Cuma, 9 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Kişisel gelişim ve eğitim

Melek Ay
Son güncelleme: 26 Mart 2023 00:58
Melek Ay
Paylaş
Paylaş

“Feldenkrais Metodu” 1904 yılından bu yana uygulanan bir egzersiz-terapi türüdür.

Hareket ve duygu/düşünce/davranış örüntülerinin arasındaki bağlantıyı anlatır. Hareket olmadan aslında etkili biçimde değişmenin zor olacağından bahseder. Bu sebeple bireylere kendi yavaş ve farkındalık içeren hareket metodunu anlatmaya devam ediyor.

Metodun kurucusu Moshe Feldenkrais’a göre her davranışımız, “Ben” olma imajımız etrafında oluşur.

Feldenkrais, “Bu imaj üç şeyden etkilenir: Miras, eğitim ve kişisel gelişim. Miras olan neredeyse değişmez” diyor.

Eğitim, kişinin konuştuğu dili ve hayatını yönlendiren kavramları oluşturur. İçinde bulunduğu topluma uygun düşünce yapıları ve tepkileri oluşturur. Bunlar tüm insanlığa ortak olmayabilir. Daha ziyade içinde bulunduğu ortamın yarattığı tepkiler ve kavramlardır.

Yine Feldenkrais’a göre, “Ancak aynı zamanda eğitimimiz, kendimizi sonradan nasıl geliştireceğimizi de belirleyen unsurdur. Hangi konulara dalacağımızı ve özümseyemediklerimizi nasıl reddedeceğimizi de belirler. Eğitim ve kişisel gelişim, aralıklı olur.”

İlk doğduğumuzda bize sunulan tüm hikâyeleri sünger gibi emeriz, bu eğitimdir. Kişisel gelişim, bu noktada yoktur. İlk başta olmazsa olmaz olan ancak aslında bize ait olmayan hikâyelerin içerisinde kök salarız.

Büyüdükçe kişisel gelişim mümkün olmaya başlıyor. Her verilen eğitimi artık sorgulayıp, kabul etmez oluruz. Bireysel istekler devreye girmeye başlar. Ancak yine de içine doğduğumuz aile ve toplum bireyin sorgulama alanına müdahale edip, isteklerini engellemez ise bu tam olarak gerçekleşebiliyor.

Aklıma eşimin ablasının içi acıyarak anlattığı bir çocukluk deneyimi geliyor. Küçükken sol elini kullanan bir çocukmuş. İlkokula gittiği ilk sene öğretmeni sağ elini kullanması için sürekli sol eline cetvel ile vururmuş. O korku ile sağ elini kullanan biri olmuş. En büyük isteğinin keman çalmak istediğini ancak bu travmanın onu bu hayalinden uzaklaştırdığını gözleri dolarak anlatır.

Feldenkraise, “Empoze edilen eğitim ve bireysel eğilimlerimiz, beraber olarak tüm huylanmış davranış ve eylemlerimizin akımını oluştururlar. Kişisel imajımızı oluşturan üç faktörden (miras, eğitim ve kişisel gelişim) sadece kişisel gelişim, bir derece elimizdedir” diyor.

Bu bağlamda yogayı bir kişisel gelişim yolu gibi de tanımlayabiliriz. İlk defa yoga yapmak isteyen bireyler genellikle “herkes yoga yapıyor ben de deneyeyim, çok trend” düşüncesi ile yogaya başlar.

Ben de bu deneyimden geçtim. Bir yıl yoga yaptıktan sonra şimdi “yoga yapıyorum” bilincine geçebildim.

Aslında bu aşamada kişisel gelişimden çok uzak bir noktada herkese benzeme, herkesten üstün olma, topluma uyumlu olma çabası baskın olabiliyor.

Bu yolda olanlar bilir ki her ne kadar zor bir yol olsa da, belli bir çaba ve adanmışlık istese de, damla damla gelişen farkındalık, büyük ölçüde o kişisel alanımıza özgürlük ve rahatlama getirmektedir.

Yaşamda varlık olarak en özden, en değişmez olandan görebilmek için de kişisel gelişimize devam ediyoruz. Bunun benim için adı yoga, senin için Tha Chi, diğeri için Sûfîzm.

İçinde bulunduğum Hint astroloji eğitiminden öğrendiğime göre dünya yeni yılı yeni başladı ve bu yıl eski olanı eskide bırakabilme yeni başlangıca uyumlanabilmeyi öngörüyor.

Bu yeni dönem için iç sesimizi duymamızı, farkındalığımızı bilincimizde yüceltebilmemizi diliyorum.

Hayallerimizin ve hedeflerimizin olmasını, içimizde o bize öğretilen sesleri tanıyıp, o sesin farkındalığımızın parçası olmadığını görmemizi diliyorum.

Namaste…

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMelek Ay
Takip et:
Sadelik içinde adımladığım yolda, sahip olduğum niteliklerin hakkını vermeye çalışan bir yolcuyum...
Önceki Makale Sicilya, Etna, mafya
Sonraki Makale Osmanlı saray ressamı

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Sağlık ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Gürsel Demirok
9 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Her şey hareket halinde

Metin Gülbay
6 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Yapay zekâ ve devletin gaspı…

Alper Eliçin
6 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Dışişleri’nin kuruluşu ve “Diplomatlar Günü”

Gürsel Demirok
5 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?