Bülent Kaan Köse
Galatasaray inişli çıkışlı devam eden lig grafiğinde ikinci yarıya başlarken yeni bir sayfa açmak istiyor, Avrupa’da gösterilen “oyun” performansını artık lige de yansıtmak istiyordu. Bu sebeptendir Giresunspor karşılaşması bir çıkış maçı olarak görülüyordu. Maçın taktiksel analizine geçmeden her iki takımı da ayrı ayrı incelediğimi belirtmek isterim.
Hazırsak, başlayalım…
Maç başlangıcında, Giresunspor’un topa sahip olma isteğinin ön planda olacağını bilsem de bunu bu maç özelinde çok fazla gerçekleştiremeyeceklerini düşünüyordum. Savunma çizgisini ön hatta kuran Giresunspor, bu sayede bloklar arası geçişi iyi kapatıyor. İlk çeyrekte de buna şahit olduk. Galatasaray geçiş oyununu oynamakta çok zorlandı. Bölgeler arası geçişte sıkıntı yaşayan Galatasaray’a karşı Hakan Keleş’in öğrencileri ise, katı savunma ile karşılık verince, oyun üstünlüğü tamamen Giresunspor’a geçti. Açıkçası attıkları gole pek şaşırmadım… Hakan Keleş ilk haftadan itibaren aynı şeyi deniyor. Bekler ileri çıkacak, üçüncü bölgede kim olursa olsun ceza sahasında bekleyecek. Kısacası, garanti oyunu seviyorlar diyebiliriz.
Bana soracak olursanız, Galatasaray golden sonra “derin top” oyununa dönebilirdi. Bunun olmayışının iki sebebi var: Birincisi Marcao, ikincisi ise Kerem Aktürkoğlu…. Geriden oyun kurulumunda büyük rolü Marcao üstleniyor. Fatih Terim, buradaki sorunu erken saptayıp aynı rolü Berkan’a verdi ama maalesef oyuncu, bu rolü çok iyi oynayamadı. Art arda gelen mağlubiyetler silsilesinin üstüne Galatasaray, geriye düştüğü her maç motivasyon olarak da sahadan kopuyor. Kabul ediyorum, çok eksik var. Diagne ile Muhammed’in aynı anda olmayışı, Fatih Terim’in kafasındaki planı çok etkiledi.
Asıl plan, Morutan’ı öne atarak, forvet pozisyonunda oynayan oyuncuya alan açmaktı. Muhtemelen bu iki oyuncudan biri oynasa, Babel, yedek soyunacaktı ve kanatlarda Morutan–Halil ikilisine şahit olacaktı. Galatasaray oyunu kuruyor, zaman zaman zorlansa da pozisyonu da buluyor fakat, bir türlü kaleyi düşünemiyor. Bu kıvılcımın atılması için seri galibiyetlere ihtiyaç var. Giresunspor ise, topu ayağından bırakmadığı için sezonun belki de en rahat maçlarından birini oynadı. “Bir deplasman takımı ne yapmalı” sorusunun cevabını arıyorsanız, bu maça bakacaksınız. Galatasaray için işler iyiye gitmiyor. İkinci yarı takım çok etkisizdi. Bu süreç geçici… Ülkemizde buna sabır göstermek de çok zor. Aynı şeyi bir dönem Mancini denemişti, ona da sabredilmedi. Şimdi Fatih Terim deniyor. Beklemek lazım, henüz çok erken. Ben haftalar geçtikçe, atamayan, üretmekte zorlanan Galatasaray’ın üst üste patlamalar yapacağını düşünüyorum. Peki, sizce önümüzdeki hafta neler olacak?