Cuma, 27 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Yozlaşmanın anatomisi

Erdal Çolak
Son güncelleme: 22 Mayıs 2024 01:00
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

Günümüz insanı birbirini anlamakta zorluk mu çekiyor?

İlişkilerde sıkıntı yaşadığımız, hayatımızda seçmediklerimiz, seçme imkanımızın olmadığı aile üyeleri, akrabalar… Bir de bizim bu hayatta kendi özgür irademizle seçtiğimiz ama problem yaşadığımız insanlar var. Bilmiyorum bana mı öyle mi geliyor, sanki kan bağı olanlarla yaşanan iletişim sorunu daha zor. Bu seçemediğimiz akrabalar atsan atılmaz satsan satılmaz. Mecburen kabullenip göstermelik de olsa barışık, iyi ilişkiler yaşıyormuş gibi görünmek zorunda kalıyor insan… Ama kendi seçtiğimiz insanlarla iletişimi kesme hakkına daha çok sahip olduğumuz aşikar…

Bu dönemde insan ilişkileri, arkadaşlıkları laçkalaştı mı ne? İnsan ilişkileri borsa işlemleri gibi. Bir arkadaşınızla kısa vadeli piyasada ilişkide bulunup herhangi bir gün buluşup bir şeyler içerek sohbet edip eğlenceli anlar yaşarsınız. Bu ilişkinin ya da iletişimin sonucunda kazançlı çıkmayı isteyen yatırımcı arkadaşlar gün içinde neşeli ve hoşça vakit geçirir fakat ertesi gün olduğunda o kişilerden biri artık ne olduysa diğerine soğuk davranmaya başlar. İnsanlar arası ilişkiler günümüzde çoğunlukla çirkin, aşağı, bayağı, yapmacık çıkar ilişkilerinden oluşuyor. Toplumda paranın, mevkinin, çıkarın değer ölçütü olduğu bir çağda yaşıyoruz.

Günümüzde insanların burunları bir karış havada, herkeste bir ego patlaması, narsist duygular. Kendine aşırı önem vererek küçük dağları ben yarattım edası ile kendine hayranlık duyanlar var. Bilinçsiz ve cahil olan, kibirli davranıp, kendini sürekli övenler. Çürümüş ilişkilerle girdiği ortamlarda ayrıcalık ve özel muamele gösterilmesini bekleyen insanlar. Eskilerin dediği gibi insanın olduğu her yerde mide bulantısı da olmasın yeter. Uruguaylı bir yazarın dediği gibi, “Ahlak yoksunu insanların çoğaldığı, kültüre ya da zekaya değil de paraya göre sınıflandırıldığı bir dünyada yaşıyoruz.”

Aynı zamanda da geçmişten kopulamayan, arada kalmışlığın, çelişkilerin tavan yaptığı bir çağ. Düğünlerin aşktan, cenazenin ölülerden ve tapınağın Tanrı’dan daha önemli olduğu değersiz, yavan bir çağda yaşıyoruz. Evren, doğa, dünya, ülkeler, şehirler, mahalleler, evler, ev hali değişti.

İnsanlar başkalarının zekasını, kişiliğini, vicdan halini göz ardı eder oldu. Burada altını çizmek istiyorum ki yozlaşmadan dolayı kamu ve bürokratik yapıdan kaynaklanan nedenlerle rüşvet, zimmet, adam kollama kayırmacılık, rant sağlama gibi yobaz bir anlayış var. Dünyada yaşanan ekonomik yapıdan kaynaklanan yozlaşma toplum içerisinde sınıf farklarının oluşmasına yol açar. Toplumda birçok alanda görünen dejenerasyon, ahlak başta olmak üzere dil, din, kültür, ticaret, siyaset, tarih alanlarında meydana gelen bozulma, evrensel insani ilkelerden uzaklaştığında daha çok ortaya çıkıyor.

Belki bu dünyanın yaşanmaz bir hale gelmesi bazı insanların şerri, şiddeti, şeytanlıkları, iyi insanların korkaklığından, vurdumduymazlığından, olaylara sessiz kalmasından, sorumsuzluğundan kaynaklanıyordur. İnsanı insan yapan değerlerin aşınması sonucu yozlaşma ortaya çıkar. Şunun da altını çizmek isterim: İnsanoğlunun hayvanları evcilleştirmesi birçok hayvanın yozlaşmasına sebep olmuştur. İnsanoğlunun evcilleştirdiği hayvanlar doğalarının dışına çıktığından bu hayvanları daha korkak, zayıf karekterli canlılar yapmıştır. Bu sebepledir ki evcilleştirilen bütün canlılar yozlaşmıştır. İnsanoğlu mağaradan çıktığı ilk günden beri sürekli bir yozlaşmaya doğru gitmiştir.

Yozlaşmış bir karektere sahip olmamak, hayatta kalmak için değil, yaşamak için yaşama diren, pozitif değişime izin ver. Kendine değer ver. Kendine, hedefine odaklan. Önce kendini mutlu edecek düşünceye, duyguya, davranışa odaklan. O zaman mutlu olup kendini bulacaksın.

Sonuç olarak yozlaşmayı yaygın anlamda, kişisel çıkar elde etme amaçlı ekonomik, siyasi ve toplumsal olanakların hepsini kendi çıkarı için kullanma olarak ifade edebiliriz.

Değişim sürekli var olan bir olgu. Değişim, gelişme olumlu olunca ilerleme, olumsuz olunca yozlaşmayı, bozulmayı, çürümeyi, gerilemeyi içinde barındırıyor.

Ümit ediyorum ki etik, ahlaki olmayan bu dünya etik, ahlaklı olan karakterlerle karşılaştırsın bizi…

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale Medya etiği ve cehalet
Sonraki Makale Başka bir dünya: Japonya

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Sakız’daki gizemli Türk yatı

Cenk Başlamış
22 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Libya’nın doğusundan sürpriz çıkış

Aydın Sezer
21 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?