Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Rusya’nın kader yılı

Cenk Başlamış
Son güncelleme: 30 Ocak 2023 00:00
Cenk Başlamış
Paylaş
Paylaş

Rusya’nın 11 aydır devam eden Ukrayna savaşı ve yaklaşmaya başlayan başkanlık seçimleri nedeniyle 2023 yılı ülkenin geleceğini belirleyecek bir kader yılı olmaya aday görünüyor.

Şu anda yanıtını belki de hiç kimsenin bilmediği en kritik soru, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yeniden adaylığını koyup koymayacağı. Başkanlık koltuğunu Dmitriy Medvedev’e bıraktığı dört yıl sayılmazsa 2000’den beri iktidarda bulunan Putin’in 2024 seçimlerine de katılma hakkı bulunuyor. 2020 yılında yapılan referandumla bu konudaki anayasal engel aşılmış ve Putin’in isterse 2036’ya kadar yani iki dönem daha başkan olabilmesinin yolu açılmıştı.

Ancak anayasa sorununun aşılması Rusya liderinin otomatikman başkanlığa aday olması anlamını taşımıyor. Hatta kısa süre öncesine kadar Putin’in 2024 yılında adaylığını koymaktansa yerini yeni bir isme bırakarak emekli olmasa da iktidarı perde arkasından yönetmeye devam edeceğini düşünenler bile vardı. Bunun nedenleri arasında Putin’in artık yüzünün eskimesi ve 2036’da artık 84 yaşına basması yani yaşlanması da bulunuyordu.

Ancak Ukrayna savaşı Rusya’daki iktidar oyunlarında değişikliğe yol açmış olabilir. Olaylar öyle bir şekilde gelişti ki, Putin istese de istemese de kaderini Ukrayna savaşına bağladı.

Şu anda Rusya yönetiminde ve üst düzey bürokrasi kademelerinde iki görüş hakim: Seslerini daha çok çıkan savaş yanlıları ve büyük ölçüde sessizliklerini koruyan savaş karşıtları.

Bir yandan, Putin artık Ukrayna savaşıyla özdeşleştiği ve şimdiki politikanın sürdürülmesini isteyenler şu anda daha ağır bastığı için 2024 seçimlerinde aday olması kaçınılmaz görünüyor.

Ancak diğer yandan, yine aynı nedenle, Putin’in adı savaşı temsil ettiği için aday olmama olasılığı da var.

Çelişkili gibi görünen bu durumun açıklaması şu:

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye hakkı olup olmadığı polemiğine hiç girmeden savaşın getirdiği askeri ve ekonomik yükten daha önemlisi, ülkenin uluslararası kamuoyunun önemli bir bölümünün ve özellikle Batı’nın gözünde bir “rouge state”e dönüşmesi. Bu ifadeyi Türkçeye kısaca “kural tanımayan devlet” olarak çevirmek mümkün. Bu da, savaş sürdükçe Rusya’nın giderek daha fazla dışlanması ve neredeyse tüm dünyayla karşı karşıya gelmesi anlamına geliyor. Nükleer silahları sayılmazsa orta büyüklükte bir devlet olan Rusya için bu durumu sonsuza kadar sürdürmek, savaşı kazansa bile mümkün görünmüyor. Hatta Ukrayna’daki savaşı kazanmanın bedeli Moskova için kaybetmekten daha ağır olabilir.

Her ne kadar dışarıdan bakıldığında “tek adam” gibi görünse de Rusya’da iplerin tümüyle Putin’in elinde bulunduğunu söylemek son derece iddialı olur. Dolayısıyla Rusya’nın kaderiyle Putin’in kaderinin ayrılması gerektiğini düşünenlerin sesi seçim yaklaştıkça daha gür çıkmaya başlayabilir.

2024 seçimlerinin mart ayında yapılacağı düşünülürse Putin’in en geç bu yılın sonuna kadar adaylığıyla ilgili bir karar vermesi gerekecek. “Saray darbesi” olasılığı gibi komplo teorileri bir kenara bırakılacak olursa önünde iki seçenek var: Ya adaylığını açıklayacak ya da bir halef ilan edecek.

Kısacası, öyle ya da böyle 2023 Rusya’nın geleceği için kader yılı olacak görünüyor.

EtiketlendiRusya
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanCenk Başlamış
Takip et:
42 yıllık meslek yaşamının 21 yılını Milliyet gazetesi, CNN Türk ve 32. Gün'ün muhabiri olarak Moskova'da geçirmiş bir gazeteciden medya eleştirileri ve Rusya ağırlıklı dış politika, kimi zaman da gezi ve amatör müzik yazıları. "Sovyetleri Yıkan Darbe: Kuğu Gölü Operasyonu", "Rusya'da Bir Çılgın: Son Çar Jirinovski" ve "Gorbaçov'dan Putin'e...Rusya'nın Sırları" ve "Vladimir Vladimiroviç Putin: Rusya'yı Ayağa Kaldıran Lider" (Okay Deprem'le) kitaplarının yazarı. Sürekli basın kartı sahibi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi. https://www.instagram.com/djenkbaslamis/
Önceki Makale Yapay zekâ ve siber güvenlik
Sonraki Makale Leopard 2 tankları neden önemli?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörKöşe Yazıları

“Guggenheim Etkisi”

Emre Dilek
12 Ekim 2025
EditörKöşe Yazıları

Beyin yeniyi mi sever eskiyi mi? 

Dr. Nevin Sütlaş
12 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Gazze’de Trump ve Erdoğan’ın “kırılgan ateşkesi…”

Aydın Sezer
11 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Görünmeyen kafeslerimiz…

İnan Özbek
10 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?