Perşembe, 22 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Hayatta kalma modu

Melek Ay
Son güncelleme: 17 Mayıs 2023 00:40
Melek Ay
Paylaş
Paylaş

“Bhagavad Gita” Hindistan’ın en ünlü epik destanlarından olan “Mahabharata”nın altıncı kitabıdır. Ortaya çıkış tarihi tam olarak belirlenemese de M.S. 200–400 yılları arasında tamamlandığı ve gerçekleştirilmiş ilk yogik metin olduğu varsayılıyor.

Metafizik, ahlak, maneviyat ve pratik başta olmak üzere birçok düzeyde okunabilir temalar içermektedir.

“Kutsal Şarkı”, “Yaratıcının Şarkısı” gibi anlamlarına gelmektedir.

“Bhagavad Gita”da beden dokuz kapılı bir şehre benzetilir. Kendi şehrimizin içerisinde olan bitenin idaresini, şehrin anahtarını elimizde tutabilmemiz için bedenimizi her gün sadece dıştan içe değil, içten dışa da çalıştırmamız gerektiği anlatılır.

Günümüzde içten dışa çalışmalar göz ardı edildiği için sürekli hayatta kalma modu içerisinde nasıl tükendiğimizi fark etmemiz mümkün olamayabiliyor.

Hayatta kalabilmek için gerekli olan tüm iç kaynaklarımızı tüketebiliyoruz ve tükenene kadar fark edemiyoruz. Gece uyurken bile “saldır ya da kaç” sisteminin içerisindeyiz.

Uyum, hissetme, algılama, dengede kalabilme yeteneklerimiz zayıflıyor. Kendimize alan açamaz hale geliyoruz. Kendimize alan açamadığımız zaman çevremize de alan açamıyoruz.

Oturduğumuz sitede son bir ay içerisinde iki kişinin bu tükenmişlik hali sonrası hastaneye yatırışlarına üzülerek şahit olduk.

Bir psikoloji dergisinde okumuştum. Dergideki makalede “saldır ya da kaç” hayatta kalma moduna geçildiğine dair aşağıdaki 10 işarete dikkate çekiliyor:

1. Her daim yorgun hissediliyorsa (Sağlık sorunu olmadığı halde) 

2. Sürekli ve yoğun olarak kahve, şeker vb. uyarıcılara ihtiyaç duyuluyorsa 

3. Her şeyin üstümüze geldiği düşünülüyorsa 

4. Her şeye tepki gösteriliyorsa 

5. Sabahları zor veya isteksiz uyanılıyorsa 

6. Dinlenmemiş uyanılıyorsa 

7. İdrar yapma sıklığı arttıysa 

8. Bir yere ait hissedilemiyorsa 

9. Hiçbir şey yeterince iyi gelmiyorsa 

10. Zaman geçmek bilmiyor veya zaman yetmiyorsa 

Şehrimizin içinde olup bitenden kopmuş hissediyorsak, duyu farkındalığından destekle dış kaynaklardan iç kaynağımıza iyi gelen, bizi ana davet eden, yorucu duygu ve düşüncelerimize mola vermemizi sağlayacak basit bir pratiği buraya bırakmak istiyorum.

Dış kaynaktan destek için işitme duyumuza gelen seslere açık ve yargısız, saf bir merak ile dikkatimizi yönlendireceğiz.

Rahat bir oturuşa geçin.

Nefes alış ve veriş ifadesi yerine nefesleri doğal bir biçimde genişletme ve küçültme ifadesi ile bedeninizdeki nefes döngüsünü gözlemleyin. Birkaç dakika bu alanda kalın.

Dikkatinizi nazikçe işitme duyunuza yönlendirin ve saf bir merakla yakından, uzaktan, derinden, yüzeyden gelen sesleri dinleyin.

Deneyimi istediğiniz kadar devam ettirebilir ve durdurduğunuzda hislerinize yönelebilirsiniz. Nasıl hissettirdi?

“Zor olan yanıt bulmak değil soru sormaktır. Zor olan soru sormak değil, yanıt bulunca değişmektir. Zor olan değişmek değil, değişimin getirdiği sorumluluğu alabilmektir. Zor olan sorumluluk değil, (bizi değişmeye, olduğumuzu sandığımız rolü, çekmek zorunda olduğumuz acıyı bırakmamıza zorlayacak sorumluluğu almamıza engel olan) cehaleti yenebilmektir. Zor olan cehaleti yenmek değildir, zor olan yanlış anlamalarımızı, acıyı mutluluk sanmayı bırakabilmemizdir. Yanlış anlamalarımızı bırakmak zor değildir; zor olan farkında olabilmektir. Farkında olmak zor değildir; zor olan farkında olmayı anımsamaktır. Derdimizin çaresi unutmamaktır.”  Cem Şen

Namaste…

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMelek Ay
Takip et:
Sadelik içinde adımladığım yolda, sahip olduğum niteliklerin hakkını vermeye çalışan bir yolcuyum...
Önceki Makale Evrimsel gelişimde DNA
Sonraki Makale ‘Yarış atımı çaldılar!..’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

1. Selim nasıl “yavuz” oldu?

Metin Gülbay
22 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Sokak röportajlarını nasıl buluyorsunuz?

Gürsel Demirok
21 Mayıs 2025
*Serbest Kürsü

Türkiye-Hindistan gerilimi…

Medya Günlüğü
21 Mayıs 2025
EditörSerbest Kürsü

İsviçre’de bir mahalle bakkalı

Alper Eliçin
20 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?