Gazeteci Varol Ersoy’un, Medyaradar sitesinde yayınlanan “Medyanın en sevilmeyen iki aktörü aynı hikâyede…” başlıklı yazısı:
“CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Fatih Altaylı birbirine girdi.
Neden?
Çünkü Fatih Altaylı, Kemal Kılıçdaroğlu için “AKP’nin adamı ve dış devletlerin ajanı” dedi.
Kılıçdaroğlu da bunun üzerine eteğindeki bütün taşları döktü:
“Merkepler adam olur, sen adam olmazsın” dedi.
Onu, “Güç, FETÖ terör örgütündeyken her organizasyonlarına koşup yalakalık yapan kepaze… Doğan Grubu’nda çalışırken Ciner’e küfür eden, Ciner daha çok para verince oraya geçen, patronların satılık elemanı” diye tanımladı.
Kadın düşmanı dedi, namert dedi, paranın kölesi dedi, namussuz ve alçak dedi.
Yetmemiş olmalı ki; onu Saray’a olan öfkeyi başka alanlara dağıtmak için operasyon yapmakla bile suçladı.
Meraklısı açar okur; bunca ağır söz sıradan bir insana söylense ya gider söyleyeni vurur; verecek yanıtı yoksa da intihar eder!
Bu arkadaş ise hâlâ laf yetiştirmeye çalışıyor.
Dava açacağını söyleyerek üste çıkıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Fatih için söylediklerinin yüzde 90’ını bilmeyen yok… En önemlisi de “Doğan Grubu’nda çalışırken Ciner’e küfür eden, Ciner daha çok para verince oraya geçen, patronların satılık elemanı” suçlaması…
Peki Fatih bu suçlamayla ilgili “Hayır öyle bir şey yok. Hürriyet’teyken Ciner’e küfretmedim. Küfrettiysem bile daha sonra onun satın aldığı Sabah’a ve kurduğu Habertürk’e geçmedim. Yıllarca ona hizmet etmedim” diyebiliyor mu?
Hayır.
Dediği tek şey, “Çok geçmişe gitmiş… Sabah’tan Hürriyet’ten ayrılmalarıma gitmiş. Ondan sonra 20 kere falan konuk oldu, mesajları duruyor bende. Çıkarırım utanır…”
Sen öyle ya da böyle hep köşe başlarını tutarsan birileri de seni kullanmak için iyi geçinmeye çalışır Fatih kardeşim.
Ama…
Öküz ölünce de ortaklık bozulur.
Dün yediğin hurmalar gün gelir bir yerlerini tırmalar!
Senin başına gelen bu…
Ve hiç kuşkun olmasın; bu daha başlangıç! Geçmişte o kadar çok hurma yedin ki, daha çok tırmalayacaksın!
Bir çift söz de Kemal Bey’e…
O metni, Oda TV’nin iddia ettiği gibi CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan mı size yazdırdı?
Eğer öyleyse; cezaevinden çıktıktan sonra en yakın çevrenize aldığınız Tuncay Özkan’ı ne kadar tanıyorsunuz?
Hakkında ne kadar bilgiye sahipsiniz?
Örneğin Kanaltürk’ü FETÖ’cü Akın İpek’e satmasıyla ilgili ne biliyorsunuz?
Sahi kendisine hiç, “Muhalif bir kanalı neden bir FETÖ’cüye sattın?” diye sordunuz mu?
Aldığı paralarla ne yaptığını…
Kanalı satarak işsiz bıraktığı yakın çalışma arkadaşlarının kendisi hakkında neler söylediğini…
Daha sonra kurdurduğu KRT ve satın aldığı ANKA Ajansı aracılığıyla parti içi siyaseti dizayn edip etmediğini…
“CHP’li belediyelerin anlaşma yaptığı asansör şirketiyle ilişkisi”ne dair iddiaları…
Geçmişte kendisine destek veren gazeteci dostlarının neden bugün onun çevresinde görünmekten kaçındığını…
Hiç merak etmediniz mi gerçekten?
Kemal Bey…
Siz bizim mahalleyi bilmezsiniz…
Bu mahallenin en sevilmeyen iki kişisiyle…
Yani Fatih Altaylı ve Tuncay Özkan’la aynı hikayenin kahramanı olmak size yakışmadı.”
Yazının devamını okumak için tıklayın
Fotoğraf: medyafaresi.com