Perşembe, 17 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

‘Çapkın’ tanrı Zeus

İlhan İlmenöz
Son güncelleme: 18 Haziran 2024 00:53
İlhan İlmenöz
Paylaş
Paylaş

Çoktandır zamanda yolculuk yapmıyorduk. Gelin bugün mitolojik bir yolculuk yaparak epeyce geçmişe gidelim.

Mitolojiye/Yunan mitolojisine biraz ilginiz varsa Zeus adını duymuşsunuzdur. Hani Olimpos Dağı’nın zirvesinde oturan, kızdığı zaman gözü hiçbir şey görmeyen, fırtınalar koparan, yıldırım ve şimşekler yağdıran baş tanrı Zeus.

Şimdi bu Zeus ne kadar güçlü olursa olsun karısı Hera’dan hem korkar hem de yapacağını yapmaktan geri kalmaz. Bir kere baştan söyleyelim, Zeus hiçbir zaman karısına sadık bir eş olmamış, fırsatını bulduğu an göz koyduğu kim varsa onu bir şekilde elde etmenin yolunu bulmuştur. Yunan mitolojisinde yer alan kahramanların neredeyse yarısı Zeus’un çocuğudur.

Zeus’un çapkınlıklarına ve göz koyduklarını nasıl elde ettiğine dair birkaç örnek vermek gerekirse;

Güzeller güzeli Europa, Zeus’un da aklını başından alınca bizimkisi hem karısı Hera’ya yakalanmamak hem de bu güzel kızı ürkütmemek için beyaz bir boğa kılığına girer. Bir gün bahçede çiçek toplayan Europa’nın bahçesine girer ve bütün sevimliliği ile  ona yaklaşır. Bu güzel boğayı gören kız ondan etkilenir ve sırtını okşar, çiçeklerden bir taç yaparak boynuzlarına takar. Zeus onu sırtına binmesi için ikna eder ve binince de alır kaçar. Girit”e kadar durmadan koşar ve oraya gelince bir çınar ağacının altında tekrar asıl kimliğine bürünerek Europa ile birlikte olur. Bu beraberlikten en tanınmışı Girit kralı Minos olan 3 oğlu olur.

Zeus bu, bir çiçekle yetinir mi? Yine bir gün  Zeus, tanrıça Nemesis’e aşık olur fakat Nemesis, Zeus’u istemez ve ondan kaçmak için kaz şekline bürünür fakat Zeus, kuğu şekline bürünüp Nemesis’e yaklaşır ve onunla birlikte olur.

Sürekli aldatılan baş tanrıça Hera ise Zeus”un bu çapkınlıklarına karşı bu birlikteliğe son vermemiş, “inadım inat” diyerek Zeus’un birlikte olduğu kahramanları cezalandırma yoluna gitmiştir. İşte bir örnek;

Leto, Zeus tarafından hamile bırakılır. Leto ile Zeus’un ilişkisini kıskanan Hera, ”Güneşin doğduğu bütün yerlerde doğuramasın” diyerek Leto’nun doğum yapmasını engellemek ister. Hera’nın gazabından korkan tüm yeryüzü ona kucak açmayı reddeder. Fakat Zeus Leto’yu bir bıldırcına çevirerek onun kaçmasını sağlar. Doğum yapabilmek için tüm dünyayı dolaşan Leto’ya Poseidon yardımcı olur. Poseidon, Delos Adasını ve Leto’yu koruma altına alır.

Leto burada Apollo ve ikiz kız kardeşi Artemis’i doğurur.

Zeus’un çapkınlıkları biter mi hiç? Uçanla kaçan bile kurtulamaz elinden. İstemem diyenleri de bir şekilde aldatır.

Alkmene, Yunan mitolojisinde Herakles yani meşhur Herkül’ün annesidir. Kahraman Perseus’un soyundan gelen Alkmene güzelliği ve faziletiyle de tanınır. Bir savaş yüzünden yola çıkmak zorunda kalan Amphitryon ile yeni evlenmiştir. Zeus Alkmene’yi baştan çıkarmak için onun kocasının biçimine girerek bu yokluktan yararlanır.

Söylentilere göre, Zeus’un emriyle Hermes, Helios’a güneş ışığını söndürmesini, saatlere, dinlenmelerini ve daha sonra Ay’a çok yavaş ilerlemesini, Uyku’ya da olan bitenden kimsenin haberdar olmaması için bütün insanları uyku mahmurluğunda tutmasını emreder. Zeus güneşe bu süre dolmadan görünmemesini buyurduğu için bu sevişme üç tam gün sürer.

Kafasına taktığı bir başka kadın ise İo’dur. İo Agros Kralı İnakhos’un kızı ve Hera tapınağı rahibesidir. Rahibe de tanrıça da Zeus için fark etmez, yeter ki kafaya koymasın…

Bulut şekline girip İo ile birlikte olur. Kıskançlığı ve kini korkunç olan Hera durumu fark edip kızı sorduğunda, İo’yu tanımadığını ve hiç görmediğini söyler. Hera’dan saklamak için zavallı kızı beyaz bir ineğe çevirmiştir bile.

Hera bu saçma yalana inanmış gibi yapar ve ineği kendisine hediye etmesini söyler. Zeus hemen kabul eder ve ona verir ineği. Hera ise bir yüzgözlü nöbetçi Agros’u diker ineğin yani İo’nun başına. Gerçi sonra Zeus kızı Hermes yardımıyla kurtarır.

Bir de Kallisto var. Arcadia Kralı Lykaon’un kızı. Avcı tanrıça Artemis’in izinden giden bir avcı kadın. Zeus yine şekil değiştirme numarasını kullanarak Artemis kılığına girer ve gidip Kallisto ile beraber olur. Hera, bu beraberliğin sonucunda Kallisto’nun Zeus’tan bir çocuk doğurduğunu öğrenir öğrenmez onu ayı biçimine sokar. Hera  bu kadarla yetinir mi hiç? Dedik ya kıskançlığı dillere destan diye…

Nasıl bir kötülük yapayım diye düşünür ve Kallisto ile oğlu Arkas’ı karşı karşıya getirir. İsteği, Arkas’ın ayı biçimindeki annesini tanımayıp öldürmesiydi. Ama Zeus, daha çabuk davranır. Kallisto’yu kaptığı gibi gökyüzüne, yıldızların arasına koyar. Aradan zaman geçer,  Arkas”ı  da ayı kılığında annesinin yanına yerleştirir. Efsane bu ya, birine Büyük Ayı, ötekine de Küçük Ayı adı verilir.

Hera, anneyle oğulun böyle yıldızlar arasına konulduklarını görünce daha da öfkelenir. Gidip Poseidon’la konuşur. Hera”nın şerrinden korkan Poseidon, Büyük Ayı ve Küçük Ayı’nın öteki yıldızlar gibi denize inmelerini yasaklar. O gün bugündür, Kallisto ile Arkas hiç yerlerinden kımıldamazlar. İşte böylece Büyük Ayı ve Küçük Ayı yıldızlarının nasıl oluştuğunu da öğrenmiş olduk.

Zeus’un çapkınlıkları ve Hera’nın kıskançlıkları bitti sanmayın. Belki başka bir yazıda devam ederiz.

Hepinize mutlu ve huzurlu bayramlar dilerim.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİlhan İlmenöz
Takip et:
Yaşama ve olaylara, bardağın dolu tarafından bakmayı ilke edinmiş tarihçi eskisi... Doğayı, denizi, gezip görmeyi, okumayı ve öğrenmeyi çok seven gerçek bir hayvansever... Müzik, spor ve yabancı dizi tutkunu İzmir aşığı... Aklına ne gelirse, özgürce, hiçbir kişi, kurum ve ideolojiye bağımlı olmadan yazmayı seven bir amatör...
Önceki Makale Türkiye’nin dış politikası ve insan hakları savunuculuğu
Sonraki Makale ‘Türkiye neden imzalamasın ki?..’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Dimitrov’un tarihi savunması

Ulaş Başar Gezgin
17 Temmuz 2025
EditörKöşe Yazıları

Masal uyutur, gerçek uyandırmaz

Erdal Çolak
16 Temmuz 2025
Köşe Yazıları

Kimlik gölgesinde siyaset

İsmail Boy
15 Temmuz 2025
Köşe Yazıları

Babamın ekmeğini hiç yemezdim

Dr. Nevin Sütlaş
13 Temmuz 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?