Pazartesi, 12 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

2 din 2 Mesih yorumu

Halil Ocaklı
Son güncelleme: 4 Mayıs 2024 00:01
Halil Ocaklı
Paylaş
Paylaş

Dinler arası etkileşim kavramı, farklı inanç geleneklerine bağlı bireyler veya gruplar arasındaki angajman, iş birliği ve düşünsel alışverişi tanımlamaktadır.

Yahudilik ve Hristiyanlık, İbrahimi geleneğin birer parçası olarak en az iki bin yıldır temel inançlarda derin bir ortak mirası paylaşmaktadır. Ancak, ilişkileri zaman zaman barışçıl ve etkileşimli, bazen de gerginliklerle dolu olmuştur.

Yahudilik’te Mesih inancı, Tevrat ve diğer Yahudi yazılarında yer aldığı üzere; gelecekte İsrailoğullarını kurtaracak, dünyaya barış ve adalet getirecek bir kurtarıcının geleceği öngörüsüne dayanır.

Mesih, Yahudilerin tarihsel ve dini literatüründe önemli bir figürdür ancak Mesih’in hangi koşullarda geleceği üzerine genel bir uzlaşı yoktur. Çeşitli Yahudi mezhepleri bu konuda farklı inançlara sahiptir.

Bazı Ortodoks gruplar, Mesih’in ancak Kutsal Tapınağın yeniden inşa edilmesinden sonra geleceğine inanır. Diğer gruplar ise Tapınağın yeniden inşasına gerek olmadığına inanır. Esasen, Mesih’in gelişiyle ilişkilendirilen Kutsal Tapınak kavramı, yorum ve bağlama göre değişen karmaşık ve çok yönlü bir konudur. Tapınağın yeniden yapımı düşüncesi, dinsel ve politik açıdan hâlâ tartışılan duyarlı bir konudur.

Mesih kavramı, İbranicede “Meşiah” olarak geçer ve “yağla ovulmuş”, mesh edilmiş” ya da “kutsanmış” kişi anlamına gelir. Antik İsrail’de peygamberler, krallar, rahipler genellikle susam yağı ile mesh edilerek kutsanırlardı. Bu mesh etme töreni, Tanrı’nın onları seçtiği ve özel bir görevle kutsadığı anlamını taşırdı.

Yahudi geleneğine uygun olarak, Mesih’in gelişi insanlığın adalet ve barış içinde yaşayacağı altın bir çağın başlangıcı olacaktır. Ayrıca Mesih İsrail halkını birleştirecek ve onları vaat edilen eski topraklarına geri getirecektir.

Mesih’in gelişiyle ilişkilendirilen bu vaatler, Yahudi toplumu için önemli bir umut kaynağı olmuştur ve dini yaşamlarını etkilemiştir. Ancak aynı zamanda Hristiyanlığın da temel inançlarından biri haline gelerek, İsa’nın ikinci kez geleceğine olan inancı formatlamıştır. Böylece bu iki din arasında benzer ama farklı bir Mesih yorumu ortaya çıkmıştır.

İsa’nın Hristiyanlıkta Mesih olarak benimsenmesi, Yahudilerdeki Mesih beklentisine bir tepkisel modelleme olabilir. Hristiyan doktrini, İsa’nın dünyaya dönüşünün insanlığın kurtuluşunu sağlayacağını ve Tanrı’nın kozmik egemenliğinin tam anlamıyla gerçekleşeceğini önermektedir.

Hristiyanlık ile Yahudilik arasındaki Mesih odaklı ayrışma, bu iki gelenek arasındaki etkileşimin karmaşıklığını açıklamak açısından önemli bir husustur. Bu ayrım, dini doktrinlerin yanı sıra sosyokültürel ve siyasi dinamiklerin etkileşimini de ortaya koymaktadır.

Temel farklar olarak şu noktalar öne çıkmaktadır:

Yahudilik, gelecekte bir Mesih’in gelmesini beklerken, Hıristiyanlık, İsa’nın bu rolü yerine getirdiğine inanır. Yahudilik, doğruluk ilkelerine bağlı bir yaşamı vurgularken, Hıristiyanlık, İsa’ya olan inancı ve bağlılığı öne çıkarır. Ayrıca, Hristiyanlıkta genellikle İsa’nın ikinci gelişi kavramı bulunurken, Yahudilikte birinci geliş beklenir ve ikinci bir Mesih gelişi kavramı yaygın olarak bulunmaz.

Hristiyanlık; Orta Doğu’nun zengin kültürel ortamında Yahudilik ve diğer dinlerle etkileşim içindeyken, İsa’nın öğretileri, yaşamı ve çarmıha gerilişi çevresinde şekillendi. İsa’nın ölümünden sonra, havariler ama özellikle de Tarsuslu Aziz Paul Hristiyan topluluğunun büyümesini sağladı.

Orta Doğu, eskiden de farklı inanç ve kültürlerin buluştuğu bir kesişim noktasıydı. Mezopotamya, Mısır ve Levant’ı kapsayan dinamik bir coğrafyada çok tanrılı ve tek tanrılı inanç sistemleri kök salmış durumdaydı. Bu bölgesel mozaik, farklı dinlerin etkileşimine ve yeni ilahi düşüncelerin ortaya çıkmasına yardımcı oldu.

Çok tanrılı inançlar; doğa olayları, aşk, bereket ve zafer gibi görevler için atanmış tanrılar ve tanrıçalar içermekteydi. Aynı dönemde, İran’ın eski kültürlerinden türemiş Zerdüştlük, Maniheizm ve Mitra dinleri de Orta Doğu’da yaygın olarak tanınıyordu. Mithraizm, özellikle Romalı askerler arasında yaygın bir güneş tanrısı kültü haline gelmişti.

Yahudilik geleneğine göre, kutsal kitaplarda bahsedildiği üzere, Tanrı tarafından gönderilecek olan Mesih’in gelişi bekleniyordu. İsa’nın kendisinin bu beklenen Mesih olduğunu açıklaması ve Tanrı’nın Krallığı’nın yaklaştığını müjdelemesi, Hristiyanlığın temel açılımını oluşturdu.

İsa, öğretilerini Tevrat’a dayandırdığını ileri sürerken, aynı zamanda geleneksel dini otoriteleri eleştiriyor, katı yorumlarına meydan okuyordu. Esnek bir yaklaşım benimseyerek üç ana değer olarak vaazlarında bağışlama, sevgi ve merhamete odaklanıyor, bu yolla insanların kalplerine ulaşabileceğine inanıyordu.

Ayrıca, İsa’nın sosyal iletişimi güçlü biri olduğu; ana dil olarak Aramca, İbranice bildiği ve akıcı bir şekilde Yunanca da konuşabildiği var sayılmaktadır. Görünüşe göre İsa, bu iletişim becerileri sayesinde, farklı kültür ve toplulukların ilgisini çekmeyi başarmıştı.

İsa’nın müritleri genellikle suya yakın yerlerde yaşayan yoksul, çaresiz ve umut arayan Yahudi köylüleriydi. Bu insanlar Galile (Celile) Gölü çevresinde bir araya geliyorlar, İsa’nın mesajlarını kulaktan kulağa taşıyorlardı.

Sonuç olarak, Orta Doğu’nun kültürel çeşitliliği ve etkileşimi, Hristiyanlığın evrimine önemli katkılarda bulunmuştur diyebiliriz. Bu bağlamda, Mesih yorumu etrafındaki ayrışma süreci, Hristiyanlık tarihinde önemli bir dönemeç olmuş ve gelişimini etkilemiştir. Bugün Hristiyanlık, dünya çapında 2,6 milyar inananı bulunan önemli bir din olarak varlığını sürdürmektedir.

EtiketlendiSeçilen
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanHalil Ocaklı
Takip et:
Bayburt'un Sisne köyünde doğdu (1964). Almanya'da gurbetçi bir çocuk olarak büyüdü ve burada Yunan-Roma tarihi okudu. California Berkeley Üniversitesi'nde Proto-Altayca ve Japonca ilişkileri üzerine çalıştı. Bu süreçte Japonya'da Kyushu Üniversitesi'nde bir sömestr geçirdi. Çalışma alanı: Diyakronik (Artsüremli) Proto-Dil Tipolojisi. Türkiye ve ABD'de profesyonel turist rehberliği ve çevirmenlik yaptı, 50'den fazla ülke gezdi. Rodos'ta otel işletmeciliği yaptı. Hindistan'da çeşitli eğitimler aldı. Rusya'da Tver Devlet Üniversitesi'nde çalışırken Olga ile evlendi. Kadim Vedanta felsefesine derin bir ilgi duyuyor. Aksiyon dolu 35 yılın ardından, şimdi Bergamo (İtalya) ve Antalya'nın sade sakinlerinden biri olmaya çalışıyor.
Önceki Makale Göz karanlığa nasıl alışır?
Sonraki Makale Marka kentler için dersler (5)

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Geleceğin inşasında kalıcı adımlar

Yıldırım Aktuğan
12 Mayıs 2025
EditörSerbest Kürsü

Bir zamanlar Bolivya

Alper Eliçin
11 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Avrupa, ABD ve Rusya’nın menüsünde mi?

Adil Gürkan
10 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Türklüğe armağan Allahverdi Bağırov

Medya Günlüğü
10 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?