Salı, 20 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Anlaşılmayanlardan mısınız?

Erdal Çolak
Son güncelleme: 13 Haziran 2024 00:55
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

Günlük yaşam içersinde hepimizin anlaşılamamaktan yakındığı bir durum mutlaka olmuştur.

Bir şarkının sözleri gibi, “Kimse beni anlamıyor, ben derdimi kime yanam? Dostum yok güneşten gayrı, ben derdimi kime yanam?..”

Siz de, “Kimse beni anlamıyor, derdimi anlatamadım. Kimse beni anlayacak halde değil. Ben bile anlamadım, anlatamadım kimseye kendimi…” diyor olabilirsiniz…

Yabancı bir şarkı gibi, dinleyenim de, anlayanım da yok! Gerçekten de anlatmak ayrı, anlaşılmak ayrı bir sorun. “Ben anlaşılmıyorum” diye dert ettiğiniz anda aslında “Önemli olan ben de insanları anlamıyorum” diye düşünmelisiniz.

O kadar şey anlatırsın ya da o kadar şey yaşarsın, yine kendini ifade edemez öylece ortada kalırsın. Bir yerde durursun, hatalı olan kim? Konuşursun kendini anlatmak için, cümleler kurar, mimiklerinle, hareketlerinle içten olduğunu göstermeye çalışırsın ama nafile

Bazen söz yetmez, bazen de söze gerek duymazsın, anlatmak istediğin, verdiğin mesaj  tavrınladır. Kısa kısa cevaplar verirsin susmayı tercih ederek, sessizce izlersin. Kısır döngü gibi, herkes anlaşılmak isterken, anlamak için bir çabanın içerisinde olmadığımızdan anlaşılmak isteyenleri anlamıyoruz.

Bir ormanda gezip dolaşmak ruha iyi gelir, tıpkı göğün maviliğine bakmak, oturup denizin dalgasını seyretmek gibi. Bir şarkı dinleyerek anlaşılmak insanın ne anlatmak istediğini anladığında sevilmekten çok daha kıymetli olur.

Her şeye rağmen anlaşılamıyorsan, özellikle karşı taraf anlamak istemiyorsa bu seni daha çok yorar. Anlamak istemeyen kişinin durumu şuna benzer: Uyuyan bir adamı uyandırmak kolaydır ama uyuma numarası yapan çok zor uyandırılır.

Anlamamak konusundaki ısrar da aynı böyledir. Ne güzel demiş Can Yücel: “Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna bir hayli kırgınım. Beni ben kırdım oysa, iyi değilim. Galiba yoruldum. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar...”

Anlaşılmadıkça insan kırılıyor, yoruluyor, susuyor… Buradan şu anlaşılıyor ki insanın en çok eksikliğini hissettiği şey sevmek, sevilmek, değer ya da saygı görmek değil; insan denilen varlık en çok anlaşılmak istiyor. Anlaşılamama kaygısı onu yiyip bitiriyor.

İnsan doğuştan anlaşılmak gibi bir çabanın içindedir. Bebek anlaşılmak için ağlayarak sesini duyurur. Anlaşılamamak durumu diğer canlı türleri için de geçerlidir. Herhangi bir hayvanın duygularını anlamak gerçekten çok zor. Hayvanların ayrı bir dünyaları olsa da yalnızlık, sevgi, mutluluk gibi duyguları onlarda da hissetmeliyiz.

İnsan hayatında fizyolojik ihtiyaçlar; su içmek, yemek, barınmak ne kadar önemli ve gerekli ise anlaşılmak da o kadar önemli. Eğer kişi, insanlar tarafından anlaşılıyorsa, yalnızlık, boşluğa düşme, depresyona girme, stres yaşama, çaresiz hissetme gibi negatif durumlara düşmez. İnsan anlaşıldığı, değer gördüğü kişilerin yanında mutlu olur, yaşama daha sıkı sarılır, pozitif düşünmeye başlar.

Yaşadığı dönemde önemi anlaşılmayan birçok düşünür vardı. İnsan iç güdüleri ile bile olsa yaşamı anladığı sürece, anlaşılmak olduğu sürece mutlu olur.

Anlamak anın yani şimdiki zamanın anın içinde anlaşılmayı ifade ediyor. Bu, hissiyatı insanla bir ömür boyu devam edecek olan anlaşılma duygusudur. Anlamak, anlaşılabilmek için empati duygusunun olması gerekir. İnsan, egosuyla yaşıyorsa, ön yargılar, dar görüşlülük, tatminsizlik, yetersizlik duygusu, toplumsal normlar, ideolojiler, inançlar, hırslar anlamak ve  anlaşılmak önündeki en ciddi, en büyük engellerdir. İnsan anlaşıldıkça insan olarak tamamlanıyor. Anlaşıldığı sürece içindeki kelimeler insanın yüreğine akar duygular, düşünceler, anlaşılmadığında başka yerlere akar akar ve kaybolur gözden…

Montaigne’nin çok güzel bir sözü vardır:

”Benim yaptığım bildiklerimi söylemek değil, kendimi öğrenmektir. Hayatım boyunca sadece kendimi anlamaya çalıştım. Kendimi o kadar anlamadım ki sıra başkalarına hiç gelmedi.”

Önce insanın kendisini anlamasından geçiyor bütün mesele. Anlaşılmadığı için şiir yazan şairler, roman yazan yazarlar, anlaşılmak için beste yapan bestekarlar, eline aldığı fırçayla içindeki bütün öfkeyi, sevinci, korkuyu, üzüntüyü tuvale döken ressamlar anlaşılmak isteme çabasının en güzel örnekleridir.

Belki hepsi anlaşılmadan ölüp gittiler. Ben de bugün düşünce ve duygu olarak anlaşılabileceğim bir iklim henüz oluşmamış olsa da ilerde anlaşılacağım umudunu yitirmiyorum.

Unutmayın, hem anlamak hem de anlaşılmak her ikisi de insanı mutlu eder.

Ne demişler, dilden anlayana söz emanet edilir, hâlden anlayana gönül!

Saygı ve sevgiyle kalın.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale ‘Cinayete suç ortağı olursunuz’
Sonraki Makale Ara çözüm ‘tarafsız bölge’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe Yazıları

Samsun ışığı…

Hasan Sevilir Aşan
19 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Mekke’de doğanın öfkesi 

Dr. Nevin Sütlaş
18 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

İslam dünyasının nabzı Kazan’da  

Okay Deprem
18 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Birand’ın başını ağrıtan röportaj

Cenk Başlamış
15 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?