Suyun aklı var.
Suyun aklı olduğunu 6 yaşındayken Akaça köyündeki Hanife teyzenin Gaggaristi mevkindeki bostan tarlasında fark ettim, anladım.
Bostanı sulamak için evlekten (ark) akan suyun önüne taş koyuyordum ve su taşın yanından akıp gidiyordu, daha büyük taşlar koyuyordum, yine aşıyordu kurduğum barikatları.
Suyun aklı var ve çok güçlüdür su ve suyun aklı.
Taş kafalılar suyun aklını ve gücünü kavrama yetisine sahip değildirler.
Taş kafalılar bir de ellerine çekiç geçirdiler mi ki genellikle sahip oldukları her şeyi çekiç olarak değerlendirip kullanırlar.
Ellerinde var olan her şeyi çekiç olarak kabullenen taş kafalılar, diğer her şeye de mıh çivi muamelesi yaparlar ve kafalarına vura vura çakmaya çalışırlar.
Tek bildikleri ve becerdikleri şey, kafa güm güm çat pat oh olsun al sana al sana diye çekiç sallamak vurmak olan öylesine kendinden geçer ki suya da, akar suya da çekiçle vurmaya kalkışır.
Kaç tane kral Keloğlan’a yenilmiştir elindeki çekici sudan güçlü sandığı için.
Dostlar Tiyatrosu’nun ANALIK DAVASI oyununu görmüştüm 1972 İstanbul’unda.
Oyunun bir sahnesinde büyük aktör Genco Erkal kara kaplı kanun kitabını eline alıp seyircilere iyice gösterdikten sonra, “Kanun var istersen üstüne oturursun” repliğiyle kara kaplı kanun kitabını sedire koyup üstüne oturuyordu.
Sonrası mı?
Kimlerdi 12 Mart kudretlileri var mı hatırlayan, ya 12 Eylül haşmetlisini anımsayan, değerli bulan var mı?
Genco hep yaşıyacak.
Suyun aklına uyanlar kazanır, taş kafalı olup çekice güvenenler gelip geçicidir.
Ne demiştir direnenler?
Süngüyle her şeyi yapabilirsin ve fakat üstüne oturamazsın.
Fotoğraf: Cleared X hesabı
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: