Pazar, 15 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Günlük

Manevi vatan Türkçe

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 2 Mart 2024 00:10
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Atalarımızın Anadolu’ya gelişlerini düşündüğümde gözümün önünde şöyle bir tablo canlanır: Atlarla, develerle, sürülerle her yaştan insan kafileler hâlinde yollara düşmüş geliyorlar. Bütün “dünyalıkları” bir devenin üstünde.

Yanlarında getirdikleri bir şey daha var. O da Türkçe. Türkçe Anadolu’ya gelinceye kadar çeşitli coğrafyalardan geçer. Yüzyıllarca süren çok çetin bir yolculuktur bu. Karahanlılar çağında İslamiyet’le tanışan atalarımız İslamiyet’i öğrenmek için Arapça eserlere yönelirler. İster istemez yeni dinin kavramları ve kelimeleri dilimize girmeye başlar.

Araplarda eski zamanlardan beri edebiyat güçlüdür. Panayırlardaki şiir yarışmalarında dereceye giren yedi şiirin Kâbe duvarına asıldığı ve buna “Yedi Askı (Seb’a-i Muallaka)” denildiği bilinir. Arapça, ilahi kudretin en üst düzeyde işlediği bir dildir. Kur’an’ın edebî gücü onun mucizelerinden biri olarak kabul edilir. Birçok ayette, bütün insanlar bir araya gelse bir benzerini söyleyemeyecekleri belirtilir. Kur’an indirildiğinde Arap yarımadasındaki nüfus sınırlı sayıdadır.

İslam fetihleri sonrasında Irak, Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika Araplaşmıştır. Bu geniş coğrafyaya egemen olacak bir Arap nüfus söz konusu olmadığına göre bu konuda Arapçanın rolünü gözden ırak tutmamak gerekir. Yerel diller Arapça karşısında bir varlık gösterememiştir.

Arapça karşısında iki dil direnmiş ve ayakta kalmıştır. Biri Farsça, diğeri Türkçedir. Her iki dil de Arapçadan çok etkilenmiştir. Türkçenin rekabet ettiği bir diğer dil Farsçadır. Bizden çok önce İslamiyet’i kabul etmiş olan İranlılar, bunun gereği olan klasik eserlerini çoktan meydana getirmiştir. Türkler İran coğrafyasına geldiklerinde bu göz kamaştırıcı eserlerle karşılaşmışlardır.

İran’da 20. yüzyıla kadar hep Türk hanedanları egemen olmuştur: Gazneliler, Büyük Selçuklular, İldenizliler, Harzemşahlar, Timurlular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler, Afşarlar, Kaçarlar. Rıza Şah Pehlevi 1925’ta Pehlevi Hanedanı’nı kuruncaya kadar bu egemenlik devam etmiştir. Bu iç içe yaşamanın getirdiği yakınlıktan dolayı Türkçeye çok sayıda Farsça kelime girmiştir. Bugün de kullanmaya devam ettiğimiz Arapça “vuzû’” yerine “abdest”, “salât” yerine “namaz”, “savm” yerine “oruç” kelimeleri Farsçadır.

Buna karşılık Farsçada da çok sayıda Türkçe kelime yer almıştır. Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde on yıl görev yapan İranlı bilim adamı Prof. Dr. Ebülkasım İçtihadi, Farsçada on binden fazla Türkçe kelime bulunduğunu söylerdi. Bu kelimeler Farsça söyleyişe uydurulduğu için ilk bakışta uzman olmayanlar tarafından fark edilmezler. Asım Efendi’nin Burhân-ı Kâtı Tercümesi, bu bakımdan zengin bir kaynaktır.

Farsça öylesine köklü ve güçlü bir dildir ki, henüz bir yazı dili hâline gelememiş olan Oğuz Türkçesi onunla rekabet edemez. Yöneticiler Türk olmakla birlikte, Farsçanın ve Fars kültürünün etkisi altındadır. Bundan dolayı ilk İslami eserlerimiz, Farsçanın etki alanının uzağında, Balasagun’da yazılabilmiştir. İran’da kalmaya devam etseydik belki de “Türkî bir çeşme ise men onu deryâ eledim” diyen Şehriyar’a kadar güçlü bir şair yetiştiremeyebilirdik. Sultan Alparslan’ın büyük hizmeti, bize Anadolu’da yeni bir yurt açması kadar, Türkçeye Farsça etki alanının dışında yeni bir alan açmış olmasıdır.

(Cemal Kurnaz, tdk.gov.tr)

Makalenin tamamını okumak için tıklayın

EtiketlendiSeçilenTürkçe
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Bahçıvanlıktan filozofluğa
Sonraki Makale Tolstoy’un ruhundaki fırtınalar…

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

GünlükManşet

İran nasıl gafil avlandı?

Medya Günlüğü
15 Haziran 2025
EditörGünlük

10 soruda Netanyahu

Medya Günlüğü
15 Haziran 2025
*Günlük

Suriye’yi “dağıtan” Mossad ajanı

Medya Günlüğü
15 Haziran 2025
Günlük

“Demir Kubbe” nasıl çalışıyor?

Medya Günlüğü
14 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?