Dünyalılar içindir nimetleri Dünya’nın ve alizavra (kertenkele) da Dünyalıdır, lapsana (bir çeşit bitki) da.
Allah/Tanrı Dünya’yı yaratırken ya da Dünya kendi kendini oluştururken nimetlerini tüm Dünyalılar için yaratmıştır.
Siyahı, beyazı, sarısı, kızılı, melezi diye ayrım yapmadan doğar güneş, yağan kar yağmur, akan su, esen rüzgâr da insanlar ve hayvanlar ve bitkilerle diğer şeyler arasında ayırım yapmaz ya da yapmıyordu.
Şimdi yapıyor mu sorusu akla gelince üzülerek yaptırılıyor yanıtı kendini dayatır çaresiz.
Değilse kimi bölgelerine hiç yağmur yağmaması Allah’ın/Tanrı’nın adaletsizliğini akla getirir ki tövbe bin kere tövbe. Yağmur bulutlarının da tabiatın da canlılar ve bölgeler arasında ayrım yapmadığını biliyoruz.
Sakın ola örneğin Afrika’daki kuraklıkları tabiatın gereği sanmayasınız, kapitalizm gelişmezden önce dünyanın en çok yağmur alan bölgelerinden biriydi Afrika.
Beyaz sahipler adım attı Afrika’ya ve Afrika’nın yer altı yer üstü zenginlikleri talan edildi, talan edilen her coğrafya parçasında iklim değişiri bakınız Türkiye’de ve diğer pek çok yerde kuruyan göller, göletler.
Kar kimi ülkelerde niçin bir eğlence spor ve enerji kaynağıdır da Bahçesaray gibi bölgelerde kuş uçmazlığa kervan geçmez, doktor yetişemez, hasta varamaz hale dönüştürür?
Yağmuru çalmıyor mu kimi her ne demekse “gelişmiş” devletler, şirketler yoksul bıraktıkları ülkelerin gökyüzünden tıpkı yer altından petrolü kömürü altını elması çaldığı gibi.
Ve aslında gelişmiş ülke demek sınırlarımız dışında kalan milyonlarca canlının ölmesi ve hatta onların deyimi ile gebermesi umurumuzda bile değil demek değil mi?
Buğdaydan petrol ya da benzeri enerji kaynakları yaratmaya çalışmak, İran, Irak, Suriye gibi ülkelerin toprakları altındaki petrol havzalarına ta Amerika’dan el atıp da sahip çıkmaya çalışmak ve sahip çıkmak hangi Frenk pilavının bok yemesidir?
Kıbrıs Adası çevresindeki denizlerde var olduğu saptanan doğal gaz ve karbon kaynakları Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıs Elenlerinin olması gerekirken çok devletli şirketler niye fink atıyor ve tehdit yağdırıyor?
İnsan hakları, demokrasi diye bös bös böğüren ABD ve AB ülkeleri niye kuzeybatı çeyrek kürede yaşayan Hristiyan beyazlardan (yani kendilerinden) başka hiçbir insan topluluğuna ve dahi canlıya karşı tahammülsüzdür.
Sor ve sorgula eğilimli olmalıdır hayatın her alanındaki eğitim, hele de okullarda.
(Orijinali kırk yıl önce yazılan bu yazının bir iki küçük güncelleme ile geçerliğini koruyor olmasına ÜZÜLÜYORUM orijinal yazının başlığı KUDURMUŞ VE ALIŞMIŞ’tı)