Milano, dünya çapında ünlü opera ve bale sahneleri, geniş müze ağı ve canlı sanat galerileriyle tanınan önemli bir turist çekim merkezi.
Kent, modanın, tarihi ve modern tasarımın ve sanatın harmanlandığı canlı bir metropol. Moda butiklerinden ve outlet merkezlerinden sokaklara taşan alışveriş atmosferiyle moda tutkunları için adeta bir cennet niteliğinde. Milano Moda Haftası, her yıl binlerce moda profesyonelini ve meraklısını bir araya getiriyor.
Milano, yalnızca modayla değil, aynı zamanda önemli finans kuruluşları ve yüzlerce uluslararası şirketin İtalya merkezine de ev sahipliği yapar. Kent, İtalya’nın ekonomik kalbi olarak kabul edilir ve modern iş dünyasının dinamikleriyle de dikkat çeker.
Tarihi yapıları, görkemli katedrali, şık caddeleri ve lezzetli mutfağıyla birçok özgün yemeğe ev sahipliği yaparak turistlere hoş deneyimler sunar. Şehrin tarihi ve kültürel zenginliği, mutfağına da yansımış ve kendine özgü tatlar ortaya çıkarmış.
Örneğin, safranla renklendirilen ve parmigiano (doğru okunuşu: Parmicano) peyniri ile zenginleştirilen Risotto alla Milanese damaklarda iz bırakır. Milano çıkışlı olup, İtalyan mutfağının klasikleri arasında yer alan Cotoletta alla Milanese, Piccata Milanese ya da Ossobuco (dana budu) gibi et yemekleri de bulunuyor.
Ben vejetaryen olduğumdan, et içeren yemekler konusunda bir yorumda bulunamıyorum. Ancak kış aylarında güveçte (etsiz olarak da) servis edilen “Cassouela” kesinlikle denemeye değer bir lezzet.
Tatlı sevenler içinse, bir kadeh yerel yarı tatlı şarap ile Milano usulü “Panettone” birlikte süper gider. Panettone, Noel’e özel olarak hazırlanan, kuru meyveli bir kek olsa da yılın her dönemi tüketilir.
Milano, modanın ve sanatın kalbinin attığı, tarihi dokusuyla büyüleyen ve lezzetli mutfağıyla damaklarda iz bırakan bir şehir olarak, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vaat eder.
İşte, Milano’da ilginizi çekebilecek kültürel, tarihi ve doğal güzelliklerden bazıları:
1-Duomo di Milano:
Gotik tarzda inşa edilmiş bu büyük katedral, muhteşem vitray pencereleri, renkli çinileri ve görkemli taş sütunlarıyla Milano’nun en ikonik yapılarından biri. Bazı saatlerde terasına çıkma izni veriliyor. 150 basamakla erişerek buradan çevrenin panoramik manzarası izlenebilir. Güzel havada Alp Dağları görülebilir.
Katedral çevresini gezerken yapışkan satıcılar anahtarlık vb. satmaya çalışırlar, onlarla göz göze gelmemeye ve diyaloğa girmemeye çalışmamalı. Duomo çevresinde profesyonel makinelerle fotoğraf çekimi yapmak yasaktır.
2-Galleria Vittorio Emanuele:
1877’de açılmış olan Galleria Vittorio Emanuele, Milano’nun simge yapılarından biridir. Avrupa’nın en eski ve en şık alışveriş merkezlerinden biri olan bu pasajda, dünyaca ünlü moda markalarının mağazaları ve lüks restoranlar bulunur.
Örneğin: Prada, Versace, Louis Vuitton, Gucci, Armani, Borsalino, Luisa Spagnoli, Bric’s, Tod’s, Swarovski, Stefanel ve Massimo Dutti. Pasajın mimari estetiği ve özellikle cam tavanı yalnız alışveriş sever turistleri değil, her yıl binlerce sanatseveri de çekiyor.
3-La Scala Operası:
Dünyanın en tanınan opera binalarından biri olan bu binada 1778’den bu yana aralıksız opera gösterileri sunulur. Hem tarihi hem de sanatsal değeriyle ziyaret edilmeye değer. Rehberli turlara gezilebiliyor, (provalara denk gelme şansı da olabilir) ayrıca müzesi de ilginç gelebilir.
4-Sforzesco Şatosu (Castello Sforzesco):
Rönesans dönemine ait bu şato, çeşitli müzeler ve sergilerle dolu. Yaklaşık 550 yıldır aktif şekilde kullanılıyor. Antik Çağ Sanatları Müzesi burada. Michelangelo’nun 1552’de mermerden yonttuğu “Pieta Rondanini” heykelini burada görmek mümkündür. Kaleye giriş ücretsiz, müze girişi 8 euro.
5-Brera Sanat Galerisi (Pinacoteca di Brera):
Brera Milano’nun en güzel semtlerinden biridir. Her bir sokağı ayrı güzelliktedir. Adını bu semtten alan ve “İtalyan Rönesans sanatının başyapıtları” diyebileceğimiz eserleri barındıran Brera Sanat Galerisi, sanatseverler için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Bilet 10 euro.
6-Navigli Bölgesi (Naviyyi okunur):
Milano’da sanatın sokakta duyumsadığı semt olarak ünlenmiş. Kanallarla dolu Navigli bölgesi, restoranları, barları ve sanat galerileri ile ünlü.
Burası eskiden endüstri bölgesiydi ancak çok başarılı bir uygulamayla muazzam bir turistik değere dönüştürüldü. Akşamları, hareketli atmosferiyle eğlenceli İtalyan yaşam biçimini canlı olarak izleme fırsatı sunar.
7-Santa Maria delle Grazie ve “Son Akşam Yemeği”:
Milano’dayken mutlaka görmeniz gereken en önemli sanat eserlerinden biri Leonardo Da Vinci’nin meşhur ‘Son Akşam Yemeği’ tablosu. Bu şaheser, sayısız film, dizi, belgesel ve dergide yer almış.
Yaklaşık 9 metre uzunluğunda olan ünlü fresk Santa Maria delle Grazie Manastırı’nın büyük yemek salonundaki duvara boyanmış. Bu salon, Çarşamba günleri saat 13.00 ile 15.00 arasında restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı olabilir. Günlük izin verilen ziyaretçi sayısı en fazla toplam 215.
Kilise, salı ve pazar günleri arasında 08.15’ten 19.00’a kadar açık, giriş ücretsiz. Son Akşam Yemeği’ni görmek için biletleri en az 1 ay önceden yalnızca resmi sitesinden almak gerekiyor (ücreti 24 euro). 18 yaş altı ücretsiz.
8-Bergamo
Kuzey İtalya’nın incisi Bergamo, hem tarihi hem de doğal ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehir. Bergamo, turistler için keşfedilecek pek çok güzellik sunuyor.
Bergamo’daki önemli bazı turist çekim noktaları şunlardır:
- Avrupa’nın en büyük AVM’lerinden Orio Center
- Città Alta (Yukarı Şehir) ve San Vigilio Tepesi (panoramik manzara)
- Bergamo Katedrali (Duomo di Bergamo)
- Accademia Carrara (sanat müzesi)
- Piazza Pontida (şehir meydanı)
- Parco dei Colli (açık hava sporları ve piknik parkı)
- Via XX Settembre (en hareketli cadde)
- Ortho Botanico di Bergamo (Botanik Bahçesi) Bergamo’daki en önemli turistik yerler arasında.
9-Como Gölü
Milano Çevresinde görülecek yerler olarak, Milano’ya yaklaşık bir saat uzaklıkta bulunan Como Gölü, Bergamo ile birlikte liste başı olabilir.
Amerikalı aktör George Clooney, Como’da villa satın aldıktan sonra konut fiyatları fırladı. Gölün çevresi nefes kesen doğal güzelliklere sahip köyler ve lüks villalarıyla ünlü. Göl kıyısında Belaggio, Veranno, Tremezzina, Nesso, Menaggio ve Gravedona gibi birbirinden şirin kasabalarda unutulmaz yürüyüş turları ya da gölde tekne turları yapılabilir.
10-Brescia (Breşa diye okunur)
Bir diğer güzel kent Brescia, İtalya’nın en zengin şehirlerinden biridir. Altıncı yüzyılda Lombardiya’nın ilk büyük yönetim merkezlerinden biriydi. Büyük turistik rotalar üzerinde bulunmaması nedeniyle Brescia sakin bir kent olarak kalmış. Brescia’yı ben çok severim. Piazza del Foro da, Piazza della Loggia, Eski Katedral, Yeni Katedral ve Brescia Kalesi ziyaret etmeye değer. Brescia göllerinde çok sayıda şirin kıyı kasabaları var.
11-Monza
Milano’ya yakın bir diğer şehir Monza gezmeye değer bir yerdir. Formula 1 yarışlarının düzenlendiği Monza Pisti’ne (Autodromo Nazionale Monza) ev sahipliği yapması nedeniyle motor sporlarını sevenler için temel referans noktası.
1922’de inşa edilen pist, aynı zamanda en büyük spor ve teknolojik yeniliklerden bazılarının sergilendiği yer. Monza‘ya kadar gitmişken elbette tarihi Monza Katedrali ve İtalya’nın en güzel saraylarından olan 1780’de inşa edilen Villa Reale de görülebilir.
Ek İpucu:
Milano Card: Kartı önceden online satın almak daha avantajlı.
Kart; metro, otobüs, tramvay, müzeler ve bazı turistik yerlere ücretsiz giriş olanağı sağlıyor. Milano Card, havalimanlarında bilgi bankolarında, bilet satış noktalarında, tren istasyonunda, turist enformasyon ofislerinde ve bazı oteller ile seyahat acentelerinde satın alınabilir.
Farklı müze girişlerini ya da havalimanı otobüs transferlerini de kapsayan kart türleri var. İneceğiniz havalimanına göre kart seçebilirsiniz. Kartın geçerliliği: 24, 48, 72, 96 saat olabiliyor.
Güvenlik: Milano genel anlamda güvenli olsa da, kalabalık yerlerde her yerdeki kadar dikkatli olmanızda yarar var.
Milano ve çevresine yapacağınız gezinin eğlenceli geçmesi dileğiyle!
Fotoğraf: italia.it