Cuma, 4 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

‘Beyaz Türkler’ ve kimlikler

İsmail Boy
Son güncelleme: 29 Aralık 2023 00:10
İsmail Boy
Paylaş
Paylaş

“Beyaz Türkler hayvanlarınıza sahip çıkın” sözü bir süre önce bu ülkenin en yüksek makamı tarafından söylendi.

Toplumun bir kesimini renkleri ile ayrıştırmak ırkçılığın tariflerinden biridir, insanlar yüzyıllarca beyaz ırk, siyah ırk, sarı ırk, Kızılderililer, vs. diye farklı renklerde sınıflara ayırmışlardı. Bereket 19 yüzyılın sonlarından itibaren toplumsal eşitlik fikri ortaya çıktı da insanlar ırk, cinsiyet, yaş gibi kişi kimliğinin değişmez bir parçasının ayrımcılıkta kullanılmasının önüne geçildi.

Bazı gruplar bu sözcüğü ırkçılık olarak kabul etmeyebilir veya başka bir anlam yüklemek isteyebilir ama o zaman da bu sözlerin ön yargı ile söylenmiş olduğunun bilinmesi gerekecektir, zira ön yargı dediğimiz şey; bir grubun üyelerinin bir başka grup hakkındaki fikirleri ve ona takındığı tutuma atıfta bulunur.

Ön yargılı bir insanın peşin hükümlü görüşleri, çokluk doğrudan bir delil veya veriye değil, dedikoduya veya söylentiye dayanır, üstelik ön yargılar çoğu zaman yeni bir bilgi karşısında bile değişmeye direnirler. İnsanlar kendilerini özdeşleştirdikleri gruplara yönelik olumlu ama diğerlerine karşı da olumsuz ön yargılar besleyebilir. Burada bilmemiz gereken şey belirli bir gruba karşı ön yargılı olan birisi bu grubu asla tarafsız bir biçimde değerlendiremez.

Ön yargı ayrımcılığın temelidir, ayrımcılığın siyasetteki karşıtlığı da en hafifinden popülizmdir, Popülist liderlerin hayat suyu ayrımcılıktır zira popülist politikalarını sürdürmeleri birbirine mesafeli duran ayrıştırılmış grupların varlığına bağlıdır.

Popülist liderler toplumu “gariban saf halk” ve “yozlaşmış elitler” olarak iki homojen ve karşıt kamp olarak ayrıştırıp, sürekli olarak da seçilmiş elitlerin, saf halkı sömürdüğünü, hor gördüğünü, onları asla insan yerine koymadığı ve kendi özel çıkarlarını halkın genel çıkarlarının üstünde tuttuğunu söyler.

Halkın egemen bir siyasi güç olabileceğini ancak iktidardaki seçkin elit yöneticiler tarafından yeterince iyi temsil edilmedikleri popülist liderlerin söylemlerinin ana fikridir. Bu insanlar kendilerinin de halkın arasından çıkmış olduklarını söyleyip ve her fırsatta zengin yönetici elitlerin dahil olduğu “seçkinleri” halka şikayet etmeyi esas alırlar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst makamında bulunan Recep Tayyip Erdoğan da popülist bir lider olarak “Milletin Adamı” sloganı ile İstanbul’un en çetin semtlerinden biri olan Kasımpaşa’dan çıkıp, Türkiye’nin “seçkinleri” olarak sunulan Kemalistlere ve Kemalist düzene kafa tutmuş gözü pek bir siyasetçi olarak lanse edilmiştir.

Seküler Kemalistler genellikle muhafazakar kesim tarafından “Beyaz Türkler” olarak adlandırılmaktadır, Türklük veya Beyaz Türklük bir kimlik ifade eder. İnsanların çeşitli kimlikleri vardır, bunlardan bazıları doğumla beraber yaşamlarının bir parçasıdır, ırkı, dini, milliyeti gibi. Bazıları ise sonradan oluşur, mesleği, taraftarı olduğu spor kulübü veya siyasi parti, fiziksel özellikleri gibi.

İnsanların kimliklerini sembollerle sınıflandırmak tehlikeli sonuçlar doğurabilir, aynı kimliği taşımayan ama aynı sembolü kullanan insanlara haksızlık yapılmış olur. İran’da yaşadığım dönemlerde yani 1982 yılı başlarında İran İslam Devrimi gerçekleşmiş, Sah Rıza Pehlevi ülkeden kaçmış, İmam Humeyni İran’ın ruhani lideri olarak sürgün gittiği Paris’ten dönüş yapmış ve Irak-İran savaşı henüz yeni başlamıştı.

Yönetici olarak çalıştığım şirket beni Tahrana “expat” olarak yolladı, görevim icabı bakanlıklara girip çıkmam gerekiyordu. Gittiğim bütün resmi kuruluşlarda erkeklerin kravatsız ve suratlarında birkaç günlük sakal ile çalışmaları garibime gitmişti, İranlı temsilcimize sorduğumda, “Kravat şah taraftarlığının sembolüdür, Şah taraftarını ve kravat takanları kimse sevmez burada, sen de takmazsan iyi olur” demiş ve beni uyarmıştı, nitekim birkaç gün sonra yine bir Türk arkadaşımız bir akşam iş dönüşü kravatı yüzünden birkaç kişi tarafından hırpalanmıştı.

Yabancı olduğunu söylemesi bile onun bazı fanatiklerden birkaç tokat yiyip, kravatının boynundan çıkarılmasını engellememişti, üstelik garibimin Şah Rıza Pehlevi taraftarlığı ile uzaktan yakından bir alakası da yoktu.

İşte şimdi biz de benzeri bir tehlike ile karşı karşıyayız, “Hayvan sever Beyaz Türkler” sözcüğü Kemalistlerden hoşnut olmayan bazı grupların, hayvanları seven ama Kemalist olmayan insanların belirli bir grup tarafından ön yargı ile “Beyaz Türk” olarak değerlendirmesine yol açacaktır.

Umarız ki insanları kimlikleri ile sınıflandırmak ve bir grubu diğer bir gruba şikayet edip toplumda düşmanlık yaratmak gafletine düşmeyiz…

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİsmail Boy
Takip et:
İstanbul İ.T.İ.A’dan mezun, Koç Üniversitesi İngilizce İşletme (Executive MBA), Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Sosyoloji) bölümü mezunu. “Türkiye Üzerine Toplumsal İncelemeler” dallarında yüksek lisans eğitimlerini tamamladı. Kadir Has Üniversitesinden Uluslararası İlişkiler doktora tezi aşamasında ayrıldı. Özel sektörde uzun süre dış ticaret konusunda yöneticilik yaptı. Evli, iki çocuk babası, İngilizce ve Rusça biliyor.
Önceki Makale Rusya’da yeni yıl kültürü
Sonraki Makale Sırbistan’da Putin gölgesi

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Köşe Yazıları

Avrupa’nın hırsları ve Türkiye

Okay Deprem
4 Temmuz 2025
EditörKöşe Yazıları

Bufalo, bizon ve “bizim manda”

Dr. Nevin Sütlaş
29 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?