2023, tuğlaları bir bir örülen “Soğuk Savaş”ın sıcak çatışmalara, bölgesel vekâlet savaşlarına dönüştüğü ve küresel çapta hesaplaşmanın körüklendiği bir yıl oldu.
Yılın büyük bir bölümünde Ukrayna’daki savaş, ABD- Çin stratejik rekabeti, Balkanlar gerginliği ve Yemen ile son dönemlerde de İsrail- Filistin savaşı küresel gündeme hakim oldu.
Uluslararası ilişkilerin kronik seyrini değiştiren Rusya’nın Ukrayna istilası, Hamas saldırısı ile tetiklenen ve Orta Doğu’yu, Yemen dahil ateş topuna çevirme potansiyeline sahip Gazze savaşı ile Asya Pasifik’te sıcak çatışma riski taşıyan stratejik gerilim, küresel kutuplaşmayı hızlandırarak üçüncü büyük savaşa zemin oluşturabilir.
Ukrayna
Uluslararası ilişkilerin rengini değiştiren Ukrayna işgali, 30 yıl önce “Demir Perde” ile birlikte yıkılan eski blokları yeniden cepheleştirirken “Berlin Duvarı”nı Kiev’den geçirmiştir.
Paralı askerlerin de devreye girdiği kanlı çatışmalar sivillerin hedef alındığı, savaş suçları işlenen vekâlet savaşına dönüşmüştü.
Ukrayna savaşının bir başka boyutu da, sınırları, statüleri tartışmalı coğrafyalar için emsal oluşturarak, sonucu kestirilemeyecek zincirleme istikrarsızlıklara yol açma tehlikesidir.
Çin
Çin, küresel yükselişi ile Batı için hayati tehlike arz etmiş, özellikle de Rusya-Çin yakınlaşması ihtimali, “Soğuk Savaş”ın Doğu cephesini güçlendirirken Batı coğrafyasını paniğe sevk etmiştir.
Ekonomik yükselişi önlenemeyen Çin, bir yandan Amerikan rüyasına ve tek ülke hegemonyasına son verirken, küresel bloklaşmayı hızlandırmıştır.
ABD, başkaca bir seçeneği kalmadığı için Asya Pasifik ittifakları ile Çin’i birçok alanda kuşatmaya girişmiştir. Bu bağlamda AUKUS, Beşgöz ve Quad ittifakları ABD’nin Asya-Pasifik ülkeleri ile birlikte Çin’i bölgesine hapsetme adımlarıdır.
Küresel bloklaşmanın temelindeki Batı ve Doğu cepheleri, G7, NATO, AB ve bölgesel ittifakları ile karşısında BRICS ve Shanghay İşbirliği Örgütü etrafında güçlerini tahkim etmeye başlamıştır.
Doğu cephesi eski Varşova Paktı ve COMECON’u çağrıştıran Şanghay İşbirliği ve BRICS yapılanmalarını güçlendirmeye devam ederek meydanı boş bırakmayacağını göstermiştir.
Satın alma gücü üzerinden yapılan hesaplamalarda Çin’in ABD, Rusya’nın ise Almanya ekonomisini geçtiği kaydedilmektedir.
Resmen ilan edilmese de “Çin-Rusya yoldaşlığı” küresel dengeleri yeniden şekillendirecek en etkin faktör olacaktır.
Gazze
Hamas’ın İsrailli sivillere yönelik 7 Ekim saldırısı ile tetiklenen Gazze savaşı Orta Doğu’da çapı giderek genişletilmeye çalışılan belirsizlikler girdabı yarattı.
Öyle ki dünya kamuoyunu aylardır meşgul eden Gazze savaşının bölge dışına taşırılarak bir Doğu-Batı çatışması zeminine çekme gayreti de hissedilmektedir.
Keza, İsrail’in Gazze’yi ele geçirmek yönünde Hamas’ın saldırı hazırlığını bildiği halde önlem almadığı şeklinde iddialar da öne sürüldü.
Batı desteğinde binlerce Gazzeli sivili dünyanın gözü önünde katletmeye devam eden İsrail’in, Batılıların “daha az sivil öldür” uyarıları karşında, suç ortağı bulma çaresizliği içinde savaş suçları içeren infialini, sözde “medeniyetler çatışması” kurgusuna dayandırmaya çalıştığı da gözden kaçmamaktadır.
İsrail’in ayrıca Gazze’yi tam sahiplenebilmek için Filistinlileri buradan uzaklaştırma amacıyla bir yandan da Kongo, Çad ve bazı Afrika ülkeleriyle temas aradığı duyulurken, Güney Afrika’nın Lahey’de açtığı soykırım davası üzerine İsrail, Gazze’deki eylemlerinden dolayı uluslararası mahkemede yargılanmaya başlamıştır.
Gerginlikler
2023 yılında uluslararası kamuoyu ayrıca zaman zaman Balkanları huzursuz eden Kosova – Sırbistan gerilimlerine de tanık oldu.
Balkanlarda Rus nüfuzunun devam ettiğini gösteren bir tehdit de Ukrayna savaşının, Moldova’nın Transdinyester bölgesi üzerinden bölgeye sıçramasıydı.
Yıl içinde yine ara ara Yemen, Sudan ve Somali’ye dikkat kesilmişken, Afrika coğrafyasında birçok ülkede, Fransa’nın güven ve nüfuz kaybıyla sonuçlanan art arda ayaklanma ve darbeler yaşandı.
Küresel kutuplaşma ve Doğu-Batı cepheleşmesinin sürdüğü, sıcak vesayet savaşları ile soğuk savaş eşiğinin aşılmak üzere olduğu tehlikeli bir dönemdeyiz.
Uluslararası konjonktürün son derece kırılganlaştığı günümüzde, ilişkiler yumağına ABD ve Rusya’da devlet başkanı seçimleri heyecanı da eklendiğinde, 2024 yılının dünya siyasi dengeleri ve rekabetler bağlamında şimdiden kestirilmesi güç gelişmelere gebe olduğu söylenebilir.
2024 yılı, 2023’ün de kötü mirası üzerinden daha yorucu ve yıpratıcı bir yıl olabilir.