2 Mayıs Dışişleri Bakanlığının kuruluşunun 105. yılı. Dışişleri Bakanlığı tarafından 1 Mayıs’ta yapılan bir açıklamada, “Ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında görev yapan fedakâr mesai arkadaşlarımız başta olmak üzere, tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun” denildi.
Dışişleri Bakanlığının emekli olmuş fedakar mensuplarından bir grup, Bakanlıklarının kuruluşunun 105. yıl dönümü vesilesiyle 2 Mayıs’ta Anıtkabir’i ziyaret etti. Minnet duyguları içinde Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın önderi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e saygılarını sundular. Ağırlıklı olarak emekli büyükelçiler ve eşlerinden oluşan grubun ziyareti çok anlamlıydı. Atatürk’ün huzurunda bu kez emekli büyükelçiler olarak çıkmaktan büyük onur ve gurur duydular. Her 2 Mayıs’ta Anıtkabir’i ziyaretle, Atatürk’e saygı ve minnetlerini sunmaya karar verdiler.
Dışişleri, Mustafa Kemal önderliğinde istiklal mücadelesi devam ederken, Ankara’da yeni Cumhuriyetin devlet yapılanmasının omurgasını hazırlayan Kurucu Meclis’in 2 Mayıs 1920’de oluşturduğu ilk bakanlıklardan birisiydi.
“Dışişleri Bakanlığının kuruluşu Cumhuriyet diplomasisinin de doğuşu, 2 Mayıs önümüzdeki yıllarda ‘Türk Diplomatlar Günü’ olarak kutlanabilmeli” diyor emekli büyükelçilerimiz. Öneriyi ilk seslendiren Medya Günlüğü’nün diplomat yazarlarından emekli Büyükelçi Hasan Aşan. Bence de çok yerinde bir öneri. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu öneriyi olumlu açıdan değerlendirerek, gereğini yapması umut edilir.
Ülkemizde, meslek gruplarına, tarihi olaylara, kültüre vs. bağlı olarak yıl boyunca hatırlanan ya da kutlanan birçok özel gün var. Bu çerçevede Dışişleri Bakanlığının kuruluş tarihi olan 2 Mayıs’ın “Türk Diplomatlar Günü” olarak kutlanması çok isabetli ve anlamlı olur. Böyle bir günde Anıtkabir’in ziyaretinin yanı sıra, Dışişleri Bakanı, Bakanlığın, diplomasinin ve diplomatların önemine işaret eden bir konuşma veya bir açıklama yapabilir, dış politika ile ilgili düzenlenebilecek etkinliklerde diplomasinin anlam ve önemi tartışılabilir. Uluslararası ilişkiler üzerinde öğrenim gören gençler diplomatlığa yönlendirilebilir.Özel davetler düzenlenebilir. Dileyelim bu öneri gerçekleşir…

Cumhuriyet diplomasisinin doğduğu Dışişleri Bakanlığı hakkında bu vesileyle kısa bilgi verelim.
Cumhuriyet dönemi dış politikamızın temelleri Milli Mücadele yıllarında atılmıştır. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının hemen ardından oluşturulan ilk Milli Hükümetle birlikte “Hariciye Vekâleti” de 2 Mayıs 1920 tarihinde resmen kurulmuş ve başına Bekir Sami Bey getirilmiştir.
Son derece kısıtlı imkanlarla kurulan Hariciye Vekâleti, Milli Mücadele döneminde dış temasların artan yoğunluğu ile birlikte, tüm zorluklara rağmen özverili biçimde görev yapmıştır. Gerek Lozan Antlaşması’na giden süreçte, gerek Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılırken önemli roller üstlenmiştir.
Cumhuriyetin kuruluşundan sadece iki yıl sonra Dışişleri Bakanlığı 1925’te dış temsilcilik sayısını 39’a yükseltmiştir. 1990’ların başında ise yaklaşık 90 ülkede 150 temsilciliğe ulaşan Türk diplomasi ağı, “Soğuk Savaş” sonrası yükselen Türk Dış Politikası profili paralelinde ciddi bir genişleme sürecine daha girmiştir. Bugün itibarıyla 124 Büyükelçilik, 78 Başkonsolosluk ve 12 Daimi Temsilciliğine ulaşan Dışişleri Bakanlığı New York’tan Naypidav’a, Tokyo’dan Buenos Aires’e, Kahire’den Konakri’ye kadar dünyanın dört bir köşesinde misyon üstlenir duruma gelmiştir.
Dışişleri Bakanlığı, iki bini aşkın kariyer memuru ve dört bine yakın sözleşmeli personeliyle geniş bir ailedir. 20’den fazlası büyükelçi olmak kaydıyla kariyer memurları arasında yüzde 25 civarında kadın istihdam eden bir kurum olmanın gururunu yaşamaktadır. İlk kadın diplomatımız Adile Ayda, ilk kadın Büyükelçimiz Filiz Dinçmen’dir. Kariyer memurlarının 504’ü yüksek lisans, 30’u doktora eğitimi almışlardır.
Büyükelçilik, son derece önemli, değerli, siyaset üstü saygın bir makamdır. Diplomatlarımız, Kıbrıs gibi uluslararası kuruluşların gündeminde olan konuları ülkemizin çıkarlarını en güçlü bir şekilde savunmaktalar. Uluslararası ve bölgesel barış ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çalışmalara değerli katkılarda bulunmaktalar. Türkiye’nin insan haklarına saygılı, demokratik ülke olduğunu her daim yurt dışında her forumda vurgulamaktalar..
Atina Büyükelçiliğimizde Müsteşar olduğum yıllarda (1979-1983), Yunan basınında yer alan “Türk diplomatlarının Yunan diplomatlarından daha başarılı oldukları ve ülkelerinin çıkarlarını daha iyi savundukları” yönündeki yazıları keyifle okurduk.
Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı 35 mensubunu teröre şehit vermiştir. İlk şehitleri Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ile Konsolos Bahadır Demir’dir (1973).
En fazla temsilciliğimizin (14) bulunduğu ülke Almanya’dır. Dış temsilcilikler sayısı bakımından ülkemiz halen ilk 10 ülke arasında yer almaktadır.
Köklü temellere sahip Türk diplomatları, kısıtlı kaynaklarına ve personel sayısına rağmen uluslararası siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerimizin ikili çerçevede ve çok taraflı platformlarda yürütülmesi ve daha da geliştirilmesi yönündeki çabalarını günümüzde de sürdürmekte ve başta kendi coğrafyamız olmak üzere tüm dünyada barış, istikrar ve refaha katkıda bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923 yılında kuruluşundan bu yana büyük önder Atatürk’ün görüş ve ilkeleri Türk Dış Politikası’nın yürütülmesinde rehber olmuştur.“Yurtta barış, dünyada barış” özdeyişi Türk Dış Politikası’nın temel hedefidir. Bu hedef doğrultusunda diplomatlarımız görevlerini üstün sorumluluk ve özveri anlayışı ile yerine getirmektedirler.
Diplomatlarımız, Bakanlıklarının kuruluş tarihi olan 2 Mayıs’ın “Türk Diplomatlar Günü” olarak kabul edilmesini gurur ve mutlulukla karşılayacaklardır.
İlgili yazı:
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: