İnternetteki fotoğraf muhteşem görünüyor. Acaba gerçek mi? Eğer bir görsel şüphe uyandırıyorsa, üzerinde oynanmış olabilir. Peki, bu nasıl anlaşılabilir? İşte bazı önemli ipuçları…
Bir olay meydana geldiğinde ya da kriz bölgelerinden haberler yayınlandığında, fotoğraflar genellikle kanıt işlevi görür. Hikayeye bakış açımızda, görseller hayli belirleyicidir. Özellikle de “inanılmaz ama gerçek” kategorisindeki bir olay ya da hikayenin, güvenilir ve inandırıcı görünmesi için illa ki bir görselle desteklenmesi gerekir. Örneğin Paris’teki ünlü Notre Dame Katedrali’ndeki yangın, pekâlâ Twitter’da viral olan bir söylentiden ibaret olabilirdi. Ancak yanan katedralin fotoğrafları farklı açılardan ve kaynaklardan yayınlandığı anda, imkansız gibi görünen bu olayın gerçekten vuku bulduğuna herkes ikna oldu.
Bazen de belirli bir bakış açısını ya da iddiayı doğrulamak veya sadece dikkat çekmek için eski, manipüle edilmiş ya da tümüyle kurgulanmış fotoğraflar da dolaşıma sokulabiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken temel kural şudur: Hikaye kulağa ne kadar inanılmaz geliyorsa, burada kullanılan fotoğrafın sahte olma olasılığı da o kadar artar.
Manipülasyondan şüphelendim, ne yapmalıyım?
Fotoğrafları düzenlemeyi sağlayan yazılım ve uygulamalar, görsellerde manipülasyonu ve böylece uydurma hikayeleri inandırıcı kılmayı hayli kolaylaştırır. Eğer bir görselde fotomontaj yapıldığına dair şüphe oluşursa, önce kaynağını araştırmak gerekir. Ajans veya muhabir fotoğraflarında, telif hakkını simgeleyen ve İngilizce “copyright” kelimesine atıfta bulunan © sembolü ve kaynağın adı yer alır. Tabii bu sembol ve kaynak adı, üzerinde manipülasyon yapılmış bir görseli inandırıcı kılmak için de kullanılabilir. Bu durumda ya fotomontaj yapılmış ama telif hakkı ibaresine dokunulmamış ya da montajlanmış görselle uydurma bir telif hakkı ve kaynak ibaresi sonradan eklenmiş olabilir.
Bir fotoğrafın gerçek olup olmadığını anlamak için en pratik ve hızlı bir yöntem, “tersine görsel arama” yapmaktır. Bu sayede bir görüntünün daha önce yayınlanıp yayınlanmadığı ve yayınlanmışsa ne zaman ve nerede yayınlandığı kolayca öğrenilebilir. Hemen hemen tüm arama motorları, bu hizmeti sunmaktadır.
Örneğin https://images.google.com adresine gidip buradaki seçeneklerden biri kullanılabilir: Ya ilgili resmi cihazımıza indirdikten sonra sayfadaki “fotoğraf makinesi” sembolüne tıklayıp ilgili görseli yükleyerek arama yapabiliriz. Bir başka seçenekse arama hanesine ya görselin URL adresini kopyalayıp yapıştırmak ya da görseldeki kişi ve/veya konuyla ilgili arama yapmak. Kavram aramasını sesli komutla yapmak da mümkün. Ayrıca çıkan sonuçlardan birinin üzerine tıkladığınızda alttaki “benzer görseller” ibaresi aracılığıyla o fotoğrafın başka boyutlarına veya benzer görsellere ulaşılabilir.
Yine Google’ın bir başka hizmeti olan “Lens” de benzer amaçlarla kullanılabilir. Daha ziyade ürün ve nesnelerin internette aranması için tasarlanan bu hizmeti, fotoğraf aramasında da kullanmak mümkün. Ama yukarıda belirttiğimiz görsel arama hizmeti, çok daha kapsamlı ve güvenilir bir sonuç vermektedir.
Alternatif görsel arama araçları var mı?
Google’ın görsel aramasının dışında aynı amaç için Yandex ve TinEye da kullanılabilir. Asla tek bir araca güvenmemelisiniz. Yandex, Amerikan Google’ın Rus muadilidir. Özellikle Rusya veya eski Sovyetler ile ilgili görüntüler söz konusu olduğunda, Google’a nazaran çok daha kapsamlı sonuçlar verebilir.
TinEye’ın en büyük avantajı, sonuçların tarihe göre sıralanması. Bu, bir fotoğrafın ne zaman yayınlandığını ya da yüklendiğini öğrenmenin en kolay yoludur. Ancak TinEye, bir görselin Facebook, Instagram veya Messenger gibi platformlarda ilk ne zaman paylaşıldığına dair bilgi veremiyor. Zira uygulama ancak, görselin bir web sitesinde veya Twitter’da yayınlandığı tarihi görüntüleyebiliyor.
Buna ek olarak, tüm ilgili arama motorlarını birleştiren ve tarayıcıya eklenti olarak yüklenebilen bir araç var: InViD/WeVerify eklentisi, görüntülerin orijinalliğini doğrularken, aynı zamanda büyüteç ve meta veri analizi gibi çok yararlı bazı ek özelliklere de sahip.
Eski fotoğraflar mı yoksa manipüle edilmiş içerik mi?
Mayıs 2021’de İsrail ile Filistinliler arasında Gazze’de meydana gelen çatışmalara dair örnek bir fotoğrafın, güncelliğini yitirmiş veya manipülasyona uğramış olup olmadığını öğrenmek için tersine görsel araması yaptık.
Çatışmalarla ilgili yayınlanan haberlerde, Gazze’deki yıkılan binaların arasında Filistinli bir erkek çocuğun resmi sık sık kullanıldı. Yaptığımız tersine aramada, bu resmin ilk yayın tarihinin Mayıs 2021 değil, 19 Ekim 2014 olduğu ortaya çıktı.
İşin daha da ilginç tarafı, fotoğraf ajansı Getty Images’ın servisi ettiği ve AFP haber ajansından Mahmud Hams’a ait olduğu anlaşılan bu görsel, Suriye’deki hava saldırılarının neden olduğu tahribatla ilgili haberlerde de çeşitli medya kuruluşları ve sosyal ağlar tarafından yoğun şekilde kullanıldı ve halen de kullanılmaya devam ediyor.
Gerçek görsellerin, farklı bir hikaye anlatmak için Photoshop gibi resim düzenleme programlarıyla manipüle edildiği durumlar da karşımıza çıkabiliyor. Böyle görsellerin tespiti için daha kapsamlı analiz yazılımları gereklidir. Forensically ve Foto Forensics, en yaygın olan foto analiz programları arasında yer alıyor. Buralarda yapılan analizler, tuhaf bir gerçeği de ortaya çıkarmış: Fotomontaj yoluyla görsellere en çok eklenen motiflerin başında -nedendir bilinmez- köpekbalıkları geliyor!
Forensically’nin sık kullanılan özelliklerinden biri de “Noise (Gürültü) Analizi” aracıdır. Görsele sonradan eklenmiş bölümde genellikle piksel (gözek) yoğunluğunda bir farklılık vardır. Görüntünün elde edilmesini sağlayan ve kontrol edilebilen en küçük birim olan pikselleri, çıplak gözle fark etmek neredeyse imkansızdır. Aynı şekilde imkansız olan bir başka şey de manipüle edilmiş bölümlerle orijinal fotoğrafın tümüyle aynı piksel yoğunluğuna sahip olmasıdır. İşte bu duruma, fotoğrafçılık dilinde “gürültü” adı verilir. Bir görüntü ne kadar sık değiştirilirse, gürültü seviyesi de o kadar yüksek olacaktır.
Bir diğer yararlı özellik de hata düzeyi (ELA) analizidir. Bu ifade, JPEG sıkıştırma hızındaki farklılıkları vurguluyor. İsveçli çevre aktivisti Greta Thunberg ile ilgili Kasım 2019’da viral olan ve “Zaman yolculuğu” olarak adlandırılan fotoğrafı, hata düzeyi açısından inceledik. 1898’de çekildiği belirtilen fotoğrafta, Kanada’daki bir altın madeninde çalışan üç çocuk görülüyor. En sağdaki kız çocuğu, Greta Thunberg’e şaşırtıcı derecede benziyor.
Analizimizin sonucu, Washington Üniversitesi’nde dijital ve görsel materyaller uzmanı olan Kristin Kinsey’in açıklamalarını teyit etti: Söz konusu fotoğrafta en ufak bir fotomontaj veya benzeri bir oynama yok. Bu siyah-beyaz görsel, yüzde yüz gerçek.
Ekran görüntülerine dikkat!
Ancak sadece fotoğraflara şüpheyle yaklaşmak yetmez. Ekran görüntüsü görselleri de her zaman gerçeği yansıtmayabilir. “Screenshot” olarak da ifade edilen ekran görüntüleri, ilgisiz ya da sahte bir içeriğe entegre edilmiş olabilir. Örneğin geçtiğimiz Aralık ayının başında, Deutsche Welle tarafından hazırlandığı belirtilen ve Almanya’daki binlerce aşı karşıtının, korona önlemlerini protesto etmek için düzenlenen gösteride toplu olarak öpüştüğü iddia edilen bir haberin ekran görüntüsü dolaşıma sokuldu. Ancak, Almanya’da 2021 sonunda çekildiği iddia edilen fotoğrafın, gerçekte 2011 yılında Güney Amerika ülkesi Şili’de çekildiği anlaşıldı. DW, bu fotoğrafı hiçbir zaman yayınlamadı ve dolayısıyla paylaşılan ekran görüntüsü de sahteydi.
Aynı şüpheli yaklaşımın, sosyal medya görselleri için de gösterilmesi gerekiyor. Sosyal ağlardaki gönderilere ait olduğu iddiasıyla paylaşılan ekran görüntülerindeki mesajın, söz konusu hesap tarafından gerçekten o şekilde paylaşıldığının kesin kanıtı olmayabilir. Zira bir tweet metni, görüntü düzenleme programı veya başka araçlara gerek olmadan da “kaynak kodu” aracılığıyla birkaç dakika içinde manipüle edilebilir. İsterseniz paylaşımdaki bazı kavramları değiştirebilir, isterseniz tamamen yeni bir mesaj yazabilirsiniz.
Sonuç, şaşırtıcı derecede gerçekmiş gibi görünür. Yapılan değişiklikler elbette orijinal profilde yayınlanmaz, ancak ara yüze yansır. Böylece gerçekten o profilde yayınlanmış gibi ekran görüntüsü almak mümkündür.
Hiçbir doğrulama ve analiz yöntemi tek başına mükemmel değildir. Bu nedenle, her zaman birkaç arama motoru, araç ve uygulama kullanarak, sonuçları mukayese etmenizi tavsiye ederiz. Bir görüntünün orijinalliğine güvenmiyorsanız, doğrulama programlarından birini kullanarak görselle ilgili ve arka plan bilgilerini araştırın.
Eğer hikaye “gerçek olamayacak kadar muazzam” ise muhtemelen doğru da değildir. Şüpheniz varsa temkinli davranın ve doğrulamadan önce görseli paylaşmaktan kaçının. Aksi takdirde sahtecilerin tuzağına siz de düşmüş olursunuz.
(DW Türkçe)
İlgili haber: https://medyagunlugu.com/yalan-haber-nasil-anlasilir-2/