Pazar, 5 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
ManşetSerbest Kürsü

Güzelin görülmeye olan eğilimi

Tijen Zeybek
Son güncelleme: 5 Ekim 2025 00:04
Tijen Zeybek
Paylaş
Paylaş

Çiçeklere dönmek lazım yüzümüzü. Kokulara, rayihalara. Yaseminlerin, güllerin, menekşelerin, mis çiçeklerinin, püskül zambaklarının sesine kulak vermek lazım.

Sesleri yok mu sanıyorsunuz yoksa? Kokuları sesleri değilse nedir? Tam geçip gidecekken ruhunuza işleyen bir koku yerinize mıhlar sizi. Sümbül’ün çağrısıdır duyduğun. Güzelin görülmeye olan eğiliminden dolayı mutlaka bir sesi vardır. O ses çiçeklerde bazen renktir bazen de koku. O kadarla da kalmaz; bazen formu. Sümbülü kulağınızla değil, burnunuzla duyarsınız. Bu dili takdir edecek incelikte bir ruhunuz varsa mümkünü yok geçip gidemezsiniz. Durur ve onu görmek için bakınırsınız. Bir evin bahçesindedir belki, belki bir pencere kenarındaki saksıdadır. Beni görün, ben de burdayım, ben de yaşıyorum, şu dünyada, bu şehirde ben de varım diye çığlık atıyor.

Her canlı varlığını ve canlılığını başka canlıların varlığıyla sürdürür. Sadece insan bunun farkında olur, idrakine varır. Ama her insan değil. Selam vermeye erinen, selam almayı bilmeyen insana ne demeli? Bazen ot gibi deriz ya, işte öyle. Ama otun ot olmaktan dolayı otluğu son derece doğalken, insanın ot gibi olması ne doğaldır ne de normal. Bir köpek sahibine ya da kendisine et veren birine yaltaklanabilir. Doğaldır. Çünkü o bir köpektir. Ancak insan ufacık çıkarı için yaltaklandı mı, köpekleşir demektir. Bu nedenle bazı insanlara “köpek” dendiğinde, “hayvan” dendiğinde bu o insana evet hakarettir, ancak hayvanseverlerin düşündüğü gibi hayvanlara ya da köpeklere hakaret değildir. 

Çiçeklere dönmek lazım yüzümüzü. Sümbülü gördünüz. Siz kaldırımdasınız, o da hemen yanıbaşınızdaki apartmanın ikinci katındaki bir penceredeki evinde, saksısında. Bakın ona. Gülümseyin. Kokusunu içinize çekin. Hatta çekinmeyin selam verin; günaydın, merhaba, hey sümbül sen ne güzel bir canlısın diye seslenin. Üç beş saniyeliğine güzelleşsin dünya. Ruhunuz beslensin, yüreğiniz yıkansın candaş olduğunuz varlıkların minnettarlığıyla. Candaşlık önemli bir kavram. Hepimiz candaşız. İnsanlar, bitkiler, hayvanlar. Orda buluşabilsek bir, cennet olur dünya. Bu akıl ve bu kavrayışla buluşabilsek keşke…

Orkidenin sesi, kokusuz gülün sesi yok mu sanıyorsunuz. Var ya. Renkleri sesleridir onların. Yapraklarının dokusu, desenleri, formları ile varlıklarından haberdar ederler görmeye açık gözleri. Öyle kaktüsler görürsünüz ki formlarının ve çiçeklerinin rengi sizi sizden alır da başka dünyalara götürür. 

Ovadaki dikene, sadece mercimek kadar olan minnacık çiçeklere yakından bakın. Bu çeşitliliğe ve minicik olandaki mükemmeliyete, inceliğe hayran olursunuz. İnsanın gözü bunları görmeseydi değerli taşlara verilen şekiller, halılara dokunan desenler, basmalardaki güller menekşeler olmazdı. İnsan insan olmazdı. Olamazdı.

Çevirin yüzünüzü haberlerden, ekonomiden, bilgisayardan, televizyondan, kanaat önderlerinden, TikTok zevzekliğinden, yozluğun dibi olan sözde ünlülerden, politik-acı’lardan. Çiçeklere bakın, güllere, sümbüllere. Çocuklara bakın. Toprağa bakın. Kedilere, köpeklere, kuşlara, kurbağalara, karıncalara bakın. Bulutlara bakın, gökyüzüne. Aydedeye, yıldızlara. Roman okuyun. İyi romanlar. Hikaye okuyun, iyi hikayeler…

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanTijen Zeybek
Takip et:
1965 yılında Lefkoşa’da doğdu. İşletme lisans eğitiminden sonra Yakın Doğu Üniversitesinde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik alanında master yaptı. Daha sonra Medya Çalışmaları ve İletişim alanında doktora yaptı. Halen Yakın Doğu Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümünde Yrd. Doç. Dr. olarak görev yapmaktadır. Sanat, edebiyat alanında çeşitli TV programları yaptı. Halen Bayrak Radyo ve Televizyon kurumunda Anahtar Kelimeler adlı programı sürdürmektedir. Edebiyat alanında faal bir geçmişe sahiptir. Uzun yıllar boyunca Türkiye ve KKTC’de çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazmıştır, yazmaya devam etmektedir. Deneme ve makaleleri çeşitli dergilerde yayımlanmaktadır. Seramik Heykel, resim ve enstalasyon (yerleştirme) sergileri açmıştır. Seramik Heykel alanında iki ödülü vardır. Şimdiye kadar yayımlanmış üç romanı bulunmaktadır.
Önceki Makale Yağmur ne zaman yağar?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Yağmur ne zaman yağar?

Dr. Nevin Sütlaş
5 Ekim 2025

Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Mehmet Şüküroğlu
5 Ekim 2025
GünlükManşet

“Ekmek ve tuz” geleneği

Medya Günlüğü
5 Ekim 2025
GünlükManşet

Değişen kahve kültürü

Medya Günlüğü
5 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?