Pazar, 9 Kas 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Tarih tekerrür mü ediyor?

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 20 Şubat 2025 14:29
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu (tasam.org)

Rusya Kırım’ı 2014 de ilhak ettiğinde daha ileri bir tarihte yarımadayı ana karaya bağlayan alanı genişletmek isteyeceği belliydi. Ukrayna’nın doğusundaki etnik farklılık da buna zemin hazırladı ve Don nehrinin doğusunda kalan Zaphorijya’nın bile Rusya’ya geçebileceğine işaret etti.

Ama dünya o tarihte Kırım’ın ilhakına sadece göz ucu ile baktı, etkisiz yaptırımlar ve birkaç kınamayla geçiştirilen tepkiler, Putin’in gelecek ile ilgili hesaplarını pekiştirdi. Evet, Kerç boğazına yapılan demir yolu köprüsü ile Kırım’ın ana kara bağlantısı sağlanmıştı. Bu da dünyanın art niyeti hafife almasına neden oldu. Nitekim aradan geçen zaman içinde etnik Rus azınlığın aslında çoğunlukta olduğu Donetsk, Luhansk, Kharkiv ve Zaporijya’daki derin sorunlar, birbirini izleyen Minsk anlaşmaları ile çözülemedi. Rusya’nın açık ve gizli askerî müdahaleleri, Şubat 2022 de Doğu Ukrayna’nın zaten Rus toprağı olduğu gerekçesi ile başlattığı bir saldırıya dönüştü. Ukrayna doğusundan başlayarak harabe haline geldi. O günden beri dünya bir başka insanlık dramına ve büyük göçlere tanık oluyor. Ama Ukraynalı vatanını azimle savunmaya devam ediyor. Putin, referandum sonuçlarına göre Doğu Ukrayna’nın Rusya’ya katıldığını açıklayan anlaşmalar imzaladı. Ancak statüleri henüz belli değil. Dünya bu anlaşmaları meşru kabul etmiyor. Kan ve motivasyon kaybeden Rus ordusu, birçok yerleşim yerinden çekiliyor. Ama bu kış yine soğuk, karlı ve kanlı geçeceğe benzer. Çünkü Rusya, kısmi seferberlik ilanı ile topladığı acemi askerler yanı sıra yabancı milislerle saldırıyı sürdürmek isteyecek. Ukrayna ve dünya Doğu Ukrayna’yı Kırım gibi bırakmak niyetinde değil. Putin’i ise durduracak şey, ya çevresinde sağduyunun galip gelmesi veya bir mucize. Yoksa sonunda kaçınılmaz bir yenilgi olsa bile yeni bir “kış savaşına“ hazırlanıyor. “ ilk kış savaşını“ herhalde en iyi Finlandiya hatırlar. Putin’e tekrar hatırlatmak gerek.

Putin’in 2013’de askerî tarihçilerden “Kış Savaşının“ hatalarını öğrenmek için toplantılar yaptığı dünya kamuoyunun dikkatini çekmemişti. Oysa Stalin’in Sovyet ordusu ile nerelerde hata yaptığını bilmek istemesi, belki Putin’in yeni “Kış Savaşlarına“ daha iyi bir hazırlıkla girmek ve mutlak toprak kazanımı ile çıkmak planlarının işaretiydi. Öğrendiklerini iyi değerlendiremediği kesin. Evet, tarih Sovyetlerin 1939-1940 Finlandiya saldırısını ilk “Kış Savaşı“ olarak kaydediyor. 2. Dünya Savaşı’nı fırsat bilen Stalin, Leningrad’ın güvenliği gerekçesiyle 30 Kasım 1939’da Finlandiya’yı işgal ettiğinde Finlandiya, Fin körfezindeki adalar dâhil topraklarının yüzde dokuzunu Sovyetlere bırakmak zorunda kalmış, buna karşılık ulusal egemenliğini koruyabilmişti. Sovyet ordusunun özellikle tank ve savaş uçaklarındaki donanım üstünlüğüne rağmen, güçlü Fin direnişi ve Milletler Cemiyeti’nin (Cemiyeti Akvam) istilayı kınaması önemliydi. Ama Hitler’in ilerleyişi, Stalin’i 13 Mart 1940 da Finlandiya ile Moskova’da bir barış anlaşması imzalamaya mecbur etmişti. Stalin’in ihtirası şimdi Putin’de, Finlandiya’nın onurlu direnişi de Ukrayna’da. Milletler Cemiyeti’nin yerini NATO almış durumda. Ama bu defa Putin’i durduracak bir dış tehdit yok. Buna karşılık Rusya’nın nükleer silah kullanma tehdidi Batı’ya adımları temkinle attırıyor.

Şimdi Rusya’nın parçası haline gelen dört bölgeden, dişi ve tırnağı, görünür ve görünmez NATO desteği ile ufak parçalar koparmayı başaran Ukrayna, Fin-Sovyet Kış Savaşı’ndaki gibi yüzde on toprak kaybına razı olsa, üç ay içinde savaş durur mu? Bu kuşkulu. Ancak belli olan bir şey varsa, Ukrayna artık tüm Donetsk, Luhansk, Kharkiv ve Zaporijya’yı geri almayı başarsa bile, bu bölgelerin huzursuzluğunun devam edeceği. Çünkü bölünme oku, birliği tutan yaydan bir kere çıkmış durumda. Bu nedenle, her iki taraf ta tükenecek hale gelince, Kharkiv ve Zaporijya’daki bazı yerleşim yerleri dışında, Donetsk ve Luhansk Rusya içinde yarı özerk statüde kalacak şekilde bir anlaşmaya varılacak diye düşünürüm.

Öte yandan Baltık Cumhuriyetleri, Sovyetler Birliği döneminde, onun parçası ve askerî birliklerinin bulunduğu topraklardı. Estonya, Letonya ve Litvanya’nın diğer dört eski demir perde ülkesi ile birlikte Mart 2014’den beri NATO üyesi olması, zaten Rusya’yı bir hayli kızdırmıştı. Şimdi Finlandiya ve İsveç bu keşmekeşte Rusya saldırganlığından nasip alabileceklerini hesapladıkları için bir an önce NATO üyesi olmak istiyor. Bu durum bu iki ülkenin tarafsızlık okunu yaydan çıkarmış olduğu için üyeliklerinin bir an önce tamamlanması önem kazanmakta. Bakalım önümüzdeki günler hem bu yeni üyelikler, hem de Ukrayna direnişi açısından nelere gebe? Türkiye kilit rolünü, kilidi yalama etmeden nasıl oynamaya devam edebilir? Koşul koyarak ayak diremesi nereye kadar sürecek? Bunların hepsini önümüzdeki aylarda göreceğiz.

Makalenin tamamını okumak için tıklayın

EtiketlendiRusya
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Obsesif medya bozukluğu
Sonraki Makale Tekzip metni

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Serbest Kürsü

“Takdire şayan bir öğretmen…”

Medya Günlüğü
8 Kasım 2025
ManşetSerbest Kürsü

Kadınlar artık “öpücük” beklemiyor

Dr. Nil Gönce
8 Kasım 2025
ManşetSerbest Kürsü

Yığınlardan ibaretiz artık

Tijen Zeybek
8 Kasım 2025
EditörSerbest Kürsü

Türkiye’de aydın var mı?

Adil Gürkan
8 Kasım 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?