Pazar, 9 Kas 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Barbaros’un vasiyeti

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 8 Temmuz 2023 00:27
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

İstanbul’da Beşiktaş’a yolu düşenler vapur iskelesinin hemen yakınında bir türbe görürler.

Bu türbe 4 Temmuz 1546’da vefat eden Türk tarihinin en büyük denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa’ya aittir. Öldüğüm zaman beni denizin sesini duyacağım bir yere gömünüz!” dediği için Beşiktaş’ta ki bu yere defnedilmiştir. Bu yıl ölümünün 477. yıl dönümüdür.

Üzerinden dört asrı aşkın süre geçmesine rağmen onun başarılarının Türk deniz tarihi ve Akdeniz tarihi üzerindeki etkileri hâlâ sıcaklığını korumaktadır. 1546 yılına ait Türk salnamelerinde bu olay “Denizin Padişahı öldü” şeklinde yer almaktadır. Aynı şekilde, Türk tarihçisi Hacı Halife de ölmez denizcinin Peygamber’e kavuştuğu 953 Hicri yılının, ebcet hesabı ile Deniz Padişahı öldü anlamını ifade ettiğini bildirmektedir. Hayrettin Paşa yaşamında bir hayli sene bilfiil deniz ticareti, 7 sene kadar şanlı bir korsanlık, 16 sene Cezayir’de hükümdarlık ve 13 sene de Osmanlı İmparatorluğunun en parlak devrinde o devre layık şekilde kaptanıderyalık yapmıştır.

Arkasında bıraktığı reisleri ve leventleri onu hiçbir zaman unutmadılar. Hayrettin Paşa’nın türbesi Osmanlı Donanmasının her sefere çıkışından önce ziyaret edildiği kutsal bir mekâna dönüştü. Donanma-yı Hümayun (Osmanlı Donanması), her sefere çıkışında, bütün toplarını kurusıkı ateşleyerek Beşiktaş’ta onun türbesi önünden gemi gemi, filo filo geçerek Marmara ve Akdeniz’e açıldı. Daha önce leventler, bölükler halinde gelip türbeyi ziyaret eder ve Fatiha okurlardı

Beşiktaş önünden ayrılan Donanma Sarayburnu’na gelince, bu dehşetli merasimi seyreden ve Alay Köşkünde bulunan padişahı da, ikinci defa toplarını ateşleyip selamlardı. Öyle ki, donanmanın bir kısmı Beşiktaş önlerinden geçerken, baştaki filolar Sarayburnu’na erişmiş bulunurdu. Bu surette Beşiktaş ve Sarayburnu’ndan aynı anda yükselen binlerce top sesi, Karadeniz’e kadar yayılırdı. Bu tüyleri diken diken eden bir merasimdi ki, tarifi kabil değildir. Merasimin inceliği, Osmanlı kanından gelmeyen bir ölüye, padişah ile aynı derecede saygı gösterilmesidir ki, peygamberler ve Mevlana gibi bir iki evliyayı kiram (evliya soyundan) hariç, Osmanlı Türkiye’sinde hiç kimse ölümünden sonra böyle bir mucize yaratmamıştır. Osmanlı Devleti’nin kaptan paşaları da, hilatlerini Barbaros’un Beşiktaş’taki türbesinde giyerlerdi, bu törende dua edilir ve fakir fukaraya yemek verilirdi.

Bu saygın denizcinin vasiyetnamesi de en az yaşamı kadar ilgi çekicidir. Hayrettin Paşa, bütün malı, mülkü ve parasının eğitime harcanmasını vasiyet etmiştir. Hayrettin Paşa’nın yalnız İstanbul içinde ve muhtelif yerlerde 15 adet irili ufaklı akarı vardı ki; bunların hepsini yalnız Beşiktaş meydanındaki 12 yatılı öğrencisi bulunacak medresesine gelir temin etmek üzere vakfetmiştir.

Hayrettin Paşa’nın İstanbul’daki akarları şunlardır:

Zeyrek yokuşunun üstünde erkek ve kadın için olmak üzere yeni iki çinili hamam

Zeyrek yokuşunun altında yan yana bir fırın ile bir değirmen

Unkapanı’nda Müderrisoğlu Mahallesinde birbirine bitişik üç ev

Balat kapısında Parmak Kapı isimli yerde birbirine bitişik üç ev

Karagümrük’te meyve ağaçları dolu bir bahçe içinde iki katlı büyük bir konak

Ayvan Saray kapısında Kıpti odaları denen on iki oda ve bir sofalı bina

Balık Pazarı’nda Halil Paşa Mahallesi’nde Yahudi Hane de denilen iki katlı bir han

Mahmutpaşa’da Boyacılar Sokağı’nda bahçe içinde büyük bir konak

Kadırga’da Altı Ocak Sokağı’nda birbirine bitişik altı dükkân

Balat’ta Kesme Kaya mevkiinde Yahudi Hane de denilen birbirine bitişik iki han

Galata’da Kürkçü Kapısı’nda kale duvarı yanında birbirine bitişik sekiz dükkân

Galata’da Yanıkkapı’da bir ev

Galata’da Yanıkkapı’da kilise bahçesi yanında bir ev

Beşiktaş’ta büyük bir konak

Beşiktaş’ta deniz kenarında kendi oturduğu büyük konak ve 25 bin kuruş nakit para

(Dr. Nejat Tarakçı, tasam.org)

Makalenin tamamını okumak için tıklayın

EtiketlendiSeçilen
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale ‘Mavi tur’ yasaları
Sonraki Makale Savaşın 500. günü

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Kadınlar artık “öpücük” beklemiyor

Dr. Nil Gönce
9 Kasım 2025
ManşetSerbest Kürsü

“Takdire şayan bir öğretmen”

Medya Günlüğü
9 Kasım 2025
ManşetSerbest Kürsü

Yığınlardan ibaretiz artık

Tijen Zeybek
9 Kasım 2025
EditörSerbest Kürsü

Türkiye’de aydın var mı?

Adil Gürkan
8 Kasım 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?