Çarşamba, 14 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Modern mağaramız

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 7 Eylül 2022 19:30
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

İnan Özbek

Platon’un (Eflatun) felsefenin temel ayırımı olan idealizm-materyalizm denkleminde esas olarak idealizmi temsil etmesinden ötürü, pozitivist ve maddeci düşünürlerce felsefesi kimi açılardan eleştirilse de, çoğu düşünüre göre bütün bir Batı felsefesi onun ayak izlerinin toplamıdır. Hatta Emerson’ın deyişiyle, “Bugüne kadar düşünülen ve konuşulan her ne varsa ucu Platon’a çıkar.”

Felsefesiyle tıpkı kutup yıldızı gibi ortada parıldayan ve diğer yıldızların onun etrafında döndükleri Platon, düşüncelerini anlatırken çeşitli alegorilere (benzetmelere) başvurmuştu. Bu benzetmelerden biri de hocası Sokrates’i konuşturduğu diyaloglarından oluşan “Devlet” adlı ünlü eserinde geçen “mağara” benzetmesidir.

Filozofun olağanüstü incelikteki mağara benzetmesi özetle şu şekildedir: İnsanlar bir mağarada ellerinden, ayaklarından ve boyunlarından zincirlenmiş, yüzleri duvara dönük bir halde oturmaktadırlar. Boyunlarından da zincirlenmiş bulundukları için sürekli karşıya bakan insanların görebildikleri tek şey, tepeden sızan bir parça ışığın duvara yansıttığı kendilerinin ve etraftaki çeşitli nesnelerin gölgeleridir ve insanlar yaşamdaki tek gerçeğin işte bu gölgeler olduğuna inanmaktadır. Mağaradan çıkıp dışarıdaki gerçek dünyada olanı biteni gören birisi mağaraya dönerek oradakileri, duvarda gördüklerinin gerçek olmadığına, gölgelerden ibaret olduğuna, dışarıda bambaşka bir dünya bulunduğuna ikna etmeye çalışsa da bunda çok zorlanmış, tek gerçekliğin mağarada gördükleri olduğuna inanan insanların hücumuna uğramıştır.

Platon’un işte bu muhteşem benzetmesi, binlerce yıl sonra bugün günümüz insanının durumunu çok berrak bir biçimde anlatmaktadır aslında. İnsanı insan yapan düşünme yetisini gittikçe daha az kullanan, iktidarın, cemaatin ya da ait olduğu sosyal çevrenin kişiye, gerçeğin bilinmesinde sakınca bulunmadığı kadarını ya da çarpıtılmışı veya düpedüz yalan olanı göstermesi ve anlatması, bireyin de bu verilenlerle yetinmesi, sorgulamadan, soru sormadan ve herhangi bir çekince koymadan peşinen kabul edip yegane gerçekler olarak düşünmesi, günümüz bireyini Platon’un mağarasına hapsetmiştir.

Düşünme becerisini askıya aldığı için dünyayı daha çok görerek ve duyarak algılayan, zor ve zahmetli bir iş olan düşünmektense gösterilene ve anlatılana inanma kolaycılığını seçen modern birey mağaradaki ikametini sürdürmektedir.

Her gün televizyonundan, bilgisayarından ya da işte telefonundan gösterilen sayısız görselin ve sunulan bilginin üzerinde düşünmeyen, tartmayan ve bunları hızlıca kabul eden birey, yalanlar ve çarpıtılmış bilgilerle dolmakta olan hafızasına yeni şeyler eklemektedir.

Çıkılması oldukça zor olan mağaradan kurtulabilen ender insanlar, düşünerek ve cesaretle sorgulayarak elde ettikleri gerçek bilgileri mağaradakilere anlatmaya, onları gerçeklerle yüzleştirmeye çalışmakta fakat benzer şeyleri seyretmekten körleşmiş, aynı şeyleri dinleyip durmaktan sağırlaşmış bireylere seslerini duyuramamaktadırlar. Çünkü gerçekleri anlatmaya çalışanların cılız sesleri, mağaranın gürültüsünde kaybolup gitmektedir.

Yalan ve abartı, hele ki kişilerin işlerine yarıyorsa pazarlanması oldukça kolay ve de güvenlidir. Oysa ki, gerçeği anlatması zor ve risklidir; onunla yüzleşmek cesaret ister. Yalan ve çarpıtma aslında bir şeyleri olmadığı halde hasta olduklarını düşünen insanlara verilen ve onlarda psikolojik bir rahatlama sağlayan ancak gerçekte hiçbir etkileri olmayan ilaç benzeri “plasebo”ya benzer; oysa ki gerçek acı fakat iyi bir ilaç gibidir, yutulması zor olsa da iyileştirir.

O zaman bireyin yapabileceği en akıllıca iş sızan zayıf ışıkla gölgeleri gösterecek kadar az aydınlanan mağarada bir mum yakmak ve çıkışın yolunu aramaya koyulmaktır.

Kaynak: Devlet-Platon

Not: Bu yazı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Zorlamayla olmaz
Sonraki Makale ‘Seni seviyoruz Vanya’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Değişimin kalbinde insan

Erdal Çolak
13 Mayıs 2025
*Köşe Yazıları

Kaderimiz Devlet Bahçeli’nin iki dudağının arasında…

Aydın Sezer
13 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Paşinyan’a muhalefet artıyor

Okay Deprem
12 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Anneliğe selam olsun…

Ulaş Başar Gezgin
11 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?