Aristo’nun (Aristoteles) üçlemesi ya da retoriği de denen Ethos, Pathos, Logos kuramı binlerce yıl öncesinde kendisi tarafından geliştirilmiş olmasına rağmen, içerdiği güçlü mantık ve derinliğiyle o kadar doğru ve etkilidir ki, çağları aşarak, adeta zaman kavramını hiçleştirerek günümüze kadar gelmiş ve bugün de bizlere çok önemli ve temel şeyler söylemektedir.
Aristo’nun Antik Yunan’da ideal bir devlet idaresinin ve iyi siyaset adamlarının nasıl olmaları gerektiği üzerine düşünürken ortaya koyduğu kuram, siyaset adamlarına halk topluluklarıyla doğru bir biçimde iletişim kurabilmek ve ikna edici olabilmek için nelere sahip olmaları gerektiğini ve uygun metotların neler olduğunu öğütler. Kuram zamanla, insanlar arası ilişkilerde ve her ortamda önder olanlarla topluluk arasındaki ilişkilerde de, doğru davranış kalıplarının ve etkili iletişimin nasıl olması gerektiği konularında başvurulan bir rehber ve çok önemli bir anahtar olmuştur.
Etiğin yani ahlakın önemini vurgularken, bütün yaşamımızda ve bütün ilişkilerimizde dürüst ve güvenilir olmanın ve karşımızdakilere böyle bir görüntü vermenin iletişimin başarısında ve ikna edicilik noktasında çok temel ve vazgeçilmez bir öge olduğunu belirtir. Yani genel ahlak kurallarını içselleştirmiş, ilkeli ve dürüst davranan insanların gerek ikili ilişkilerde ve gerekse topluluk karşısında çok avantajlı bir durumda olacaklarını söylemektedir.
Pathos kavramıyla duygunun önemini, karşıdaki kişinin ya da topluluğun duygularına ve ruhuna hitap edebilmenin, onlarla duygudaşlık kurabilmenin yani aynı noktadan bakabilmenin kısaca empati geliştirebilmenin, kişileri anlayabilmek ve onlar tarafından anlaşılabilmek için ve dolayısıyla başarılı bir ilişki biçimi oturtma noktasında kişiye büyük bir güç ve etki sağlayacağını anlatmaktadır.
Aristo Logos kavramıyla ise, aklın ve mantığın önemine, akıl yürütme yoluyla elde edilen bilgilerin doğruluğuna işaret ederek, olayları ve kişileri analiz ederken aklın ve mantığın ön plana çıkarılmasının doğru yargılara varılabilmesine olanak sağlayacağından, insanlar irade sahibi oldukları ve aslında daima gerçeğin peşinde oldukları için ilişkilerinde inandırıcılık anlamında büyük bir kazanım oluşturacağını belirtmiştir.
Aristo’nun binlerce yıl geçmesine rağmen değerini ve geçerliliğini koruyan, hemen hemen bütün değerlerin değişime uğradığı dünyamızda, insan ilişkilerinin özüne dair söylediği muazzam sözlerle güncelliğini yitirmemiştir. Bu kuram, son zamanlarda daha çok ticari açıdan ele alınarak, birçok kişi ve kurum tarafından iletişimde, satış ve pazarlama konularında başarılı olunabilmesi için insanlara anlatılsa da, alanı ticari faaliyetlerle sınırlandırılamayacak büyük bir fikirdir. Hepimizin yaşamımızdaki bütün ilişkilerimizde ve üstlendiğimiz bütün rollerde, doğru davranabilmek ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek için göz önünde bulundurmamız gereken bir yol haritasıdır bence.
İnsan doğasına hitap edişi, olağanüstü kavrayış gücü ve müthiş derinlikli yapısıyla Aristo’nun Ethos Pathos ve Logos üçlemesi, içerdiği ve bizlere öğütlediği erdemlerin zaman üstü oluşları, evrensellikleri ve değişmezlikleri ile iyi bir birey olabilmek, insan ilişkilerinde ve iletişimde başarılı olabilmek için aklımızın ve ruhumuzun bir köşesinde her daim bulundurmamız gereken büyük ve çok değerli bir öğüttür kanımca.