Pazar, 28 Eyl 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
ManşetSerbest Kürsü

Akıntıya kürektir, çekeriz…

Tijen Zeybek
Son güncelleme: 28 Eylül 2025 09:59
Tijen Zeybek
Paylaş
Paylaş

Bir türlü değiştiremediğimiz ve bundan dolayı da akıntıya karşı kürek çektiğimiz duygusuna kapıldığımız şeylerin boyumuzu aştığı bir dönemi yaşıyoruz. Ya da bu dönemin harmanında savrulup duruyoruz.

İnsanlık yolunda bir adım önde olanlar yorgun, argın, dargın, kırgın. Herkesin karnı doysun, kimse yatağa aç girmesin, hiçbir çocuk sokaklarda dilendirilmesin, evcilleştirerek kendimize uydurduğumuz, onlarla dost olduğumuz, hayatımızda yer tutan kedilerimiz, köpeklerimiz, hayvanlarımız da bizimle yaşasın, varsınlar mahallelerimizin sakinleri olsunlar. Ne olmuş sofranın artıklarını döksek başka bir şey istemezler diyenlerin yürekleri darmadağın. Çünkü insanlık mertebelerinde bu noktada olanların yürekleri incecik bir camdan yapılmıştır. Oysa yaşatmaktan değil de öldürmekten, ortadan kaldırmaktan yana olanların gazapları o camdan yürekleri kırıp parçalamakta zerre tereddüt etmezler. Onlar da insanlık yürüyüşünde vardıkları mertebenin gereğini yerine getiriyorlar.

Ağaçlarına, zeytinlerine sarılanlar, derelerinin nöbetini tutanlar, dağların dinamitle patlatıp inşaatlar için çakıla dönüştürülmesinden acı duyanlar, tecavüz edilen hayvanlar için de insanlar kadar ve insanlık adına derin, kahredici bir utanç duyanlar bir yanda, henüz hayvani yönleriyle başa çıkmayı bile becerememiş, ilkel ve doymaz arzularının sefili olmuşlar öte yanda. Hayat sofrasında bir tabak yemek, bir lokma ekmek, bacası tüten bir ev, birazcık sevgi saygı, dostluk, arayanlar ile paraya, altına, mala mülke, statüye, titre, zevke sefaya doymayanlar aynı sofrada. Dünya sofrasındayız hepimiz. Kaçımızın karnı doyuyor, kaçımız aç kalkıyoruz bu sofradan? Sofrada ne varsa kendi önüne çekenlerin sayısı azdır, sayısı azdır amma gücü çoktur. Korumaları olur bunların. Polisleri, askerleri olur. Orduları olur. Onlara sırtlarını dayayarak çökerler halkın sofrasına. Akıntıya kürektir, çekeriz.

Haber salarlar memurlar gelir arabalarıyla toplarlar sokakların süsü köpekleri, kedileri. Toplarlar mahallelerin hayvan sakinlerini. Çürük elmalar gibi, cılk yumurtalar gibi yığarlar üstüste de canlı olduklarını bile hatırlamazlar. Sonrası malum. İnsanlık mertebesinde aşağı seviyelerde olanlar bunların aynını insanlara da yapmışlardır, yapıyorlar hala. Bosna neydi, Hitler Almanya’sı ile başlayan ve bir çok “medeni” Avrupa ülkesinin de dahil olduğu kıyımlar neydi. Filistin’de olanlar ne? Akıntıya kürektir, çekeriz.

İnsan olmak ile hayvan olmak arasında bir mertebe daha var. Dişilik ve erkeklik mertebeleri.  Çağlar boyudur süren erkek egemen aklın bize söylediği ve gösterdiğine göre insanın erkeği dişisinden üstündür. Bütün kitaplı dinler ve bunların erkek peygamberleri böyle demiş. Ağızlarından duymadık elbette ama dinlerin mirasçıları erkekler çağlar boyudur böyle dediklerini söylemekteler. Bu durumda erkek egemen aklın hiyerarşisinde kadının yeri hayvanla aynı. Yarış atı olan atla ayağı kırık at hiç bir olur mu? Soylu at ile beygir de bir değildir. Hiç çirkin bir sokak köpeğiyle güzellik yarışmalarına sokulan cins bir köpek aynı olur mu? Kadın ile hayvan arasındaki fark da bu kadar işte.

Yorulduk mu? Çook! Yaralandık mı? Parça pençiğiz. Kırıldık döküldük mü? Elden düşen incecik cam bir bardaktan halliceyiz. Öldük mü? Çook. Habil’den bu yana, İsa, Musa, Ali, Şeyh Bedrettin, Börklüce Mustafa, Torlak Kemal, İnce Memet, Denizgiller, Gandhi, Salvador Allende, Ç, Robin Williams, Cem Karaca, Ahmet Kaya, Nazım Hikmet, Şems, Mustafa Kemal, Kazım Koyuncu, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Berkin Elvan ve daha nicelerimiz… Ölü canlarımız onlar. Biz ise diri canlar, şimdilik. 

Ama işte ölmek var, ölmek var. Ölmeler arasında fark var. Her ölü cansız değil, her diri can sahibi değil. Can olmak demek insanlık mertebesinde yol almış olmak demek. Neye göre? Çağına göre. Çağında en kamil insan olabilmiş canlara göre. Sorarım sana ey insan! Ölçün ne, Can’ın kim? Yolun nere? 

Aşk olsun cevap verebilene…

Fotoğraf: Özgür Sevinç

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanTijen Zeybek
Takip et:
1965 yılında Lefkoşa’da doğdu. İşletme lisans eğitiminden sonra Yakın Doğu Üniversitesinde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik alanında master yaptı. Daha sonra Medya Çalışmaları ve İletişim alanında doktora yaptı. Halen Yakın Doğu Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümünde Yrd. Doç. Dr. olarak görev yapmaktadır. Sanat, edebiyat alanında çeşitli TV programları yaptı. Halen Bayrak Radyo ve Televizyon kurumunda Anahtar Kelimeler adlı programı sürdürmektedir. Edebiyat alanında faal bir geçmişe sahiptir. Uzun yıllar boyunca Türkiye ve KKTC’de çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazmıştır, yazmaya devam etmektedir. Deneme ve makaleleri çeşitli dergilerde yayımlanmaktadır. Seramik Heykel, resim ve enstalasyon (yerleştirme) sergileri açmıştır. Seramik Heykel alanında iki ödülü vardır. Şimdiye kadar yayımlanmış üç romanı bulunmaktadır.
Önceki Makale Mehmet Şüküroğlu çiziyor
Sonraki Makale Florida nasıl kurtuluyor? 

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

GünlükManşet

“Ahmet Hakan alladı pulladı ama…”

Medya Günlüğü
28 Eylül 2025
Köşe YazılarıManşet

Florida nasıl kurtuluyor? 

Dr. Nevin Sütlaş
28 Eylül 2025

Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Mehmet Şüküroğlu
28 Eylül 2025
GünlükManşet

Türk medyası testi

Medya Günlüğü
28 Eylül 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?