patolojik durumlar belirir. Bundan dolayı; yaşam, beslenme, düşünme ve davranış biçimleriyle bağlantılı seçimlerimizin, özgün doğamız ile uyumlu olması önemlidir.

Bireyin Vikriti doğasını oluşturan baskın enerji bileşim modeline göre, insanlar 3 temel gruba ayrılır. Bu gruplara Dosha adı verilir. Vücudun biyoenerji özelliklerini tanımlayan Dosha sistemi, Ayurveda’nın ana temalarından biridir.

Vata Dosha kinetik enerjiyi yönetir, Pitta Dosha termal enerjiyi yönetir ve son olarak Kapha Dosha potansiyel enerjiyi yönetir. Kişi her bakımdan kendini tam sağlıklı hissediyor ve mutlu ise, Doshalar denge ve uyum içindedir.

Üç Dosha’dan bir ya da ikisinin aşırı yükselmesi, Doshalar arası denge yitimine işaret eder.  Dengesizliğini ortaya çıkarmak yoluyla, genel sağlık risklerine karşı ayrıntılı parametreler yakalanabilir, böylece kişisel “wellness” rejimi belirlenebilir.

Dosha dengesizliği yaşam ve beslenme biçimindeki ayarlamalarla düzeltilebilir ama düzeltilmezse, sıkıntılar kronikleşmeye doğru ilerler.

İçsel arı sesi sezinlemenin koşulu olarak, bilinç ve duyuların örtülenmemiş olması gerektiği vurgulanır. Aksi taktirde içsel arı sesi duyduğumuzu sanıp, aslında yalnızca dünyevi tutkuların sesini duyuyor olabiliriz.

Tutkular bizi rasyonellikten alır, yönetilemez yanılgılara sürükler. Örneğin “abi ben yazın bile acısız yiyemem” söylemi aslında edinilmiş bir yanılgıdır çünkü gerçekte vücudun sıcaklarda acılı yeme isteği söz konusu dahi olamaz.

İçsel ses aracılığıyla nelerin size iyi gelip gelemeyeceğini sezgisel olarak bilirsiniz. Özgün doğamız bize ne kadar çalışmamız, dinlenmemiz uyumamız, yemek yememiz, sosyalleşmemiz ya da spor yapmamız gerektiğini fısıldar.

Bugün, bilinç ve duyuların üzerindeki örtülerin kalkmasına katkı sağlamak adına bir adım atabiliriz. Şiddet içeren besinleri yani yüzü ve sinir sitemi olan canlıları yemeyi azaltabiliriz.

Doshalar konusu basit gibi görünür ama oldukça karmaşıktır ve zaman ister.

Ayrıntılı bilgi için David Frawley’nin Purnam Yayınlarından çıkan “Yoga ve Ayurveda” adlı eserini okuyabilirsiniz ve/veya medyagunlugu.com sitesindeki sayfalarımızı takip edebilirsiniz.

Not: Bu yazı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanHalil Ocaklı
Takip et:
Bayburt'un Sisne köyünde doğdu (1964). Almanya'da gurbetçi bir çocuk olarak büyüdü ve burada Yunan-Roma tarihi okudu. California Berkeley Üniversitesi'nde Proto-Altayca ve Japonca ilişkileri üzerine çalıştı. Bu süreçte Japonya'da Kyushu Üniversitesi'nde bir sömestr geçirdi. Çalışma alanı: Diyakronik (Artsüremli) Proto-Dil Tipolojisi. Türkiye ve ABD'de profesyonel turist rehberliği ve çevirmenlik yaptı, 50'den fazla ülke gezdi. Rodos'ta otel işletmeciliği yaptı. Hindistan'da çeşitli eğitimler aldı. Rusya'da Tver Devlet Üniversitesi'nde çalışırken Olga ile evlendi. Kadim Vedanta felsefesine derin bir ilgi duyuyor. Aksiyon dolu 35 yılın ardından, şimdi Bergamo (İtalya) ve Antalya'nın sade sakinlerinden biri olmaya çalışıyor.
Önceki Makale Youtube birinci, Instagram ikinci
Sonraki Makale 15 maddede Anna Karenina…

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Süreç uzun ince bir yol

Gürsel Demirok
4 Temmuz 2025
ManşetSerbest Kürsü

Özgürlüğün pozitifi negatifi

Medya Günlüğü
4 Temmuz 2025
EditörSerbest Kürsü

ABD’lilerin İran’dan kaçışı

Alper Eliçin
3 Temmuz 2025
EditörSerbest Kürsü

Gelişen ekonomilerin altın ilgisi

Metin Duyar
3 Temmuz 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?