Cuma, 8 Ağu 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Emeklinin emekçinin çilesi

Gürsel Demirok
Son güncelleme: 4 Ağustos 2025 21:48
Gürsel Demirok
Paylaş
Paylaş

Emekli sabah kahvaltısını yaparken televizyonda haberleri izliyordu. Emeklilerle, emekçilerle ve hayat pahalılığıyla ilgili olumlu bir haber umuyordu; ancak karşısına çıkan tablo karanlıktı.

Ülkenin ormanları alev alev yanıyor, toplumsal huzursuzluk her geçen gün derinleşiyordu. Terörle mücadele sürerken, siyasi muhalefete yönelik gözaltılar ve tutuklamalar artıyordu. Emeklinin, emekçinin çilesiyle ilgilenen ne yazık ki kimse yoktu…

Muhalefet liderinin “Hırsızlara, yolsuzluk yapanlara karşı mücadelemiz devam edecek” ve “Adil, demokratik yarınlar için çalışıyoruz” sözleri emekliye bir nebze umut vermişti. “Acaba yarınları görebilecek miyiz?” diye düşünürken, bankasından gelen bir mesajla sarsıldı. Hesabından kendisi habersiz, büyük bir miktarda para çekilmişti. İlk aklına dolandırıcılar geldi; zira sosyal medyada, ünlü isimlerin de dahil olduğu bir şirketin halka hisse dağıtımı vaatleri uzun süredir tartışılıyordu. Ancak banka araştırması sonucu, paranın vergi dairesi tarafından çekildiği ortaya çıktı.

Emekli, vergi dairesinin maaşına göz dikmesine anlam veremedi. Oğlu, “Emekli maaşına dokunamazlar, itiraz etmeliyiz” diyerek onu teselli etti. Avukata başvurmayı düşündü; zira içinde bulunduğu mali sıkıntının ülke geneline yayıldığını, Ankara’nın bütçe sorunlarının emeklinin cebine yansıdığını biliyordu.

Sadece emekliler değil, emekçiler de benzer çileler çekiyordu. Bir işçi arkadaşından gelen mesajda maaşların aylarca ödenemediği, enflasyon ve vergi dilimleri nedeniyle maaşların eridiği, kiraların ve faturaların ödenemediği anlatılıyordu. Umutsuzluk, gençlerin eğitimden siyasete her alanda güvensizliği derinleşiyordu. Sosyal psikolojik yıkımın toplumun her kesiminde hissedildiği açıktı.

Bu zor koşullar altında emeklinin aklında şu soru vardı:

“Bu çile çeken insanların sesi siyasiler tarafından nasıl duyulacak? Onların desteği nasıl kazanılacak?”

Bu sorularla psikoloji uzmanı bir dostuna başvurdu.

Toplumsal krizin ve siyasi sorumluluğun analizi

Dr. Nil Gönce, “Aç insanı hiçbir retorik susturamaz” diyerek Türkiye’nin ekonomik ve sosyal krizinin toplumsal boyutuna dikkat çekiyor. Gönce’nin vurguladığı gibi, emeklinin, emekçinin ve dar gelirli kesimlerin yaşadığı derin mağduriyetler, siyasi söylemlerle ya da retorikle örtülemez. Tarih, benzer ekonomik adaletsizliklerin ve temel ihtiyaç krizlerinin ne denli güçlü toplumsal tepkilere ve siyasi krizlere yol açtığını kanıtlamıştır.

Gönce, toplumsal psikoloji ve ekonomik gerçekler göz ardı edilerek yürütülecek politikaların yalnızca toplumsal güveni zedelemekle kalmayacağını, aynı zamanda ülkenin geleceğini de ciddi biçimde tehlikeye atacağını belirtiyor. Türkiye’nin geleceğinin, dar gelirli vatandaşların gerçek yaşam koşullarına odaklanan, şeffaf, kapsamlı ve adil politikaların ivedilikle hayata geçirilmesine bağlı olduğunu vurguluyor.

Bu nedenle, Dr. Nil Gönce’nin uyarısı yalnızca toplumu değil, siyasileri de kapsıyor:

“Bu kritik eşikte adım atmamakta ısrar eden liderler, sadece halkın değil, kendi siyasi geleceklerinin ve ülkenin geleceğinin de sorumluluğunu taşırlar. Toplumsal güveni ve demokratik istikrarı tehlikeye atmaları halinde bedelini er ya da geç ödeme durumunda kalırlar.”

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanGürsel Demirok
Takip et:
Emekli diplomat. 1945 yılında doğdu. Darüşşafaka Lisesi'ni 1964 yılında bitirdi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1969'da Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Türkiye Daimi Temsilciliğinde görevli olduğu yıllarda (1974-1977) BM Genel Kurulu 4, Komite (Decolonisation Committee) Raportörlüğüne seçildi. Kuveyt”in, Irak tarafından işgal edildiği tarihlerde, Kuveyt Büyükelçiliğimiz Müsteşarı idi. 1993-1997 yılları arasında Mainz Başkonsolosu olarak görev yaptı. Bu görevde iken girişimlerde bulunarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’de Veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya’ya yaptığı ziyaret anısına Türk heyetinin kaldığı görev bölgesindeki Bad Kreuznach Park Hotel‘de 23 Nisan 1997 de Atatürk Salonu açılmasını ve ziyaret anısına otelin girişine bir yazıt konulmasını sağladı. Açılış görkemli bir törenle gerçekleştirildi. Otel bugün Türklerin etkinlikler düzenledikleri bir mekâna dönüştü. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı müşaviri olarak atandı. Bakanlık müşaviri iken, Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı oldu. 57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde hazırladığı ilerici insan hakları raporu AB Kopenhag Kriterlerinin karşılanmasına yönelik çalışmalarda referans belgesi olarak kullanıldı ve “Demirok Raporu “olarak anıldı. 2000-2004 yılları arasında Zürih Başkonsolosu olarak görev yaptı. Zürih Başkonsolosluğu binasında Park Hotel’deki Atatürk Salonuna benzer bir Atatürk Salonu açtı. Salonda Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ilişkin belge ve fotoğraflar yer almakta. Bu salonda da Türkleri buluşturan etkinlikler düzenlenmekte. Mainz ve Zürih‘te Başkonsolos iken vatandaşlarımızla birlikte olmaya, derneklerinin düzenledikleri etkinliklere katılmaya, çocuklarımızı okullarında ziyaret etmeğe, gençlerin sportif müsabakalarına katılmaya büyük önem verdi. 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın başdanışmanı oldu, 2005 yılında MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olarak atandı ve bu görevindeyken 2010 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na atanmış ilk sivil görevlidir. Atatürk’ün Almanya gezisi ve Avrupa’daki Türkler üzerine kitapları var. Emekli olduktan sonra medyada köşe yazıları kaleme almaya başladı .
Önceki Makale Mehmet Şüküroğlu çiziyor
Sonraki Makale Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Serbest Kürsü

İsrail’in hafıza üzerinden yürüttüğü yıkım

Metin Duyar
4 Ağustos 2025
Serbest Kürsü

Faiz politikası: Bilim mi siyaset mi?

Yıldırım Aktuğan
4 Ağustos 2025
Serbest Kürsü

Vietnam’ın “şiirli şapkaları”

Alper Eliçin
3 Ağustos 2025
Serbest Kürsü

Yeni küresel diktatör: Algoritma

Adil Gürkan
2 Ağustos 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?