Perşembe, 13 Kas 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Mentor

Beyaz mı yeşil mi?

Mentor
Son güncelleme: 30 Eylül 2025 09:55
Mentor
Paylaş
Paylaş

Doğulu öz güveni düşük, kul olma alışkanlığı yüksek toplumlarda olaylar genellikle siyah ve beyaz olarak algılandığı için daha çok gri alanda kalan doğrular kaybolup gidiyor. Bu nedenle geniş halk kitlelerinden yükselen adil paylaşım ve özgürlük talepleri Beyaz Türklerin eski ayrıcalıklı oligarşik yapısına dönme çabaları ile birbirine karışıyor.

Kimse kıvırmasın, bu ülkede AKP öncesi net Beyaz Türk faşizmi vardı; asker sivil bürokratlar halkın parası ile lojmanlarda, kamplarda, sosyal tesislerde gününü gün eder, emekli olduklarında da bir işçi için servet sayılabilecek maaşlar alırlardı. Silah zoruyla gasp edilen asteğmenlerin kesintileri için hâlâ kimse dava açamıyor. AKP’nin ortaya çıkış nedeni ve geniş halk yığınlarına ulaşmayı başarmasını sağlayan şey bu elitist faşizmin bıktırması idi.

Elbette kapitalizm ile demokrasi arasında güçlü bir doğrusal ilişki vardı; eğer güçlü kapitalist olursanız demokrasiniz de güçlü oluyor. Medya ve seçmen manipülasyonu ile iktidar çalma kapitalizmin asla vazgeçemediği kâr hırsı alışkanlıklarından olsa da, kapitalizm ve demokrasi bir şekilde olumlu etkileşiyordu. Atatürk bunun farkındaydı ve yerli kapitalistlerini yetiştirmek istedi, başarılı da oldu ancak ölümünden sonra sistem yozlaştı, asker-sivil bürokrat faşizmine ve iş birlikçi, kolaycı, üretmeyen ama gümrük duvarları arkasında semiren sermayeye dönüştü.

AKP bu çarpıklıkları görüp halka kendi devletini vaat etti, başlangıçta başarılı olsa da sonradan Beyaz Türklerin yerini Yeşil Türkler aldı ama sistem yani devlet elinde olanlara daha iyi yaşam sağlama işlevini devam ettirdi, halk yeniden öteki oldu.

Kısacası, muhalefet duygusunun altına saklanan Beyaz Türk faşizmi özlemini net görebiliyorum; Batı kültürünün ülkemizdeki misyoner okullarında okutulup çok uluslu şirketlerinde bol sıfırlı maaşlarla bu ülkenin kaynaklarını boşaltma görevi verdiği bir kültür tekrar bu ülkenin başına bela edilemez.

Bir başka konu, bundan önceki sol öngörülerin aksine kafatasçı, şovenist olmayan milliyetçi yaklaşımlar globalist düzene karşı en etkili başkaldırı çünkü ABD’deki şirketin Hindistan’da bedavaya işçi çalıştırmasına engel olacak ve modern çağ köleliğini yaşama geçirmenin önündeki en büyük engel ulusal sınırların yerel çıkarlar için korunmasıdır.

Bir diğer nokta, binlerce yıllık tarihimizin en büyük kavgası “Müslüman Türk müyüz” ve “Türk’üz ama Müslüman mıyız” polemiği. Çok geniş kitlelerin tercihi ikincisi, ayrıca bu tercih Türklerin İslam’ı bağımsız yorumu olan Anadolu Aleviliği ve Sünni diye ayrılmasının önüne taş koyup daha homojen bir kitle oluşturup ılımlı milliyetçi bir partide birleşmesini sağlayabilir.

Ayrıca son zamanlarda izlenen elitist yeşil politikalar şehirlerdeki varoşların milliyetçi bir çizgiye gelmesini ve yükselen değer olmasını sağladı. Sizin ne düşündüğünüzden bağımsız bu ülkenin geçmişi ile çok güçlü bağları var, bu ülke milliyetçi vatandaşların ülkesi.

Ben yaşama soldan bakan bir adamım ama birçok solcunun yaptığı gibi dogmalarla yaşamam, değişime inanır, değişmeyi sürekli tutmaya çalışırım. O yüzden en çulsuz çalışanın devlet arazisine gecekondu kondurup zengin olduğu bir ülkede zincirlerinden başka  kaybedecek şeyi olmayan insanlar yaşıyormuş gibi düşünce üretemem.

Kime oy verirsiniz bilmem ama bunları bilerek oy vermekte fayda var çünkü biri gider diğeri gelir, şartlar değişmez.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMentor
Takip et:
Lafını sakınmayan bir Fenerbahçe taraftarından moda olduğu üzere tarafsız gibi görünmeye çalışan değil, gayet taraflı Fenerbahçe ve Türk sporu, kimi zaman da siyaset ve ekonomi yazıları... Twitter: @mentordiyorki. Eski tarihli yazılara ulaşmak için: https://arsiv.medyagunlugu.com/mentor
Önceki Makale ‘Eğer Erdoğan seçilmezse…’
Sonraki Makale Afrika’da Fransız-Rus rekabeti

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Mentor

Bahis gerçekleri ortaya çıksın

Mentor
31 Ekim 2025
Mentor

Fenerbahçe yansımaları

Mentor
24 Ekim 2025
Mentor

Fenerbahçe’yi anlamak…

Mentor
20 Ekim 2025
Mentor

Fenerbahçe “oligarşisi”

Mentor
17 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?