Cuma, 27 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Kafanda ayaklarımla dolaşıyorum farkında mısın?

Erdal Çolak
Son güncelleme: 12 Şubat 2025 07:18
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

Son zamanlarda ofansif mizahın yaşandığı bir dönemden geçiyoruz; her şey dedikoduya, yalana, iftiraya giden kapılar açan bir maymuncuk sanki.

Mantığın alamadığı absürt, saygının sınırlarını zorlayan, karaktersizliğin insan bedenine, ruhuna yerleştiği tabular içinde yaşayan insanların ofansif mizahı ile karşı karşıyayım. İnsanlar şunu öğrenemedi gitti: Söylediğiniz, konuştuğunuz her söz ya da attığınız iftira komik mizah olabilir mi? Her mizah komik olmadığı gibi, neye gülündüğü değil, neye gülünmesi gerektiği üzerine kurulan anlayış olmalı; bunun farkına varın…

Aslında mizah, her türlü ince ayar verilerek hassas terazi isteyen bir anlayışa sahiptir. Bizim gibi Orta Doğu ülkelerinde ya da feodal düşüncelerin kemikleştiği yerlerde duygularını yazıyla, resimle, karikatürle anlatabilecek yeteneğe sahip olmayanlar konuşuyor, dedikodu yapıyor. Kime sorsam herkesin, her ailenin, her meslek grubunun, aynı fikirde olan bütün insanların oluşturduğu Whatsapp grupları var. Burada kişiler gördükleri resimleri, pozları, mekanları paylaşıyor, yorumlar yapıyor. Aslında bunlar kişide eksiklik ve yetersizlik duygusu oluşturuyor, kıskançlıktan yıkıcı hasede kadar uzanabiliyor. Sözüm ona Snapchat grupları kurarak iletişime geçip bilip bilmediği insanlar hakkında hüküm verme hakkını kendilerinde gören troller ile karşı karşıyayız. Bu troller bireylerin zihninde sarsıntıya sebep olarak, topluma zarar veren klasik Orta Doğu mantığının ürettiği insanlar. Bu tür iyi bir bilince sahip olmayan insanların mutlulukları başkalarının mutsuzluklarına endeksli, dedikodu ruhlarını besliyor.

Duygu, düşünce ve mantıktan uzak, toplumsal normları hiçe sayan, ahlaki kurallardan, insanın sahip olması gereken değerlerden uzak olanların yaptıklarına ofansif mizah diyorum. Attıkları iftiraların, konuştukları kelimelerin anlamını bilmedikleri halde yaptıkları dedikoduların insanları rahatsız  ettiğini, kırdığını görebilecek kapasitede değiller. Olsun yine de umut etmek istiyorum. Dini, insani, ahlaki, etik değerlere hassasiyet göstermeyen saldırgan tarza sahip bu tür mizaha sahip insanları Kuran, İncil ve Tevrat gibi kutsal kitaplar da eleştiriyor. Bu tür insan davranışları içgüdüsel davranışlarından ötürü eşeğe, köpeğe, maymuna, domuza benzetiliyor. Bunu ben demiyorum kutsal kitaplar diyor. Kimse iğneyi kendisine, çuvaldızı başkasına batırmıyor. Böyle dedikodu mizahınızın canı cehenneme; ne boş şeylerden  bahsediyorsunuz, farkında mısınız? Hayır, değilsiniz tabii…

İnsani değerleriyle yüzleşememiş, saygı, sevgi duymayan, birbirini sevmeyen, ön yargılı, cahil insanın linç kültüründen beslenen böyleleri bir topluma ne verilebilir? Ne  yapılması gerektiğini düşünüyorum, inanın bilmiyorum. Eski çağlarda Romalılar, aslanların önüne atılan masumları, kölelerin parçalanmasını seyretmeye Kolezyum’a gidermiş. Orta Çağ’da zenginlerin delilerle alay etmek ve onlara gülmek için yaptıkları tımarhane ziyaretleri meşhurdur. Birçok medeniyette insanlar ile alay etmek için düzenlenen yarışmalar var. İnsanların kalabalık meydanlarda rencide edilip cezalandırılması, bedensel kusurlarıyla alay edilmesi kültürünün günümüzdeki farklı versiyonları ile karşı karşıyayız. İki yüzlü, arkadan konuşan, çekiştiren, insanların cinsel tercihleri, din, ırk ve dili üzerinden bile ofansif mizah yapabilenler var. Bence bunun en önemli sebebi kişinin başkalarının onayını kazanmak istemesi. Bir kişi hakkında dedikodu yapmak, onu dedikodu malzemesi olarak kullanmak, kendisini sevdirmek amacıyla yapılan bir faaliyet aslında. Bu tür insanlar, başkalarının yüzüne karşı konuşacak cesareti olmayan, kendi kişiliğini inkar edenlerdir. Çamur atmak, birisini haksız yere suçlamak, lekelemek dürüst bir insanın asla yapmayacağı eylemlerdir. İnsan olmanın ölçüsü  öz denetimi kendi üzerinde sağlamak, kendini kontrol etmeyi öğrenmekten başlar. Ne zaman ki insanlar duygu, düşünce ve davranışlarının kontrol sınırlarını daraltabilirlerse o zaman sağlıklı bir kişiliğe sahip olabilir. Benim gördüğüm, başkalarının başarılı olması bazılarını mutsuz ediyor. Tamam, eleştirsinler fakat iftira atmasınlar asla ofansif mizah yapmasınlar. Platon’un dediği gibi böylesi bir toplumda ne yaparsak yapalım hep bir şeyler diyecekler…

Hızlı yaşarsın, yavaş git derler. Yavaş yaşarsın, ölü gibisin derler. Orta halli yaşarsın, monotonsun derler. Gülersin, ne gülüyor bu deli gibi derler. Ağlarsın, bunalımda derler. Susar dinlersin, dilini mi yuttun derler. Konuşursun, sus bir artık derler. Çalışırsın, amele derler. Yatarsın, beleşçi derler. 

Kısacası derler de derler…İnsanı canından ederler. Sonra anlarsın ki gelmiyor artık geriye geçen günler. Ona buna kulak vermeye bir son ver. Yoksa “onun bunun lafına baktı böyle oldu” derler. Bir yerde okumuştum güzel bir söz, ağustos böcekleri çok ötünce çatlayıp ölüyormuş, keşke bilip bilmeden her konuda konuşan insanlarda da bu özellik olsaymış.

Yani diyeceğim insanlar hakkında bilip bilmeden konuşmayın konuştuğunuz sözlerin içinde bari zekice espriler yapın da en azından yüzümüzde tebessüm oluşsun.

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale ‘Öldürülen son gazeteci olmayacağım”
Sonraki Makale Rus ordusu Donbass’a gidiyor

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Sakız’daki gizemli Türk yatı

Cenk Başlamış
22 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Libya’nın doğusundan sürpriz çıkış

Aydın Sezer
21 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?