İnan Özbek
Fizik biliminin ünlü ‘Bileşik Kaplar Yasası’na göre; bileşik kaplar sıvıyla doldurulmaya çalışıldığında sonunda tüm kaplar aynı seviyeye gelecektir.
Bileşik kaplar Yasası’nı analoji yöntemiyle alan sosyologların ortaya koydukları “Toplumsal Bileşik Kaplar Yasası”na göre de; bir ülke belirli alanda ne seviyede ise öteki alanlarda da aşağı yukarı aynı sevilerde olacaktır.
Gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş tabir edilen ülkelerin siyasal, hukuksal ve ekonomik açılardan başta olmak üzere genel manzaralarına dışarıdan bir bakış, toplumların söz konusu alanlarda hemen hemen aynı gelişmişlik düzeyinde olduklarını, öteki deyişle toplumsal bileşik kaplar kuramının geçerli olduğunu göstermekte.
Ekonomik gelişmişlik seviyesi, siyasi sistemin ve demokrasinin kalitesi, hukuk devletinin kurumsallaşması ve eğitim ve sağlık sistemleri gibi yapıların at başı ilerliyor oldukları gerçeği, söz konusu kuramı eksiksiz bir biçimde teyit ediyor.
Tarihçilerin ve sosyologların genel kabulüne göre; demokratik rejimler, ülkeler belirli bir ekonomik gelişmişlik düzeyine ulaştıktan sonra boy verirler, orta gelişmişlik düzeyine ulaşan ve orta sınıfın güçlü olduğu toplumlar demokratik siyasal sistemler üretebilmekte ve yaşatabilmektedirler: az gelişmişlik ya da geri kalmışlık ise radikalizmi besleyeceğinden, demokratik kurumlar oluşamayacaktır.
Ekonomik büyümenin yaratacağı kaynakların eğitim, sağlık gibi alanlara yönlendirilmesi sayesinde yaşanacak sosyal kalkınma, aynı şekilde kaliteli ve adil bir hukuk sisteminin zeminini de yaratacaktır.
Ülkelerin özellikle ekonomik performanslarının, öteki alanlarda da ilerlemeye alan açması olgusu bizlere; “ekonomi yoksa ileri siyasal sistem de yok, bunlar yoksa hukuk devleti ve sosyal gelişme de yok” dedirtmekte.