Melek Ay
Mutluluğumuzun niteliği, maddi doğamızı yöneten üç enerji hallerinden hangisini daha fazla yaşamımıza yansıttığımız ile ilişkilidir.
Erdem hali (Sattva), ihtiras hali (Rajas) ve cehalet hali (Tamas) olarak bilinen üç enerjide doğamızda mutluluk halleri oluşturabilir.
Tabii olarak her birinin oluşturduğu mutluluk halinin yaşamımıza yansıması, en etkili olarak kullandığımız enerjinin öz niteliği ile ilişkilidir. Kısacası hangi enerjimize ne ekersek onu biçiyoruz.
Bu yazımızda bizi “olan zihin” halinden uzaklaştırarak, “otomatik-yapan zihin” hali içinde kısır döngüye sokabilen cehalet enerjisine bir göz atalım istedim.
Mesela, erdem enerjisine sahip olmayan (tamasik) gıdaları tercih ettiğimiz beslenme alışkanlıklarımız, geç uyumak, geç uyanmak, kahve, tütün, alkol gibi maddeler kişide mutluluk yaratabilir. Ama bu mutluluk hali cehalet enerjisi ile daha fazla yoğrulduğu için uzun vadede kişide farklı zihin ve akıl özellikleri oluşturabilmektedir.
Bu enerjideki zihnin özelliklerini tembellik, ilgisizlik, bezginlik, keder, bağımlılık, depresyon, ümitsizlik, yanlış algı, aptallık, negatif duygular gösterme, bedenin doğal ritminde (sirkadyen) bozulma, aklımıza olan etkilerini ise eylemsizlik, tembellik, cahillik olarak gözlemleyebiliriz.
Cehalet enerjisinin temel özelliği yok etmedir ve geçmişe odaklanmanızı sağlayan bir enerjidir ve birey yaşamında niteliklerinin hakkını veremiyordur.
Cehalet enerjisi de erdem enerjisi gibi stabil bir enerjidir. Bu enerjiye giren kişiler kolay kolay çıkamaz ve birey, dış olaylardan sürekli etkilenen, algısını yönetemeyen, olumsuzu sürekli canlandırıp ve olumluluğu dengelemekte güçlük çeken, sahte egonun etkisi altında şaşırmış ve yaptığı faaliyetlerin kendisini mutlu ettiğine inandırmak için çaba gösterendir.
Benlik idrakine kapalı, uyku, tembellik, yanılgıdan kaynaklanan mutluluk cehalet enerjisindendir.
Cehalet enerjisini (Tamas) azaltmak için” tamasik” gıdalardan, aşırı beslenmekten, aşırı yemekten, hareketsizlikten, pasiflikten ve korkulu durumlardan kaçınmak gerekir. “Tamasik” gıdalar arasında ağır etler ve bozulmuş, kimyasal olarak işlenmiş, rafine edilmiş, çürümüş, beklemiş yiyecekler bulunur.
“Guna”ların doğasını tanımlama ve anlama yeteneğini geliştirmek, bizi birliğin evrensel gerçeğini görmeye yaklaştırır.
Burada hatırlamamız gereken ise tüm “guna”ların (erdem-hırs-cehalet enerjileri) bağlanma yaratmasıdır, böylece kişinin benliği egoya bağlanır.
Yogada bireyin amacı başta erdem enerjisini geliştirmektir. Ancak nihai amacı benliğini bu üç enerjinin de yanlış tanımlamalarından kurtarmak ve yaşamın tüm olumlu ve olumsuz niteliklerine bağlı olmamaktır.
“İnsan maddi doğasından kaynaklanan üç “guna”nın üzerine çıktığında; doğumdan, yaşlılıktan, hastalıktan ve ölümden kurtulur ve aydınlanmaya varır.” (Bhagavad Gita 14.20)
Namaste…