Bülent Kaan Köse
Galatasaray yeni hocası ve sistemi ile bir çıkış yolu ararken, takımın neler yapacağına dair analizlerimizi siz değerli okurlarımız ile daha önce paylaşmıştık. Takımın kısa sürede toparlanabilmesi için oyundan bağımsız bir şekilde seri galibiyetlere ihtiyacı var. Zor bir kaosun içinde olan takıma bir de eksikler geldiği zaman, bazı şeyleri toparlamak için zaman gerekiyor.
Hadi gelin hep beraber bu maçın analizi, Kasımpaşa’nın oyun sistemi ve Torrent’in aklındakileri değerlendirelim….
Maç başlangıcından önce Galatasaray’ın kadrosunu merak ediyordum. Milli takımda olan oyuncuların yanı sıra cezalıların oluşu, kadro planlamasında farklılık olacağının göstergesiydi.
Torrent, pas oyunu sevdiğinden 3’lü savunmaya dönerek, topu ikinci bölgede tutmak istedi ki, 3’lü savunmaya şahit olduk. Beklerden verim almayı seven Torrent, hızlı oyun tercihinden dolayı savunmada ve “half space” arasında oyun kurulumunu Aanholt’a verdi. Takımın ilk çeyrekte geriden oyun kurma konusunda daha fazla topla oynaması, ilk dikkatimi çeken detaylardan. Kasımpaşa dersine iyi çalışarak gelmiş. Son haftalarda ciddi seviyede formdalar.
Topu rakibe vererek, merkezi geriye çeken Kasımpaşa, rakibini kalabalık bir hat ile karşılayıp toplu hücum etmek istedi. Bu sebeptendir ki, Galatasaray zaman zaman da olsa geçiş oyununu doğru oynadı. Bundan önceki haftalarda sarı-kırmızılılar fazla pozisyon bulup değerlendiremiyordu. Son iki haftadır, bir hayli pozisyon veren bir takım izliyoruz. Geçen hafta da söylediğim gibi, bunun en temel sebebi savunma çizgisi. Torrent rakibi önde karşılamayı seviyor. Kasımpaşa, bir miktar topun arkasında bekledi, bekledi….
Baktı ki Galatasaray kontra deniyor, oyunun kontrolünü eline aldı. Kerem’in zaman zaman akan oyunda santrafora kadar kaymasına Morutan, aynı oranda cevap veremediğinden Galatasaray, hızlı oyununu denese de çok uygulayamadı. Başarılı ilk organizasyon da gol oldu diyebiliriz. Doğruyu söylemek gerekirse, takımın kendi evinde içeriye galip girmeye ihtiyacı vardı. Son dakika golü gelince, ibrenin Kasımpaşa döneceğini anlamıştım.
İkinci yarı için, Galatasaray’ın daha önde olmasını bekliyordum. Bunu dönem dönem ön alan baskılarıyla çok net yaptılar. Birkaç tane net diyebileceğimiz pozisyon var, gol olsa, yine başka bir senaryo konuşuyor olacaktık. Kerem’in direkten dönen şutu da var. Şans faktörü de bu sezon sarı-kırmızılıların yanında değil. Ne yapsalar olmuyor. Maçın kader anı ise, mavi-beyazlıların, geçiş oyununa müsaade ettiğini anladığı an ikinci bölgeye gelen müdahale.
Bu alanı sıkı tutarak, Galatasaray’ın baskın oyununa engel oldular. O dakikadan sonra ‘’gol geliyor’’ dedim. Takım uzun süre kazanamadığı için beraberlikte bile stres oluyor. Yenilen golden sonra ise geri dönüş kolay değil.
Galatasaray, mental olarak zor durumda. Bu durumda hocaya destek çıkıp sabredilmeli, aksi halde hocanın neler yaptığını bilemeyeceğiz. Torrent’in tek tek gitmesi lazım. Galatasaray, döngüyü kıramasa da denemekten vazgeçmedi. Önümüzdeki hafta neler olacak, hayretle beklesem de, Domenec’in bu işi başarabileceğini düşünüyorum. Sizce, Galatasaray’da neler olacak?