İngilizceyi iyi bilmek, edebi cümleler kurabilmenin ötesinde, dili doğru vurgular ve doğal ritmiyle konuşabilmektir.
Amerikan İngilizcesinde bu akış; seslerin iniş çıkışı, tonlama ve bazı seslerin yutulması gibi unsurlarla karşımıza çıkar.
Bu doğrultuda, “Gündelik Amerikan aksanını” özgün biçimiyle edinmenize yardımcı olacak 20 ipucunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Her bir ipucunu alıştırma yapmanızı kolaylaştıracak dörder örnekle ve Türkçe okunuşlarıyla birlikte hazırladım.
Bu örnekleri düzenli olarak uyguladığınızda, konuşmanızda ve aksanınızda kısa sürede fark edilir bir gelişme olduğunu kendiniz gözlemleyeceksiniz.
Amerikan İngilizcesinin melodi, ritim ve inceliklerini sade bir dille aktararak bu aksanı içselleştirmenize katkı sunmayı umuyorum.
1.-/T/ yerine /D/ sesi
Amerikan İngilizcesinde sözcük ortasına gelen “T”, iki ünlü arasında kaldığında genellikle (dil kasları gevşetilerek) “D” benzeri yumuşak bir sese dönüşür.
- I need some water > Ay niid səm wadər
- better > bedər
- bottle > badl
- city > sidy
2- /L/ sesi yumuşar ya da düşer
Özellikle sözcük sonunda ya da ünsüzlerden sonra gelen “L” sesi silikleşir ya da yutulur.
- walk > waak
- talk > taak
- chalk > çaak
- half > heaf
3.-/Tr/ ve /Dr/ yumuşar
Sözcük başındaki “TR” ve “DR” birleşimleri, “TÇu” ve “DCu” sesine yakın duyulur. “TÇ” ve “DC” sesleri ile “R” arasına yarım “U” sesi eklenir
- tree > tç(u)ree
- try > tç(u)rai
- trip > tç(u)rip
- drink > dc(u)rink
4.-/R/ sesi kibarlaşır
Amerikan aksanında “R” sesi çıkarılırken dilin ucu üst dişlerin arkasına doğru kıvrılır ama damağa değmez:
- car > kaar
- mother > maðər
- girl > g’ıərl
- far > faar
5.-/T/ sesinin genizde düşmesi
Özellikle hızlı konuşmalarda bazı sözcüklerde görülen bir olgudur: “T” sesi boğazda yutularak adeta düşer, kaybolur.
- button > ba(d)’ən (“t” sesi genizde düşer)
- mountain > maun’n (“t” yutulur, “n”e yakın bir sesle biter)
- kitten > ki(d)’ən (“t” sesi genizde düşer)
- certain > söğ(t)’n (“t” sesi genizde düşer)
6-Dişlerle dil arasındaki /Th/ sesi
“Th” sesi, dil ucunun üst ve alt dişler arasına hafifçe yerleştirilmesiyle ve buradan havanın nazikçe üflenmesiyle oluşan, Türkçede bulunmayan özel bir sestir. Bu sesin çıkışı, sanki “fısıltılı bir F” gibi hissedilir. Uluslararası Fonetik Alfabe’de bu sesleri göstermek için iki farklı sembol kullanılır:
Θ: Think, thanks gibi sözcüklerdeki yumuşak, fısıltılı “th” sesi.
ð: That, them, the gibi sözcüklerde geçen, daha titreşimli, “d”ye yakın bir “th” sesi.
Bu sesleri doğru üretmenin en etkili yolu, dilin ucunu dişlerin arasına hafifçe yerleştirip, ses tellerini kullanmadan (/θ/) veya kullanarak (/ð/) havayı hafifçe üflemektir. Özellikle Amerikan aksanını doğallaştırmak açısından bu sesleri ayırt edebilmek ve doğru çıkarabilmek önemlidir.
- think > θiŋk (“th” sesi burada fısıltılıdır, “f” ya da “s” gibi çıkar)
- thanks > θæŋks (Burada da fısıltılıdır)
- that > ðet (“th” sesi burada titreşimli “d” sesine yakındır)
- them > ðem (burada da titreşimli “d” sesine yakındır)
7.-Yumuşak /A/ sesinin geniş /E/ (æ) sesine dönüşmesi
Kısa “a” sesi, Amerikan İngilizcesinde genellikle daha geniş ve açık bir “æ” sesine dönüşür. Bu ses, ağız kenarlarının yana doğru genişletilerek açılmasıyla ve sesin burun boşluğundan geçirilmesiyle (geniz rezonansı) üretilir. Türkçedeki “e” harfine benzese de ondan daha geniş ve sert bir sestir.
- cat > kæt
- bad > bæd
- man > mæn
- hat > hæt
8-/O/ sesi yuvarlanır
Amerikan aksanında “o” sesi, Türkçedeki karşılığından farklı olarak daha derin, yuvarlak ve arka ağızdan söylenir.
- dog > daag (“o” geniş “a” şeklinde söylenir)
- coffee > kaafi
- off > aaf
- long > laang (“g” yutularak bitirilir)
9-Uzayan ünlü sesler
Bazı ünlü sesleri uzatılarak vurgulanması yaygındır
- no > noou
- so > soou
- really > riily
- cool > kuul
10-/Can/ ve /can’t/ farkı
“Can” sözcüğü çoğunlukla hızlı ve zayıf söylenir ancak olumsuzda (can’t) “A” uzatılır ve daha net söylenir:
- I can help > Ay kæn help
- she can come > şi kæn kam
- we can do it > wi kæn do it
- I can’t swim > Ay kænt swim (burada “t” belirgin telaffuz edilir)
11-“Did you”, “could you”
“Did you”, “Could you”, “Would you” gibi yapılar günlük konuşmada neredeyse hiçbir zaman sözlükteki gibi söylenmez. Amerikan aksanında bu tür ifadeler yumuşar, kelimeler arasında bağlar oluşur ve sesler dönüşüme uğrar.
Ses Bağlantısı ve Yumuşama Kuralı şöyle işliyor: Eğer bir kelime ünsüzle bitiyor ve ardından “you” geliyorsa, bu iki sözcük arasında bağlanma olur. Bu bağlanma sırasında “you” sesi yumuşar, genellikle “yu” yerine “a” ya da “ı” benzeri bir ses duyulur.
Ayrıca, önceki kelimenin sonundaki “d” ya da “t” sesiyle birleşip bir tür “c” ya da “ç” benzeri yumuşak bir ses ortaya çıkar.
- did you eat? > didca iit?
- could you help? > kucı help?
- would you come? > wucı kam?
- did you go? > didcı go?
12-Sözcük sonundaki sessizler yumuşar
Günlük konuşmada sözcük sonundaki sessiz harfler tam olarak bastırılmaz, bu sesler ya yumuşatılır ya da kısmen yutulur. Özellikle “t”, “d” ve “k” gibi duraklı (patlayıcı) ünsüzlerde bu etki belirgindir.
- don’t > don (“o” sesi uzundur, “t” sonunda hafif ve kesik çıkar)
- back > bek (“e” sesi kısa ve bastırılmıştır, sondaki “k” sert çıkar)
- talk > toak (“L” sesi yutulur)
- stop > stap
13-Bağlaçlarla ses kaynaşması
Bir sözcüğün sonundaki ve sonrakinin başındaki sesler birleşir.
- what do you want to do? > wadı yu wannı du?
- do you want to go? > d’ya wannı go?
- what are you doing? > waça yu duin?
- let me help you > lemmi help ya
- give me that > gimmi ðet
14-/ing/ takısında /g/ yutulur
Mastar eki “-ing” gündelik konuşmada “in” gibi söylenir
- running > runnin
- going > goin
- singing > singin
- dancing > densin
15-Bağlaç ve zamirlerin (adıl) eriyişi
Sık kullanılan bazı zamirler ve bağlaçlar; give, tell, help gibi fiillerle birleştirilerek cümle içinde eritilir ve tek bir ses bloğu gibi söylenir. Bu durum, hızlı konuşmada ortaya çıkan bir ses kaynaşmasıdır. Özellikle “and”, “him”, “her”, “of”, “to” çoğu zaman kısalmış ya da yutulmuş biçimleriyle söylenir.
- and > “n” ya da “ən”
Örnek:bread and butter > bren’ ən badır
- of > çoğunlukla “ə”
Örnek:a lot of people > əladə piipıl
- to > gündelik konuşmada “nə” olarak duyulur
Örnek: I’am going to do it > Aym gonna du it
- him/her > yardımcı fiille birleşerek tek ses gibi duyulur
Örnek:give him > givım, tell her> tellər
16-Sondaki “Er” söylenir
Sözcüklerin sonundaki “er” sesi (İngiliz aksanındaki gibi yutulmaz) damaktan gelir ve “IR” şeklinde hafifçe vurgulanır
- teacher > tiiç-ər
- worker > work-ər
- brother > brað-ər
- winner > win-ər
17-“New” gibi sözcüklerde /E/ düşer
Sözcük başındaki “Ne” sesi genizden çıkarılır ve “niu” değil, “nüu” gibi söylenir. Aradaki “ü” sesi var ama yok gibidir.
- new car > nüu kar
- news > nüuz
- neutral > nüutrıl
- New York > Nü Yo(r)k
18-Vurgu yerleri değişir
Vurgular, İngiliz aksanından farklıdır. İşte Amerikan aksanı vurgusuna 4 örnek
- advertisement > ED-vır-tız-mınt
- garage > gə-RAAJ
- adult > ə-DALT
- research > Ri-sööç
19-Yutulan heceler
Bazı çok heceli sözcüklerde bir hece telaffuz edilmez ya da kısalır
- probably > prabbli
- family > femli
- comfortable > kamftıbıl
- business > biznıs
20- “I Have to” > “Ayeftı”
Bazı sabit kalıplar tamamen dönüşür
- I have to go > Ayeftı go
- I have got to go > Agadda go
- I want to go > Ay wanna go
- you have to see it > yueftı si it
- he has to do it > Hiestı du it
Bitirirken:
Yabancı dil öğrenmek, ilgiyi ve disiplini canlı tutmayı gerektiren bir keşif yolculuğudur. Öğrendiklerinizi düzenli olarak gündelik yaşantımıza katarak kullanmamız, dilin telaffuz özelliklerini kazanmamızı kolaylaştırır.
Günde yalnızca 15 dakika ayırarak yapacağınız konuşma alıştırmaları bile kısa sürede belirgin bir ilerleme sağlar. Çalışmalarınızda video kaydı yaparak telaffuz karşılaştırması yapabilirsiniz.
Bu süreçte hata yapmaktan çekinmemek de kritik öneme sahiptir. Herkes hata yapabilir ancak asıl önemli olan hatalarımıza nasıl yaklaştığımızdır. Onları birer öğrenme fırsatı olarak görmek bizi ileriye taşıyacaktır. Yeter ki bu istikrarlı çabayı sürdürelim.
Amerikan aksanınızı geliştirmek istiyorsanız, Amerikan filmleri, dizileri ve YouTube videolarını izlerken sözcük vurgusuna, tonlamasına ve ritmine odaklanmak oldukça etkili bir yöntemdir. Odaklı izleme sayesinde pasif bir izleyici olmaktan çıkıp dili gerçekten yaşayarak öğrenmeye başlarsınız.
Bu yolda kararlılıkla ilerlemeniz ve hedeflerinize kısa sürede ulaşmanız dileğiyle…
halilocakli@yahoo.com
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: