Pazar, 5 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

6-7 Eylül İstanbul talanı

Halil Ocaklı
Son güncelleme: 7 Eylül 2023 00:52
Halil Ocaklı
Paylaş
Paylaş

6-7 Eylül 1955’te yaşanan olaylar bir pogromdur. Rusça bir terim olan pogrom, planlı olarak birilerini sindirmek için şiddet kullanımı anlamına gelir. Çarlık Rusya’sında, gizli örgütler tarafından Yahudilere karşı işlenen sindirme suçları ve kitlesel saldırılar pogrom olarak adlandırılıyordu.

Haziran 1934’te Çanakkale, Kırklareli ve Edirne’de Musevilerin başına gelen olayların, birçok kaynakta bir pogrom olarak görülebileceği savunulur. Musevi vatandaşlara ait işyerlerinin boykot edildiği, yağmalandığı ve mağdurların mülklerini değerinin çok altında elden çıkarıp, oralardan ayrıldıkları anlatılır.

1800’lerde “bağımsız ulus” akımının bulaşıcı şekilde Avrupa’da yayılması Sırbistan, Yunanistan, Romanya, Cezayir ve Moldova’nın Osmanlı’dan kopmasına yol açtı. Avrupa devletleri ve Rusya, denet altına almak istedikleri azınlıkları Osmanlı’ya karşı kışkırttıkça, kopuşların önü alınamamıştır.

1880’lerde Doğu Afrika’daki Osmanlı topraklarının kaybedilmesi, devletin merkezi yönetiminin zayıflamasına neden oldu. İmparatorluğu yönetenler için normalde tebaanın hangi kökenden, kültürden ya da inanç grubundan geldiği değil, vergisini ödeyip ödemediği önemlidir. Ancak Osmanlı’da bunun artık değişeceğinin sinyalleri veriliyordu.

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ekonomik ve siyasi güveni yeniden tesis etmek için “millileşme stratejisini” seçmişti. Bu stratejisi imparatorluğun geniş coğrafyasında çeşitli topluluklar arasındaki bir arada yaşama kültürüne doğrudan meydan okuyan bir yaklaşım oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nda bunun “kendi soyunu yüceltme ve kendinden olmayanı ötekileştirme” ve onun yansı sıra örneğin Ermenileri zorla göç ettirme gibi yan ürünleri oluştu.

Ötekileştirici anlayışın ilerleyen yıllarda getirdiklerine bakıyoruz; Trakya Musevilerine 6-12 Temmuz 1934 tarihinde Trakya Pogromları sırasında çok ciddi zorbalık uygulandı. Olaylarda 25 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı. Aslını bilemeyiz ama bu pogromların Nazilerin kışkırtmasıyla gerçekleştirildiği söylenir.

1955 yılında meydana gelen 6-7 Eylül olayları, azınlıklara karşı kitlesel şiddet ve yağmaya dönüşen büyük bir toplumsal olaya dönüştü. Aşırı milliyetçi ve ırkçı gruplar üzerinden kitleleri tahrik eden planlı bir kara propaganda ve provokasyonlar önemli rol oynadı

Talanın ilk anlarında Beyoğlu bölgesindeki Rum vatandaşların iş yerleri ve evleri yağmalanır. Birkaç bin yıldır İstanbullu olan Rum azınlığa ait savunmasız kiliseler, okullar ve hatta mezarlıklar bile yakılır, yağmalanır, yüzlerce tecavüz olayı yaşanır. Olaylar daha büyür, talan Hatay, İskenderun, Ankara, İzmir’e de sıçrar, Rumlar dışındaki azınlıklar da zarar görür.

Asıl büyük kırma-dökme ve talan İstanbul’da organize ediliyor. Pek çok yazılı kayıttan anlaşılıyor ki, burada bir komplo var. Bu komplonun sonuçta o zamanki hükümetin işine yaradığı ve eski adıyla “Seferberlik Tetkik Kurulu” olarak bilinen Özel Harp Dairesi’nin devreye sokulduğu anlaşılıyor.

Olaylardan önce, Türk basınında Atatürk’ün Selanik’teki evinin bombalandığı yönünde yalan bir habere yer verilir. Taşradan insanlar “haydi ganimet avına çıkıyoruz” diye kamyonlarla şehre taşınıyor, organize şekilde toplu saldırılar düzenleniyor.

Başlangıçta bu kadar kapsamlı bir yağma planlanmamış fakat sonra olaylar tırmanıp kontrolden çıkmış, cinayetler de işlenmiş deniyor.

Benzer şekilde yoksul Balkan göçmenleri de kışkırtılarak Karaköy-Şişhane bölgesine yağmaya getirilmiş. Onlara Yunanistan ve Bulgaristan’daki Müslüman mezarlarına saygısızlık yapıldığı, çoğunun tahrip edildiği yalanı söylenmiş, saldırı ve yağmaya katılmaları istenmiş.

Bu korkunç talan, masum insanları hedef alan iki günün ardından Menderes hükümetinin sıkıyönetim ilan etmesiyle son buldu. Bekleneceği üzere, olay ülkemize karşı küresel tepkilere yol açtı. Sözde organizatörler ile katılımcılar hakkında soruşturma başlatıldı ancak herhangi bir yasal işlem yapılmadı.

6-7 Eylül olayları ülkenin siyasi ve sosyal dokusunda trajik izler bırakmış ve tarihimizde karanlık bir sayfa olarak yerini almıştır.

Kıbrıs’ta gerginlik yaşanması bir etken olsa da, masum insanlara ait mülklerin yağmalanması Türkiye’nin Batı ile bütünleşme ve demokratikleşme sürecini zayıflatan zararlı bir eylem olmuştur.

Bu tür olayların bir daha yaşanmaması en içten dileğimdir.

halilocakli@yahoo.com

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanHalil Ocaklı
Takip et:
Bayburt'un Sisne köyünde doğdu (1964). Almanya'da gurbetçi bir çocuk olarak büyüdü ve burada Yunan-Roma tarihi okudu. California Berkeley Üniversitesi'nde Proto-Altayca ve Japonca ilişkileri üzerine çalıştı. Bu süreçte Japonya'da Kyushu Üniversitesi'nde bir sömestr geçirdi. Çalışma alanı: Diyakronik (Artsüremli) Proto-Dil Tipolojisi. Türkiye ve ABD'de profesyonel turist rehberliği ve çevirmenlik yaptı, 50'den fazla ülke gezdi. Rodos'ta otel işletmeciliği yaptı. Hindistan'da çeşitli eğitimler aldı. Rusya'da Tver Devlet Üniversitesi'nde çalışırken Olga ile evlendi. Kadim Vedanta felsefesine derin bir ilgi duyuyor. Aksiyon dolu 35 yılın ardından, şimdi Bergamo (İtalya) ve Antalya'nın sade sakinlerinden biri olmaya çalışıyor.
Önceki Makale ABD istediğini elde etti mi?
Sonraki Makale ‘OVP temennilerle dolu’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

İstanbul’un geleceği için tehlike: Kanal İstanbul

Gürsel Demirok
5 Ekim 2025
ManşetSerbest Kürsü

Irak: Kendi gölgesini arayan ülke

Metin Duyar
5 Ekim 2025
ManşetSerbest Kürsü

Çin küresel dengeleri değiştiriyor

Yıldırım Aktuğan
5 Ekim 2025
EditörSerbest Kürsü

Güzelin görülmeye olan eğilimi

Tijen Zeybek
5 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?