Salı, 28 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
ManşetSerbest Kürsü

Hava Kuvvetleri nakliye filosu

Alper Eliçin
Son güncelleme: 28 Ekim 2025 00:01
Alper Eliçin
Paylaş
Paylaş

Halen Türk Hava Kuvvetleri’nin nakliye filosu 10 adet Airbus A400M, 10-12 adet aktif Hercules C-130E/B ve 44-45 arası aktif Casa CN-235M-100/CN-235M-200’den oluşuyor. Ek olarak değişik boyutlarda helikopterler de bu filonun alt katmanlarının önemli bir parçası. Nakliye filomuzada iki adet A310 MRTT tanker uçağı da var.

Türkiye’nin de tasarım ve üretimine katkıda bulunmuş olduğu A400M’ler filonun en büyük ve menzili en uzun uçakları. 2014’ten itibaren filoya dahil oldular. 37 ton yük taşıyabiliyorlar ve bazı kit montajlarıyla yakıt tanker görevi de yapabiliyorlar. İki ila dört adet daha alımı için öngörüşmeler yapılıyor.

Nakliye filosunda A400M’lerin hemen altında Hercules C-130B/E uçakları yer alıyor. B modelleri 15 ton (veya tam teçhizatlı 64 paraşütçü), E modelleri 19 ton (veya tam teçhizatlı 64 paraşütçü) yük taşıyabiliyor. Ancak pratikte sıcak hava, yüksek irtifa gibi nedenlerle fiili taşıma kapasitesi 12-14 ton arsında değişmekte. Filomuzda bu uçaklardan halen 12 adet var. Çoğu E modeli olan bu uçakların yaşı 53-63 arasında. B modelleri artık genellikle eğitim, statik teşhir veya yedek parça kaynağı olarak kullanılmakta. Kullanım ömürleri dolmuş. Filoda daha fazla bulunan E modelleri ise 2006’dan itibaren modernizasyona tabi tutulmuş ve 53-61 yaş aralığında. Bu uçaklar 2030’a kadar hizmet vermeye devam edecek.

CN-235M’ler (-100 ve -200 modelleri) ise ağırlıklı olarak TUSAŞ tarafından lisans altında üretilmişti. 5-6 ton faydalı yük taşıyan bu uçaklar 35 paraşütçü taşıyabilmekte. Kısa pistlere iniş kalkış kapasitesi ile özellikle terörle mücadelede önemli görevler ifa etmekteler. Uçakların yaşı 25-30 aralığında olup gördükleri iyi bakım ve düşük uçuş saatleri nedeniyle son derece iyi durumdalar. Ancak İspanya’da üretim hattı kapanmış olduğundan parça tedarikinde bazı zorluklar yaşanmakta. Modernizasyon çalışmaları da gündemde.

Bu bilgiler ışığında Türk Hava Kuvvetleri’nin orta segmentini oluşturan C-130’ların yenilenme gereksinimi çok belirgin. İşte bu açık, şimdi Birleşik Krallık’tan alınacak 12 adet C-130J-30 (uzun gövde) uçakla 12 ay gibi kısa bir süre içerisinde kapatılacak. Bu uçaklar halen bizim filomuzda bulunan klasik C-130’lardan epey farklı. Daha güçlü motorlar, modern pervane tasarımı ve aviyonikle yepyeni bir uçağa dönüştürülmüşler. Yakıt tasarrufu da klasik modellere göre %15 civarında. Yani işletme maliyetleri daha düşük.

Alınan -30 modeli, uzatılmış gövdesiyle 21-22 ton faydalı yük, tam teçhizatlı 93 paraşütçüyü taşıyabilmekte. Özel kuvvet operasyonlarına da son derece uygun. Tozlu ve sıcak ortamlarda da yüksek performans göstermekte. Bu nedenle Anadolu ve Orta Doğu coğrafyasındaki operasyonlara çok uygun.

Alınacak uçaklar 2000’li yılların başlarında üretilmiş. Yani Türkiye’ye teslim edilecek uçakların yaşı 24-26 arasında. Birleşik Krallık, silahlı kuvvetleri için yaptığı konsept çalışması ve yeni stratejisi nedeniyle daha uzun menzilli uçaklara gereksinim duyduğu sonucuna varmış olduğundan bu uçaklar açığa çıkmış. Dolayısıyla Haziran 2023’ten beri Cambrige’deki Marshall Aerospace tesislerinde korumalı park durumunda. Uçakların, Birleşik Krallık filosuna katıldığından beri en üst düzeyde bakım gördüğü bilinmekte. Türkiye’ye bakım ve modernizasyon çalışmalarından sonra teslim edilecekler. Modernizasyon çalışması esnasında yerli aviyonik ve görev sistemleri ve Link-16 veri bağı ekipmanlarının monte edileceği tahmin ediliyor. Bu amaçla görevli Türk personelin halen Cambridge’de olduğu duyumları var.

Uçakların Türk Hava Kuvvetleri filosuna katıldıktan sonra zaman içerisinde günün ihtiyaçlarına göre yapılacak gerekli diğer modernizasyonlarla 20-25 yıl daha kullanım ömrü olabilecek. Zira bu uçakların tasarım ömrü 45-50 yıl. Bu dönem zarfında da yerli orta sınıf nakliye uçağı projemizin kuvveden fiile geçmesi planlanmakta.

Tabii bu durumda, neden yeni uçak yerine ikinci el uçak alındığı sorusu akla geliyor. Bunun en kısa yanıtı aciliyet! Nakliye filosunun orta segmenti artık etkin faaliyet gösteremeyecek kadar yaşlanmış ve bir miktar da küçülmüş durumda. Bu da operasyonel kabiliyete kısıtlama getiriyor. Uçakların doğrudan ABD’den yeni üretim olarak alımı durumunda ise maliyet yükseliyor. Birleşik Krallık’tan 12 uçağın alım maliyetinin 740 milyon dolar olacağı söyleniyor. Yeni alımda ise 1.2 milyar dolar civarında bir rakam ortaya çıkabilirdi.

Ancak burada fiyattan daha önemli bir konu daha var. Türkiye ABD açısından bir süredir düşman ülke konumunda. CAATSA yaptırımları hâlâ devam ediyor. Yunan ve son yıllarda Filistin konusu nedeniyle karşımıza aldığımız İsrail lobileri Kongre’de son derece güçlü olduğundan bu durumun aşılması pek kolay değil. Ayrıca, aşılsa bile Kongre’nin bu satışı onaylamasının iki üç yılı alabileceği tahmin ediliyor. Daha sonra da ABD’nin ve daha önceden bu uçakların alımı için sıraya girmiş olan diğer ülkelerin oluşturduğu kuyruğa girmek gerekecek.

Buna karşılık, ABD üretimi olsa da, Birleşik Krallık’tan Türkiye’ye ikinci el uçak satışı çok daha kolay. Sadece Dışişleri Bakanlığı onayı gerekiyor. Bu da NATO ülkeleri açısından hemen hemen otomatik olarak veriliyor. Nitekim Birleşik Krallık’ın bu satışla ilgili ABD’ye yaptığı başvuru da Aralık 2024’te sessiz bir şekilde onaylanmıştı.

Türk Hava Kuvvetleri’ne İkinci Dünya Savaşı’ndan beri en zayıf dönemini geçirmekte olduğu bu sıralarda alınacak bu uçaklar ve sonuçlanmasını beklediğimiz Eurofighter teslimatları 2030 sonlarına kadar ciddi hava savunma zaafiyetimize sınırlı da olsa bir rahatlama getirecektir.

Not: Bu yazım ilk olarak noktakibris.com sitesinde yayınlanmıştır.

Fotoğraf: savunmasanayi.org

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanAlper Eliçin
Takip et:
1974 yılında Alman Lisesi’nden mezun oldu. Öğrenimine Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde devam etti. İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nde Yöneylem Araştırması ve ABD’de Clemson Üniversitesi’nde İşletme alanlarında yüksek lisans yaptı Dünya Bankası'na değişik projelerde danışmanlık yaptı, Çukurova Metropolitan Bölgesi Kentsel Gelişim Projesi'nde ise proje direktör yardımcılığı görevini üstlendi. Gayrimenkul geliştirme projelerindeki deneyimini zaman içerisinde turizm yatırımlarına yönlendirmiştir. İş yaşamına 1990 yılından itibaren Pegasus Havayolları'nda kurucu ortak olarak devam etti, şirkette genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. İstanbul Havayolları'nda genel müdür yardımcılığı, Kavrakoğlu Management Institute’da başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Havayolu yönetimi, yeniden yapılandırılması, şirket birleştirme, ayırma ve satın almaları ve gayrimenkul yönetimi konuları uzmanlık alanlarından. Merkezi Paris'te olan Milletlerarası Ticaret Odası Havacılık Komitesi'nde uzun yıllar Türkiye'yi temsil etti, Türkiye Havacılık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği Başkan Yardımcılığı görevlerinde de bulundu. 2008 yılında BCD Eğitim ve Danışmanlık Ltd’nin kurucu ortağı oldu. Halen serbest danışman ve eğitmen olarak çalışmaktadır. Bugüne kadar Türkiye, KKTC, Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Romanya, Mısır, Belçika, İsviçre ve Avusturya’da eğitimler vermiş, danışmanlık yapmıştır. Ayrıca, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde dijital yayın organlarında köşe yazarlığı yapmaktadır. Çok iyi düzeyde Almanca ve İngilizce biliyor. Dağ tırmanışları ve doğa yürüyüşlerine ilgi duyuyor, Ağrı ve Musa dağları tırmandığı dağlar arasındadır. Okumak ve seyahat etmekten büyük zevk alıyor.
Önceki Makale Dijitale ‘Cumhuriyet’ damgası
Sonraki Makale Tele1’de “toplu istifa”

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

GünlükManşet

Tele1’de “toplu istifa”

Medya Günlüğü
28 Ekim 2025
GünlükManşet

Dijitale ‘Cumhuriyet’ damgası

Medya Günlüğü
28 Ekim 2025

Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Mehmet Şüküroğlu
28 Ekim 2025
GünlükManşet

Dili özenli kullanmak

Medya Günlüğü
28 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?