Biz yazımızı yazarız, okumayan okumasın.
Şu, bu, o okumadı diye yazılmış bir yazı yazılmamış hâle düşmez.
Lorca büyük bir şairdir. İspanyolca yazar şiirlerini, neden mi İspanyolca yazar çünkü Lorca İspanyol.
Tahmin ederim ki Bay Joseph Borelli (*) ana lisanı olan İspanyolcanın tadına en çok Lorca şiirlerini okurken varır, eğer biliyorsa okuyorsa.
Bizim de Süleyman’ımız var. Uluçamgil Süleyman.
Şairimiz Süleyman Uluçamgil’in şairlik babında Lorca’dan geri kalır yanı yoktur.
Lorca İspanyolca bayrağının edebiyat göklerindeki dalgalanmasıdır, Süleyman Uluçamgil de Türkçe bir edebiyat bayrağıdır Kıbrıs göklerinde dalgalanan.
Şiirden başka ortak noktaları da var.
İkisi de zalime, zalimin zulmüne karşı direnmiş, hayatları pahasına direnmiş ve kısacık ömürlerini eşsiz bir hayat haline getirmişlerdir, ölürüm de hürriyetimden vazgeçmem diyerek.
Belki bilmezsin Bay Borelli, 1898 yılında doğan Federico Garcia Lorca 1936 yılında sizin kutsal kralınız Franco’nun Falanjistleri tarafından 1936 yılında henüz 38 yaşında iken katledilmiştir.
Bizim Süleyman Uluçamgil’imiz de 1944 yılında doğmuş ve 1964 yılında İstanbul’da devam ettiği yüksek öğrenimini terk ederek halkının direnişine katılmak için gönüllü geldiği Dillirga’da bubi tuzağı marifetiyle Başpiskopos Makarios ve Grivas’ın EOKA çetecileri tarafından katledilmişti.
“Ben İspanyol’um nasıl bilmem” diyeceksen Bay Borelli, Lorca’yı bilen bir İspanyol, zulme uğramış, zalime yıllarca direnen ve hürriyetini uğruna her şeyini vermeye hazır bir halkın (Kıbrıs Türk halkı) karşısında ve zalimlerin yanında yer almaz, alamaz.
Bir İspanyol, hürriyeti için yıllarca direnen bir halkın karşısında ve zalimlerin yanında yer alıyorsa, o İspanyol Lorca’nın şiirleriyle değil, Franco’nun emirleri ile var etmektedir kendini ki Franco ve Falanjistler iyinin, güzelin, doğrunun, hayatın ve tabiatın düşmanlarıdır.
Bay Borelli, Mösyö Macron ve Girye Mitsodakis ile benzerleri, bakın tez elden Türkçe öğrenin çünkü biz Kıbrıs Türk halkı olarak alın yazımızı Türkçe yazdık alnımıza, İspanyolca ya da Almanca, Fransızca, Yunanca silgileriniz ile silmeniz mümkün değil.
Yemeyin canınızı boşuna, alnımıza biz yazdık yazımızı ve sizin Türkçe bilmemeniz hiç de umurumuzda değil.
Ne demişti bir şiirinde Süleyman:
Kişi doğru söyle / sana kendi vatanında / terin / hatta ayak kokun bile / tatlı gelmez mi
Alnımıza yazdık hürriyetimizi ve yaşayacağız.
(*) Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi