Her şey internette gördüğüm bir soru üzerine başladı: Dünyada kaç siyah yaşıyor?
Google’a yazdığınızda karşınıza bu soruya yanıt oluşturacak Türkçe bir bilgi çıkmıyor ya da ben bulamadım. Ama merak edenler İngilizce sitelerde biraz bilgi bulabiliyor.
Nasıl “biraz” demeyin, soru çok “saçma” olunca yanıt bulmak da zor oluyor tabii.
Niye mi zor oluyor?
Siyah ne demektir sorusuna yanıt vermek gerekiyor da onun için.
Sorunun yanıt bulmasının önünde iki ciddi engel var.
Birincisi evrimsel, diğeri sosyal.
Önce evrimsel engele bakalım.
Bugünkü bilgilerimize göre tüm Homo sapienler Afrika’dan çıktığı için herkesin kökeni kuramsal olarak tabii ki “siyah”, yani Afrika’dan çıkarken homo sapienin, yani bizim deri rengimiz çok büyük olasılıkla beyaz değildi ya da bugünkü bilgilerimize göre beyaz değildi diyelim. Yeni bir bulgu ile bu değişebilir tabii, bu konuda henüz işin çok başındayız çünkü.
Melanin ve siyah deri rengi
Siyah deri renginin nedeni neydi peki, insanlar önce niye siyah deriye sahipti?
Bilim insanları deri renginin melanin denen bir pigmentin üretimine göre değiştiğini söylüyor. Melanin üretimi sıcaklığa göre değişiklik gösteriyor. Kavurucu Afrika sıcağında yaşayan insanların derisi daha çok melanin üretiyordu ve deri renkleri siyahtı. Doğal olarak öyleydi yani. Çünkü siyah renk güneş ışınlarını tutar ve vücuda geçirmez. Beyaz renk ise vücuda geçirir.
Yani deri rengi tamamen vücudun güneş ışınlarına karşı bir uyumu, adaptasyonuyla ilgili. Şu anda siyah derili bir insan Kuzey Buz Denizi kıyısındaki Saha Yeri’nde (Yakutistan) yaşayabilir çünkü artık ısıtabildiğimiz evlerde barınıyoruz. Ekvator bölgesindeki ülkelerde de beyaz derili insanlar rahatlıkla yaşayabiliyor aynı nedenle. Ama doğada çırılçıplak yaşadığımız dönemlerde bu imkansızdı. Ama o zaman da mağaralarda yaşıyorlardı yani güneşten korunabilirlerdi derseniz, yiyecek için avlanmak zorundaydılar yani her gün saatlerce bazen günlerce av peşinde koşuyorlardı açlıktan ölmemek için.
Bir de unutmamak gerekir ki Homo sapien halimiz bir evrim sonucuydu, Homo sapienler o halleriyle başka bir gezegenden gelmedi. On milyonlarca yıl öncesini yani evrim geçirmeden önceki hallerini merak eden varsa maymunlara bakabilir.
Afrika’dan çıkış ve beyaz deri
Antropologlar yakın zamana kadar ilk insanların 50 bin yıl önce Afrika’dan çıkıp dünyaya yayıldığını söylüyordu. Ancak sonraki bulgularla bu görüş değişti. Kuzey Afrika’da bulunan kemiklerin Homo sapiene ait olduğunun kesinleşmesiyle homo sapienin yaşı 195 bin yıldan 300 bin yıla yükseldi. Ayrıca daha küçük beyne, daha büyük surata, daha belirgin kaş çıkıntılarına ve daha büyük dişlere sahip olan ilk insanların da Homo sapien sınıfına girebileceğine ve bu insanların yarım milyon yıl önce yaşıyor olabileceğine dikkat çekiliyor. Bu kabul de Afrika dışında da Homo sapienlerin geliştiğine bir işaret olabilir.
Soğuğa adaptasyon konusunda farklı bulgular elde edildi. “C varyantı” isimli bir gen değişimine sahip olmayan farelerle ilgili bir araştırmanın sonuçları fare gibi bir memeli olan Homo sapieni de ilgilendiriyordu. Araştırmacılar, çeşitli insan ataları gruplarındaki gen varyantının sıklığını analiz ederek C varyantının sıklığıyla ocak ayındaki ortalama dünya yüzeyi sıcaklıkları arasında “kayda değer” bir ters korelasyon gözlemledi. Bu “konum soğudukça bu varyant sıklığının arttığı” anlamına geliyordu.
Bilim insanları, ilk insan nüfuslarındaki C varyantı sıklığının “modern insanın göç rotası haritasını” izlediğini söylüyor.
Araştırmacılar, topluluklar Afrika’dan Avrasya’ya hareket ettikçe C varyantı sıklığında gerçekleşen önemli değişimin, insanların değişen soğuk stresi seviyelerine uyum sağlamak zorunda kalmasından ortaya çıkmış olabileceğini kaydediyor. Yani bu gen varyasyonuna sahip insanlar, soğuk iklimlerde daha fazla vücut ısısı üreterek hayatta kalmak için önemli bir avantaj elde etmiş olabilir.
Görüldüğü gibi beyaz renkli deriye geçiş tamamen insanların hayatta kalmak için doğaya uyum göstermesiyle ilgili, beyaz renkli deriye geçiş siyah renkli deriye sahip insanlardan bir üst aşamaya geçiş değil.
İkinci sorun daha büyük
Gelelim işin sosyal yanına.
Ama önce eski dönemle işimizi bitirelim.
Bırakın Afrika’dan çıkan ilk Homo sapienleri, dünyanın dört bir yanında başka insansılar da yaşıyordu o dönemde. Bugünkü insanın atalarının gerçekten kim olduklarını bilmiyoruz. Milyonlarca yılda oluşan karmaşık bir topluluğun çocukları olabiliriz. Genetik araştırmalar Neandertal genlerini de taşıdığımızı gösteriyor. Yani atalarımız onlarla da çiftleşmiş. Kim bilir başka hangi Homo sapien olmayan insan veya insansılarla çiftleşme olmuş?
Yani siyah beyaz ayrımı yapanların bu konuları da gözönünde bulundurması gerekiyor.
Günümüze gelirsek yani son 500-600 yıla. Avrupa ve Asya’da bundan bin belki iki bin yıl önce de siyah renkli insanlar yani Afrikalılar vardı. Ama bunun evrimsel süreçle ilgisi yok tabii. Herkes istediği yere gitmekte özgürdü çünkü.
Ama Avrupalıların Afrikalıları köleleştirip Amerika kıtasına götürmelerinden sonra başka bir sorun ortaya çıktı. Zamanla insan haklarının gelişmesiyle beyazların bir bölümü de ırkçılıktan vazgeçip herkesi eşit saymaya başlayınca siyah renkli deriye sahip olanlarla beyaz renkli deriye sahip olanlar evlenmeye ve çocuk yapmaya başladı.
“Bir siyah ile bir beyazın birlikteliğinden doğan çocukları siyah mı sayacağız beyaz mı” sorusuna ırkçılar yanıt bulamadı, bulmaları da mümkün değil. Tabii siyahlar baskın gene sahip olduğu için çocuk siyah görünümlü oldu ama anne veya babadan biri siyah değil yani onlar gerçekte yarı siyah yarı beyaz. Ama ne gariptir ki hiç kimse onları beyaz saymadı. Bu da kesinlikle ırkçılıkla ilgili yanlış bir tavırdır. Barack Obama’nın annesi beyazdı ama seçildiğinde “ABD’nin ilk siyah başkanı” diye alkışlandı. Kimse “yahu Obama’nın annesi beyaz niye adama siyah diyoruz” demedi.
Görüldüğü gibi ırkçıların yaptığı siyah beyaz ayrımı akla ziyan bir durum. Hem bilimsel yani evrimsel olarak yanlış bir şey söylemiş oluyorsunuz hem de toplumsal olarak.
Bir cümleyle derdimizi anlatmak istersek siyah ve beyaz deri rengi tamamen evrimsel bir süreçle ilgilidir ve herkes Homo sapiendir.
Yani hepimiz ne siyahız ne beyazız, Homo sapieniz.
Bu arada yine de Afrika’nın nüfusunu merak eden varsa söyleyeyim, 1,5 milyar kadar. 2034 yılına kadar da 1,8 milyar olacağı tahmin ediliyor.
Herkese keyifli günler dilerim.
Fotoğraf: Ninaras
https://evrimagaci.org/insanlarda-deri-renginin-evrimi-ve-killarin-seyrelmesi-uzerine-81
https://worldpopulationreview.com/economics/how-many-black-people-are-in-the-world
https://populationtoday.com/tr/continents/africa/
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40198320
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: