Anlama alışkanlığıyla büyüdüğümüz için gündelik yaşamda konuştuğumuz sözlerin kökenini sorgulama gereği duymayız. Herkes birbirini anladığından zaten bunda da bir sakınca yoktur.
Kullanageldiğimiz sözlerin bazıları Türkçedir, bazıları değildir. Sözcük ödünçleme tüm dillerde olağandır, garipsenmez. Örneğin Rusçada kimileri değişime uğramış, kimileri aynı kalmış Türk dillerinden binlerce sözcük yaşar. Bu durum öylesine kanıksanmıştır ki, Vladimir Putin bile “hangi Rus’u kaşısanız altından Tatar çıkar” demiştir. Her topluluk yaşadığı coğrafyayı çevreleyen sosyokültürel iklimden etkilenir. Asya Türkçeleri doğal olarak Rusçadan sözcük ödünçlemiş, Rusça ise Asya Türkçelerinden.
Doğruyu bilelim diye yazıyorum: Bizler Türkiye Türkleri olarak konuştuğumuz Türkçenin Asya Türkçelerinden farklı olduğunu bilmeliyiz. Türkiye Türkçesi kendi çevresi ile kurduğu ilişkilerle söz varlığını genişletmiştir. Bu son derece olağan bir durumdur ama altının çizilmesinde yarar vardır.
Kullandığımız sözlerin Türkçe olup olmadığına bakmayız, anlar, kullanır geçeriz. Siz şimdi aşağıdaki gibi kurmaca bir öyküyü okuduğumuzda da öyle olacak. Öyküdeki birçok Türkçe sözün ağırlıkla İtalyanca olduğunu fark etmeyeceksiniz. Buyurun okuyalım:
Bankanın yanındaki lokantanın kasiyeri, bankamatikten sonra numara alıp kambiyo bankosuna yöneldi.
Lokantacı: Prim meselesi halloldu mu?
Banka görevlisi: Onur bey, sigorta poliçenize göre yeni bir iskonto uygulama şansımız yok. Ayrıca eski firmanız, kasanızdaki cirolu çek ve bonolara karşılık, bilançodaki negatifliğe rağmen konkordato evvelinde acentenize prim ödemesini yapmış.
Lokantacı: Avukat da telefonda anlattı ama kafam iyice alabora oldu. Neyse piyasalar, borsa bugün ne âlemde?
Banka görevlisi: Piyasalar da kurlar da sakin.
Lokantacı: Öğlen menüde domates soslu makarna, salata, salamura lahana ve kahvenin yanında çikolatalı poğaça var. Masa rezerve edeyim mi?
Yukarıdaki konuşmada yineleyen sözlerle soru eklerini çıkarınca kalan 72 sözcüğün hangilerinin Türkçeye hangi dilden ödünçlenmiş olduğuna bakalım:
Şu 28 sözün tamamını İtalyancadan almışız: Banka, lokanta, kasiyer, bankamatik, numara, kambiyo, banko, Onur (onore), sigorta, poliçe, iskonto, bilanço, firma, kasa, ciro, bono, konkordato, acente, avukat, alabora, piyasa, borsa, makarna, salata, salamura, çikolata, poğaça, masa
Şu 9 sözü Fransızcadan almışız: Prim, şans, negatif, çek, telefon, kur, menü, sos, rezerve
Şu 9 sözü Arapçadan almışız: Mesele, rağmen, hal (olmak), ve, evvel, ama, âlem, sakin, kahve
Şu 3 sözü Yunancadan almışız: Kafa, domates, lahana
Şu 23 söz ise Türkçedir (alfabetik): Alıp, anlattı, ayrıca, baktım, bugün, çıkarmış, düşse, edeyim, eski, iyice, karşılık, neyse, oldu, bey, ne, öğlen, sonra, uygulama, var, yanında, yeni, yok, yöneldi
İşte Anadolu Türkçesi böylesine zengin bir dildir.
halilocakli@yahoo.com