Cumartesi, 17 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Hangi AB ülkelerinde oturum alınabiliyor?

Halil Ocaklı
Son güncelleme: 20 Aralık 2023 00:26
Halil Ocaklı
Paylaş
Paylaş

Türkiye, çeşitli nedenlerden farklı ülkelere göç veren bir ülke konumunda olmayı sürdürüyor.

Öyle ki, çoğumuzun başka ülkelerde yaşayan bir yakını ya da tanıdığı mutlaka vardır. Bilindiği üzere, göçmen işçilerimiz çalışıp para biriktirmek amacıyla 1960’larda Avrupa ülkelerine çalışmaya gitti.

İşçilerimizin çoğu orada kurdukları düzenini bozup dönemedi. Sonuçta bugün 1,5 milyondan fazla Türk artık Alman vatandaşlığına geçmiş durumda. Uzun yıllar süren (expat) gurbetçilikten sonra ben şimdi mutlulukla Antalya’da yaşıyorum.

Beni Antalya’ya çeken ana etken; taze, temiz ve doğal gıdaya birinci elden ulaşma şansı bulmak oldu. Çevre köylerde biraz araştırma yapınca taze, temiz, sağlıklı besinleri bulmak olası ve ben bunu çok değerli buluyorum.

Ne var ki, gençlerin büyük bir bölümü Türkiye’de yaşama konusunda benden farklı düşünüyor. Pek çok genç başka ülkelerde daha iyi standartlarda bir yaşam kurmayı umduğunu dile getirmekten çekinmiyor. Göç etme isteği özellikle yabancı dil bilen genç profesyonellerde çok üst düzeyde.

Ankara 100. Yıl Mahallesi’nde ODTÜ mezunu bir genç, “Bu ülkede bir Rönesans gerçeklemesini bekleyen kuşaktan olmak istemiyorum. Zaten umudum da yok” diyordu. Bu kadar çok genç değer göç etmeyi gündeminde tuttuğu sürece, Türkiye her anlamda beyin göçü yaşayacak.

Bunca yıllık gurbet deneyimimden sonra şunu açıkça söyleyebilirim ki, göç yolculukları maalesef her zaman bir başarı öyküsü ile taçlanmıyor. Yeni bir yaşantıya hangi kapıdan giriş yapıldığı çok önemli. Giriş kapısı sıradan ise o ülkedeki yaşantı da sıradan ya da ortalama altı oluyor.

Göç süreci bu açıdan çok iyi irdelenmeli ve her adımı planlanmalı. Göç etmeyi düşünen kişinin kendisini gideceği ülkede ortalamanın üstüne taşıyabilecek becerilerle donatmasında yarar var.

Taşınmadan önce o ülkedeki yaşantı test edilmeli ve asla illegal duruma düşmemeli. Her adım mutlaka yasalara uygun atılmalı, işin bütçesi iyi hesaplanmalı yoksa kişi çıkamayacağı bir çukura düşer.

Umutların çöp olduğu çok sayıda düş kırıklığı öyküsüne de tanık olduk. Parasızlık ve açlıktan otobüs durağında bayılan Türkler gördük. Aramızda para toplayıp San Francisco-İstanbul dönüş bileti alıp gönderdiğimiz kişiler oldu.

1963’te İmzalanan Ankara Anlaşması

İngiltere ile Avrupa Birliği bağının kopmasını izleyen bir yıllık geçiş sürecinin ardından, Türk vatandaşları artık Ankara Anlaşmasına dayanarak oturma izni alamayacak. Ancak aynı anlaşmayı dayanak göstererek oturum izni alınabilecek başka ülkeler olduğu belirtiliyor. Bu ülkeler şunlar: İrlanda, İspanya, Hollanda, Slovakya, Litvanya, Belçika ve Malta.

BBC Türkçe haberler servisinden Onur Erem’in 19 Ocak 2021 tarihinde yayınlanan ilginç haberi şöyle: www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55683905 

halilocakli@yahoo.com

Görsel: rudaw.net

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanHalil Ocaklı
Takip et:
Bayburt'un Sisne köyünde doğdu (1964). Almanya'da gurbetçi bir çocuk olarak büyüdü ve burada Yunan-Roma tarihi okudu. California Berkeley Üniversitesi'nde Proto-Altayca ve Japonca ilişkileri üzerine çalıştı. Bu süreçte Japonya'da Kyushu Üniversitesi'nde bir sömestr geçirdi. Çalışma alanı: Diyakronik (Artsüremli) Proto-Dil Tipolojisi. Türkiye ve ABD'de profesyonel turist rehberliği ve çevirmenlik yaptı, 50'den fazla ülke gezdi. Rodos'ta otel işletmeciliği yaptı. Hindistan'da çeşitli eğitimler aldı. Rusya'da Tver Devlet Üniversitesi'nde çalışırken Olga ile evlendi. Kadim Vedanta felsefesine derin bir ilgi duyuyor. Aksiyon dolu 35 yılın ardından, şimdi Bergamo (İtalya) ve Antalya'nın sade sakinlerinden biri olmaya çalışıyor.
Önceki Makale ‘Süresiz men’ gelebilir
Sonraki Makale Aziz Nesin’in ünlü sözleri

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

1900’lerin başında İstanbul

Metin Gülbay
17 Mayıs 2025
ManşetSerbest Kürsü

Amerika’nın sıra dışı öyküsü

Halil Ocaklı
17 Mayıs 2025
ManşetSerbest Kürsü

Türkçenin lanetlenmiş kelimesi

Adil Gürkan
17 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Lozan’a neden atıf yapıldı?..

Gürsel Demirok
16 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?