17.9 C
İstanbul
28 Mart 24, Perşembe
spot_img

Eğri oturup doğru konuşulmaz

Cumhur Deliceırmak, Girne

“Türkiye yapsın”, “Türkiye yapar” zihniyeti asla kabul edilebilir bir zihniyet değildir ve zaten zihin varsa kişiler, topluluklar, örgütler, halklar, milletler ve devletler kendi işini kendisi yapmalı boyun borcu ile mükelleftir.

Uzun zamandan beridir KKTC devletini yöneten ve yemin billah millici, milliyetçi ve dahi ana vatancı olduğunu iddia eden zihniyet KKTC’nin bütün sorunlarının çözümünü öteleyerek- erteleyerek sorunları halının altına süpürmekte. Akabinde de halıyı, halının altını üstünü, halının olduğu odayı, odaları ve hatta evin kendisini, KKTC diye var olan evimizin bütününü ana vatan Türkiye, süpürür, siler, tertemiz eder tertipler sorumsuzluğu ile davranmakta ve şu KKTC’nin kendine yeten, ayakları üstünde durabilen, duran ve yürüyen yol kat eden şuradan buraya ileriye gidebilmesine takoz koymaktadır.

Nasıl ki evladın sorumluluk alması gereken konularda bile evladına sorumluluk bırakmayan ve hatta okul ödevlerini bile yapan anne babaların el bebek gül bebek büyütülen, irileştirilen ve sonunda şişman tembel sorumsuz bir genç irisi hatta orta yaş irisi şımarık ve beceriksiz veletleri olur ya; KKTC hükümetleri ve partilerinin siyasi zihniyetsizlikleri ile giderek işte o veletlere benzemeye meyleden KKTC devleti, neredeyse kaşınan burnunu bile kaşıyamaz hale düşürülmektedir.

On yıllar var tek bir sosyal konut projesini hayata geçiremeyen ve hatta proje bile yapmayan KKTC hükümetleri, sonunda ana vatanımız “Türkiye imdadımıza yetiş ve bize sosyal konutlarımızı da yap” seviyesine düşürülmüştür.

Türkiye yapar, evet.

Evet yapar da, niye biz yapmayalım?

Kendi sorunlarımızı kendimiz çözebilecek hale gelebilmek için ne zaman harekete geçmeyi düşünmeye başlayacağız?

Ta Anamur’dan denizi aşırarak borularla KKTC’ye ve hatta Kıbrıs Adası’nın bütününe su getirdi Türkiye ve biz KKTC olarak Geçitköy barajından/göletinden Güzelyurt’a, Mesarya Ovası’na götüremedik o suyu ve yine “yetiş Türkiye” diye ağlaştık, o da yetişti.

Büyük projelerde anlaşılabilir bu belki ama seyirci kapasitesi 100 olan köy futbol sahalarının soyunma odalarını yapmak için bile Türkiye’ye başvurmak ayıp, yazık, günah değil mi?

Doğru oturup doğru konuşalım çünkü alıştık yıllardır eğreti oturup eğri konuşmaya.

KKTC bizim, Kıbrıs Türklerinin vatanı, sorunları da bizim sorunlarımız, kendi sorunlarımızı çözme derdine ne zaman düşeceğiz?

Evet elektrikte Türkiye ile enterkonnekte olalım ya da kablo ile elektrik bağlansın tıpkı su gibi ama ne olur bay bayan hükümetler, kendi sağlık ocaklarımızı kendimiz yapalım, birbirine uzaklığı iki kilometre olmayan köyler arası ve köy içi yolları yapmak için de Türkiye’yi beklemeyelim.

On yıllardır nasıl olmasa Türkiye bu sorunu da çözer zihniyetsizliği ile hükümetçiliği, her kabile oynayabilir. Hükümet olmak, devlet olmak sorunlarına da sahip çıkarak çözebilen halkların işidir.

Cumhur Deliceırmak

1951 Lefkoşa doğumlu Çeşitli Kıbrıs gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Radyo ve TV programları var. Resim, heykel sanatçısı, şair. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde okudu.1968-71 yılları arasında Kıbrıs Türk direniş hareketinde mücahitlik yaptı. Evli, iki çocuk babası.

Cumhur Deliceırmak
1951 Lefkoşa doğumlu Çeşitli Kıbrıs gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Radyo ve TV programları var. Resim, heykel sanatçısı, şair. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde okudu.1968-71 yılları arasında Kıbrıs Türk direniş hareketinde mücahitlik yaptı. Evli, iki çocuk babası.

İlginizi Çekebilir

4,757BeğenenlerBeğen
666TakipçilerTakip Et
11,281TakipçilerTakip Et

Popüler İçerikler