Salı, 17 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Çocuklar ve GDO’lu ürünler

Halil Ocaklı
Son güncelleme: 30 Kasım 2024 18:03
Halil Ocaklı
Paylaş
Paylaş

Başka organizmalardan gen aktarımı yoluyla özü değiştirilen besinler (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar-GDO) yaygınlaşırken, kamuoyunda bu ürünlerin güvenliğiyle ilgili kuşkular da artmaya devam ediyor.

GDO’ların etkileri konusunda toplumsal farkındalığın gelişmesi bağlamında, özellikle gençleri ve çocukları bilgilendirmek önemli görünüyor.

Yüzlerce bağımsız araştırma, GDO’lardaki kalıtımsal deformasyonun insana aktarılma riski bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu ürünlerle beslenen hayvanların veya insanların 1-3 kuşak sonra kısırlaşacağı belirtiliyor. GDO‘lar yalnız insan ve hayvan sağlığını değil, doğadaki biyoçeşitliliği de tehdit ediyor.

Biyogüvenlik yasası uyarınca yasaklı olmasına karşın transgenik ürünlerin ülkeye getirilerek tüketime sunulduğu biliniyor. Gümrüklerimizde GDO analizi yürütebilecek altyapının bulunmadığını Ziraat Mühendisleri Odası yayınlarında okuyoruz. Öte yandan, GDO risklerini araştırmak üzere 2015’te İstanbul’da “GDO’lar ve Biyoteknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi” kurulduğunu ancak 05.03.2021’de kapatıldığını öğreniyoruz.

Hızlı büyüten hormonlar, çürüme ve hastalanmayı önleyen koruyucu ve antibiyotikler artık biyoteknolojik yöntemlerle gen dizgisine aktarılabiliyor. Ancak burada ciddi bir sorun var: Bir organizmaya kendi türü dışındaki canlı bir türden gen aktarıldığında doğası bozulur, ucubeleşir.

GDO etkilerinin çocuklarda daha hızla belirdiğini ve daha uzun süre kaldığını öğreniyoruz. Hiperaktivite, odak bozukluğu, antibiyotik direnci, kemik kırılganlığı, enfeksiyona yatkınlık, obezite, alerjiler ve erken ergenlik gibi sorunların ve kanser vakalarının artması ile GDO’lu ürünler arasında ilişki olduğunu artık sağır sultan bile duydu.

Etikette “GDO’ludur” yazan bir gıdayı çocuklarımıza götürmeyiz değil mi? Fakat farkında olmadan bunu hepimiz yapıyoruz çünkü bu ürünlerin etiketinde GDO’lu olduğunu yazma zorunluluğu yoktur. GDO teknolojisi yalnız tarımda değil deniz ürünleri ile besi yemlerinde de uygulanıyor. Üstelik Çinliler GDO’lu ‘insan üretmeye’ başladı bile.

İspanya’da GDO’lu gıdaların kısıtlanmasını isteyen yürüyüşler düzenlenmiş, sonuçta üretim %35 azaltılmış. Türkiye’de de bir gün gıda sağlığı konusunda hak arayışları olmasını dileyelim. Gerçek başarı, bütçeyi dünyanın en büyük hastanelerini inşa etmeye değil, çocuklarımızın hastalanmadan büyümesini sağlayacak politikalar üretmeye harcamaktır.

Genetik mühendisliğinin “Frankenstein” ürünleri olan GDO’ları öğrenmek ve onlardan uzak durmak her ana babanın vazgeçilemez sorumluluğudur. Çocuklarımıza sağlıklı bir beslenme ekosistemi sağlamak adına en azından şunları yapabiliriz:

‐ Dev biyoteknoloji firmalarının topraklarımızdaki yerel tohumları değiştirip, patent almalarına karşı durabiliriz.  

‐ Mısır ürünleri, soya ürünleri, kanola yağı içeren ürünleri satın almayabiliriz. 

‐ Çocuklarımızın ürün paketindeki içindekiler kısmını anlama alışkanlığı kazanmalarına yardımcı olabiliriz. 

‐ Özellikle elma, muz, çilek, kavun ve karpuzu güvendiğimiz yerlerden alabiliriz. 

‐ Anadolu’nun kökleri 12 bin yıl geriye uzanan geleneksel yeme-içme kültürünü anlatıp, çocuklarımızı örneğin kızartmalardan uzak tutabiliriz. 

‐ Yiyecek reklamlarının yanıltıcılığına karşı bilinçlenmeye katkı sağlayabiliriz. 

‐ Çoğu restoran maliyet düşürmek için GDO’lu ürünler kullanıyor olabileceğinden, dışarıda değil evde yemek yemeyi seçebiliriz.

‐ Market raflarını süsleyen ve muhtemelen GDO içeren mayonez, ketçap, kahvaltılık gevrek, cips, kraker, kek, gofret, bisküvi, çikolata, gazlı/renkli içecekler, meyveli yoğurt ve sosis, salam, sucuk gibi işlenmiş, donmuş ya da hazır yiyecekleri sofradan uzak tutabiliriz. Sonuçta hepimiz kendi seçimlerimizin sonuçlarını yaşıyoruz…

halilocakli@yahoo.com

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanHalil Ocaklı
Takip et:
Bayburt'un Sisne köyünde doğdu (1964). Almanya'da gurbetçi bir çocuk olarak büyüdü ve burada Yunan-Roma tarihi okudu. California Berkeley Üniversitesi'nde Proto-Altayca ve Japonca ilişkileri üzerine çalıştı. Bu süreçte Japonya'da Kyushu Üniversitesi'nde bir sömestr geçirdi. Çalışma alanı: Diyakronik (Artsüremli) Proto-Dil Tipolojisi. Türkiye ve ABD'de profesyonel turist rehberliği ve çevirmenlik yaptı, 50'den fazla ülke gezdi. Rodos'ta otel işletmeciliği yaptı. Hindistan'da çeşitli eğitimler aldı. Rusya'da Tver Devlet Üniversitesi'nde çalışırken Olga ile evlendi. Kadim Vedanta felsefesine derin bir ilgi duyuyor. Aksiyon dolu 35 yılın ardından, şimdi Bergamo (İtalya) ve Antalya'nın sade sakinlerinden biri olmaya çalışıyor.
Önceki Makale Bakü’nün hedefindeki ikili
Sonraki Makale Gazeteci haber saklar mı?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörSerbest Kürsü

Bir dosta veda…

Alper Eliçin
17 Haziran 2025
*Serbest Kürsü

İsrail-Orta Asya stratejik iş birliği

Gürsel Demirok
17 Haziran 2025
EditörSerbest Kürsü

Faiz neden mi sonuç mu?

Yıldırım Aktuğan
16 Haziran 2025
Serbest Kürsü

Einstein neden elinde anahtarla uyurdu?

Dr. Nil Gönce
15 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?