Geçen gece 11’e doğru yakın arkadaşım Mehmet Doğan aradı ve sinirli bir ses tonuyla, “İzlemiyorsundur ama yine de sorayım, CNN Türk’e bakıyor musun” diye sordu.
CNN Türk seyretmeyeli yıllar olmuştu çünkü seyredilebilecek bir şey yoktu.
Doğan’ı sinirlendiren o sıralarda yayınlamakta olan “Tarafsız Bölge” programında söylenenlerdi, daha doğrusu “kahve muhabbeti” düzeyindeki konuşmalar.
Doğan’ı bu kadar kızdıran konuşmaları kendi kulağımla duymak için sabah programın videosunu buldum ve kaçınılmaz olarak ben de bir süre CNN Türk’e “maruz kaldım.”
Programın o bölümünde Kuzey Kore’nin Ukrayna’ya karşı savaşta yer alması için Rusya’ya 11 bin asker göndermesi konuşuluyordu.
Ahmet Hakan’ın sunduğu programın konukları güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ, kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı, gazeteciler Zafer Şahin, Abdulkadir Selvi ve İsmail Dükel’di, Yunus Paksoy da Washington’dan katılıyordu.
Önce programın düzeyini göstermesi için konuşmalardan bazı örnekler:
-Zelenski 11 bin Kuzey Kore askerinin savaştığını söylüyor. Bu doğru olabilir mi yaaa?
-Hadi cevap ver!
–11 bin… Askeriyede ne diyorsunuz?
-Nereye varacaksın nereye!?
–Baksana kadın askerler var!
-Bunlar nasıl yürüyorlar?
-Yaylanarak yürüyorlar.
-Yunus bu iş ciddi bir iş mi yaaa?
-Kuzey Kore askeri teknolojide Rusya’nın önündeyse Putin istifa etsin.
-Kuzey Kore askerleri için Rusya coğrafyası bilinmeyen bir coğrafya mıdır acaba?
–11 bin askere ihtiyaç duyacak kadar düşmüşse Putin kapatsın o dükkanı!
-Ne demek yaaa dalında çürütmek?
Bazı konukların nispeten bilgili, bazılarının ise Kuzey Kore’nin haritadaki yerini gösteremeyecek kadar konudan bihaber olduğu programın zirveye çıktı an “Kuzey Kore 11 bin askerini yem eder mi” sorusuna Ahmet Hakan’ın verdiği yanıttı:
“O Kim var ya şişman çocuk, o eder abi!”
Sevin sevmeyin, ciddiye alın almayın, “şişman çocuk” denilen bir ülkenin, Kuzey Kore’nin Devlet Başkanı Kim Jong-un!
Zaten Mehmet Doğan’ı da en çok kızdıran ve gecenin o saatinde telefona sarılmasına yol açan o sözlerdi. Bir izleyici olarak programda kullanılan ifadelerden haklı olarak son derece rahatsız olmuştu, duyduklarına inanamamıştı.
Ama aslında şaşıracak bir şey yok, 2024 yılında Türk medyasının hali bu, uzun süredir düzey bu.
Bir süre önce aynı programda konuklardan birinin herkesin gözü önünde tırnaklarını kestiği hatırlanacak olursa düzeyi fazla yadırgamamak gerekiyor.