Önce 2002 genel seçim sonuçlarını hatırlayalım:
AKP %34.42, CHP %19.42, DYP %9.52, MHP %8.35, Genç Parti %7.24, DEHAP %6.13.
Şimdi de 2023 genel seçim sonuçlarına bakalım:
AKP %35.61, CHP %25.33, MHP %10.07, İYİP % 9.68, Refah % 2.81, YSP % 2.81.
Saadet Partisi 2018 seçimlerinde % 1.34 oy almış. Deva ve Gelecek de o kadar oy almış olsa CHP oyları neredeyse 2002 ile aynı yerde.
1-Deva ve Gelecek partilerinin de %1.34 oy aldığını varsayarsak CHP’nin oyları aynı yerde kalmış. Eğer CHP yöneticileri “hayır bunların oyu daha az” diyorsa o zaman şu soruyu cevaplamaları gerekiyor: “Bu partilere 34 milletvekilini Kemal Kılıçdaroğlu’nun (KK) adaylığına destek olsun diye mi verdiniz?”
Bence KK adaylığına destek olsun diye bu 34 milletvekili bu üç partiye verildi ve şimdi siyasal İslam parlamentoda her zamankinden büyük bir güçle temsil ediliyor. Kişisel ikbal için ülkenin geleceğini riske eden büyük bir hata ve “kişisel hırsım yok” iddiası havada kalıyor.
Bana göre her hâlükârda CHP oyları yerinde sayıyor, bu 3 partinin toplam oyu %5 civarındadır ve KK bile isteye, kendisini aday yapsınlar diye CHP milletvekilliklerini bu partilere peşkeş çekmiştir.
2-Orta Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da CHP 21 yıldır yok, olacağı da yok çünkü kentlerde doğup büyüyen insanların bilmediği bir şey var: Anadolu’da devlet dayak ve korku demektir. Korku o kadar büyüktür ki “devlet memurunun düğmesi kopsa cezası 3 yıldan başlar” denilir. Öğretmen döver, komutan döver, asker döver, polis-jandarma döver, ormancı arabana el koyar; Anadolu için devlet, yasak, mecburiyet, dayak ve öteleştirmektir.
Halk kendisini ilk defa devlet-vatandaş ilişkisinde güçlü hissediyor, din bunun küçük bir kısmı, asıl önemli olan devletin artık ona parmak sallayamıyor olması. Bunu sağlayan kişinin de Erdoğan olduğunu ve onları tekrar devlet korkusundan koruduğunu düşünüyorlar. Dahası muhalefet iktidar olursa bu baskının tekrar geleceğine inanıyorlar.
3 -Muhalefete göre halk aç, yoksul, bütün kalelerine girilmiş ve ülke göçmen işgali altında ama hâlâ iktidara oy veriyor. Sanırım Türk siyasi tarihinde ilk defa ekonomi bu kadar kötüyken iktidar seçim kazandı yani insanlar açlığı ve yoksulluğu tercih etti, enkaz altında dondu ama yine de Erdoğan’a oy verdi. Bunun bir nedeni olmalı; elbette var, Anadolu halkı Erdoğan giderse devlet sopasının geri geleceğine inanıyor, kısmen de haklılar.
Yerel seçimleri de Erdoğan kazanacak, bundan sonraki seçimi de o kazanacak çünkü halktaki Erdoğan’ın onları devlet baskısından koruduğu imajını değiştirebilecek siyasi bir aktör yok, özgürlük ve değer görme, açlık ve yoksulluktan daha kıymetli.
CHP’nin yukarıdan aşağı devlet baskısı ile kurulan bir sistemin tüm günahlarını üzerinde taşıyan siyasi bir ölü olması iktidarın işini oldukça kolaylaştırıyor.
Bu durumda:
1- CHP ve tüm siyasi mirası ülkenin siyaset sahnesinden çekilmeli.
2- Ekrem İmamoğlu parti kurup yanına Mansur Yavaş’ı almalı, biri kentleri, diğeri Anadolu’yu kazanır. Kürt oylarını küçümsemiyorum, bundan sonra AKP’ye oy vermeleri olanaksız ama onların verdiği oy tabloyu değiştirmiyor. Tablonun değişmesi için AKP’ye oy verenlerin muhalefete oy vermesi gerekir ki AKP’den alınan her oy 2 oy demektir. Mansur Yavaş muhalefetin 21 yıldır oy alamadığı Anadolu ve Karadeniz için umuttur. CHP kentlerde oy alıyor ama fark yok, İmamoğlu da buralarda çok güçlü ve farkı artırabilir.
3- CHP’nin halkta karşılığı yok, bu yüzden Çankaya, Bakırköy, Kadıköy vs. gibi yerler özerk seçim bölgesi haline getirilmeli, ülke genel seçiminde buna rol almaları engellenmelidir. Çünkü bu insanların ülke geneli ile ilgisi yok ama zenginler medya, para, Twitter derken muhalefetin yüzünü elitizm ile kapatıyorlar ve seçimlerin kaybedilmesinde ve ülkenin geri gitmesinde birinci derece sorumluluk sahibi oluyorlar, bu engellenmeli. Bu insanlar sadece kendi bölgelerinin yönetimi için oy kullanmalı. Doğru, demokratik değil ama onlar da demokrat değil zaten.
Erdoğan’a oy vermedim ama yenilginin nedenlerini görüyorum, bu denklem aynı kaldığı sürece Erdoğan her zaman kazanacak.
O yüzden denklem değişmeli, CHP ve onun kadrolu seçmeni halktan uzak “beyaz” elitistler siyaset sahnesinden çekilmeli. Kemal Kılıçdaroğlu’na methiye düzen “beyazlar” aslında kendi kronik yenilgilerine methiye düzüyor, kendilerini meşrulaştırmaya çalışıyorlar çünkü KK’nin aday olması onların suçu, halkı dinlemediler, yine parmak salladılar, halk da yine tokadı attı.
Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’nin elitistleri bireysel ikbal uğruna ülkeyi ateşe atmış, siyasal İslam’a 34 milletvekili hediye etmişlerdir. Bundan sonraki seçimlerde kime oy vereceğimi bilmiyorum ama CHP’ye oy vermeyeceğim çünkü benim oylarımla 3 Temmuz sözde şike davası döneminin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i Meclis’e taşıdılar, asla affetmeyeceğim.