Salı, 30 Eyl 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Hayat bayram olsa

Hasan Sevilir Aşan
Son güncelleme: 15 Haziran 2025 00:25
Hasan Sevilir Aşan
Paylaş
Paylaş

Siyasi parti mitinglerinde kitlelerle doğrudan buluşan ilk sanatçımızdı… 

1973’de Bülent Ecevit’in Taksim mitingi ile başlayan, dostluk, barış, sevgi mesajları verdiği “Sev Kardeşim” ve “Hayat Bayram Olsa” şarkılarıyla Karaoğlanlı meydan buluşmalarının vazgeçilmez sembolü haline gelmişti.

Popüler müziğin en iyi seslerindendi.

Modern müzik alt yapısı, toplumcu mesajları ve uluslararası başarıları ile tarzının efsanelerinden oldu.

Hayranı olduğum, müzik serüvenini yakından takip edip konserlerini  kaçırmadığım Şenay’la, 1994-95’lerde Londra Büyükelçiliğimizdeki görevim sırasında tanışıp, görüşme şansını yakalamıştım. 

Üzerinde uzun süredir çalıştığı bir albüm projesi için, daveti üzerine İngiliz EMI müzik yapım şirketler grubu ile görüşmeler bağlamında Londra’ya gelip gidiyor, Büyükelçiliğimize uğradığı da oluyordu. Randevularının alınmasına yardımcı oluyor, gerektiğinde buluşmalarına eşlik ediyorduk.

Yılların dev müzisyeni kırgın, suskun melankolik bir dönemindeydi.

Mevlana ve Yunus Emre kaynaklı, tasavvufi felsefeli özgün caz füzyon denemeleri arayışı içindeydi. Yılların sessizliğini, iddialı ve kalıcı bir çıkışla uluslararası düzeyde aşmaya çabalarken, içinde fırtınalar estiğini gizlemiyordu.

Cambridge yakınlarında yerleşik akrabalarında kalıyor, çağrıldığında müzik yapımcılarıyla görüşmeler için Londra’ya geliyordu. 

Kayıt provaları için stüdyoya girme aşamasındayken, Ankara’dan  yansıyan bir takım maddi ve hukuki meseleleri göğüslemek zorunda kalmıştı. İç çatışmaları içinde, “Yorgunum” diyordu. 

Dönemin Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın tam desteğini aldığını ancak aşamadığı bürokratik engellerin direnme gücünü kırdığını söylüyordu.

Büyük ümitler besleyip tüm enerjisini harcadığı Mevlana-Yunus Emre projesinin devamını getiremedi, manevi çöküş ve hayal kırıklığı içinde ani bir kararla İstanbul’a döndü. Uzun bir süre kimseyle görüşmediği, içine kapandığı duyuldu. 

Sev Kardeşim

Şenay, müzik kariyerine, 1970’lerin başında, dönemin en önemli müzisyenlerinden Şerif Yüzbaşıoğlu orkestrası ile Ankara’da başlamıştı. Sesi, yorumu, sahnesi ile ilk günlerden itibaren göz doldurup, müzik çevrelerinde adını duyurmuştu. 

Şerif Yüzbaşıoğlu ile sahnede başlayan birlikteliği çok geçmeden evlilikle sonlanmıştı.

İlk plağı ‘’Sev Kardeşim’’ ve hemen arkasından gelen ‘’Hayat Bayram Olsa’’ ile yıldızlaşmış, kısa zamanda müzik listelerini altüst etmişti. 

Müziğinin yanı sıra yenilikçi çizgisiyle dönemin öne çıkan isimlerinden oluverdi.

Prens Charles

Uluslararası yarışmalarda en çok ödül alan sanatçımızdı. Şanı şöhreti sınırların ötesine taşıyordu.

İlk albümünü İngilizce şarkılarla Bulgaristan’da yaptı. Plakları Avrupa ülkelerinde basılıyor, ilgi görüyordu. 

O zamanlardaki Galler Prensi, şimdilerin Kralı Charles, 1970’lerde bir vesileyle Bulgaristan’da dinleyip tanıştığı Şenay’a hayran kalmış, müzik çalışmalarını sürdürmesi için Londra’ya davet etmişti.

Şenay, yıllar sonra Yunus Emre-Mevlana projesi için Londra’ya geldiğinde Prens Charles’la görüşmek istemişse de, Lady Diana ile çalkantılı ilişkileri ayyuka çıkan Prens’in o günlerde Londra dışına kaçması nedeniyle gerçekleşmemişti.

Honki Ponki

Müzik kariyerinde anlaşılamama ya da yanlış anlaşılma gibi endişelere kapılmamıştı. Tarzından, müziğinden ödün vermiyordu.

Şarkıları toplumsal mesajlı, sosyal dokunuşluydu. 

“İnsanlar el ele tutuşsa, birlik olsa…” ‘’Gerçek Nerede’’, ‘’Beyaz Ülke’’ sözleri ‘’sol ve komünist’’ bulunarak, şarkıları TRT tarafından aforoz ediliyordu. 

TRT sansürlerine tepki olarak, sözleri olmayan ancak  büyük anlamlar yüklenen “Honki Ponki”yi yapmıştı.

‘’Hiçbir anlamı yok bu sözlerin. Sadece rahatlamak için söyledim…’’ dediği şarkısı uluslararası müzik piyasalarında da hitleşmişti.

Şerif Yüzbaşıoğlu

Eşi Şerif Yüzbaşıoğlu’nun beklenmedik, zamansız kaybı Şenay’ın hayat akışını ve müzik kariyerini altüst etmişti.

En zirvede olduğu günlerde içine kapanıp, anılarıyla yaşamaya başladı, milyonların beklentisine cevaben birkaç sahne denemesinde bulunduysa da direnme gücü kalmamıştı, müziğe bir daha dönmesi mümkün olamadı.

Bir ocak ayında İstanbul’da doğmuştu, başka bir ocak ayında yine İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. 

Hayat arakadaşı Şerif Yüzbaşıoğlu’nun yanına defnedilmeyi vasiyet etmişti ancak tapu evrakı bulunamadığı için bu isteği de yerine getirilemedi.

Küresel çapta kalıcı izler bırakabilecek yeteneklere sahip sanatçımız maalesef baş edemediği iç hesaplaşmalarına yenik düşmüştü.

Ancak, kalıcılık başarısı bu olsa gerek, müzik dünyasındaki aurası ve yenilikçi çizgisi halen aşılamamış olan sanatçımız, yıllardır dillerden düşmeyen, bugün de yediden yetmişe hepimizin eşlik edebildiği, “Hayat Bayram Olsa” gibi klasikleşen şarkılarıyla kuşaklar boyu bizlerle birlikte olmaya devam edeceğe benziyor.

Fotoğraf: karnaval.com

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanHasan Sevilir Aşan
Takip et:
Emekli Büyükelçi. Adana doğumlu, Karadeniz Ereğli ve Ankara’da eğitimini tamamladı. Ankara Üniversitesi BYYO geçişli SBF Uluslararası ilişkilerden mezun. Dışişleri Bakanlığındaki 40 yıllık hizmetinde, Merkezde, personel, İktisat ve siyasi dairelerde görev aldı. Hariciye kariyerini Hindistan, Libya, Çekoslovakya ve İngiltere’yi takiben Tebriz ve Melbourne’da Başkonsolos, Arnavutluk ve Güney Sudan’da Büyükelçi olarak tamamladı. Çanakkale Savaşları Anma Törenleri Koordinatör Büyükelçisi ve G20 Türkiye Başkanlığında, Görev Gücü Başkanlığını yürüttü. İlgi alanları Balkanlar, Avustralya, Afrika, İran ve G20 ile Çanakkale 1915, Anzaklar, mülteci ve insani yardım meseleleri. 2019 yılından itibaren, Türkiye’nin en eski yerel gazetesi Yeni Adana’da, Defter başlıklı köşesinde diplomasi ve uluslararası ilişkiler üzerine düzenli yazıları yayınlandı.
Önceki Makale Medyanın çöküş dönemi
Sonraki Makale Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Neden insanı değersizleştiriyoruz?

Erdal Çolak
30 Eylül 2025
Köşe Yazıları

Florida nasıl kurtuluyor? 

Dr. Nevin Sütlaş
28 Eylül 2025
Köşe Yazıları

Oval Ofis’te görüntü var ses yok

Aydın Sezer
28 Eylül 2025
Köşe Yazıları

Âşık olmak mı zor âşık kalmak mı?

M. Hakkı Yazıcı
26 Eylül 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?