Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki deprem; sismologlara göre Anadolu ve Arap yarımadasına uzanan 100 kilometreden uzun bir çatlağa yol açtığı için son yılların en geniş çaplı depremi oldu.
Dünya’nın kabuğu “levha” adı verilen iç içe geçmiş ama aslında birbirinden ayrı parçalardan oluşur.
Bu levhalar sıklıkla hareket etmeye çalışır ancak birbirine değen diğer parçaların baskısı sonucu bunu başaramaz.
Ancak bazen bu levhalardan birinin üzerindeki baskı birikir ve daha sonra bu basınç enerji olarak yüzeye çıkar. Bu enerji yüzeyi hareket ettirir; yani deprem yaratır.
Son olayda Arap levhası kuzeye doğru hareket ederek Anadolu levhasına baskı yaptı.
Bu levhalar arasındaki itme gücü ve baskı, geçmişte de çok ciddi sarsıntılara yol açmıştı.
13 Ağustos 1822’de aynı bölgede, aynı fay hattı üzerinde 7,4 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Sadece Halep’te 7 bin kişi; toplamda yaklaşık 20 bin kişi hayatını kaybetmişti.
Doğu Anadolu Fay hattı, “doğrultu atımlı” bir fay hattı. Bu tip fay hatlarında sert kaya blokları birbirlerine dikey bir hat üzerinde baskı uygular ve nihayetinde baskıya dayanamayan bir blok yatay olarak harekete geçer. Bu da öyle bir gerilim yaratır ki; deprem meydana gelir.
ABD’nin California eyaletindeki San Andreas fay hattı, dünyanın en bilinen doğrultu atımlı fay hatlarından biri. O kadar uzun süredir sakin ki; felaket yaratacak bir depremin çok yakın olabileceği tahmin ediliyor.
Kahramanmaraş depreminde ise bu kırılma, çok da derin olmayan bir yerde meydana geldi.
İngiltere’deki Open Üniversitesi’nden jeofizikçi David Rothery, “Aynı büyüklükteki bir deprem yüzeye ne kadar yakın olursa o kadar büyük etki yaratır” diyor.
Binaların yeterince dayanıklı olmaması da çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinde etkili oldu.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye’yi sarsan 7.4 büyüklüğündeki depreme ilişkin, “Bugünkü depremin olduğu bölgede, 500 yıldır stres biriktiren fay parçaları kırıldı. Bu fayların deprem üretme aralığı da 400-500 yıl olduğundan bilimsel anlamda bu faylar üzerinde deprem bekleniyordu. Bugün meydana gelen deprem, Doğu Anadolu fayının güney kolları üzerinde, Malatya ile Hatay arasındaki fay parçalarının kırılması sonucu gerçekleşmiş olmalı” dedi.
Artçılar ne kadar sürebilir?
04.17’de meydana gelen ilk depremden sadece 11 dakika sonra, bölge 6,7 büyüklüğünde bir artçı şokla sarsıldı. Saatler sonra gelen 7,6 büyüklüğündeki ikinci depremin hemen ardından da 6 büyüklüğünde artçı sarsıntı meydana geldi.
İngiliz Jeoloji Araştırma merkezinden Roger Musson, “Bizim şu an gördüğümüz şey aktivitenin komşu faylara yayılması. Dolayısıyla bu hareketliliğin bir süre daha devam etmesini bekliyoruz” diyor.
1822’deki depremde, artçı şoklar bir yıl daha devam etmişti.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener de, “Bu coğrafyada 24 yıldır gördüğümüz en büyük depremle karşı karşıyayız. Sınırlarımızı aşıp Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti, Irak ve Suriye’de hissedildi, hatta bazı yerlerde can kaybına yol açtı. Şu anda kadar 100 tane artçı deprem meydana geldi. Bunların da yaklaşık 53 tanesi 4’ün üzerinde” dedi:
“İlerleyen zamanda küçük artçı depremler çözüldükçe sayılar artacaktır. 7 tanesi 5’in üzerinde oldu. Bir tanesi da ana artçı şoku olarak 6.6’lık bir depremiz var. Bu depremlerin yoğunluğunu azaltarak önümüzdeki günlerde devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu depremler bir yıl kadar sürebilir.”
AFAD depremin merkezini Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde, Gaziantep’in 26 kilometre doğusundaki, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olarak açıkladı.
Ancak etki alanı bundan çok daha geniş oldu; deprem Kıbrıs, Lübnan, Irak, İran ve Suriye’de de hissedildi. Türkiye’nin kuzeyinde ve batısında da yer yer hissedildi.
20. yüzyıl boyunca Doğu Anadolu Fay hattı çok az sayıda büyük deprem üretti. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nin verilerine göre 1970’ten bu yana bölgede 6’dan büyük sadece üç deprem meydana geldi.
Dünya genelinde bir yıl içerisinde 7’nin üzerinde meydana gelen deprem sayısı 20’yi geçmiyor. Bu da Pazartesi arka arkaya meydana gelen 7’den büyük iki depremi bir hayli olağandışı kılıyor.
2016’da İtalya’da meydana gelen 6,2’lik depremde 300 kişinin öldüğü düşünüldüğünde, Londra College Üniversitesi Risk ve Felaket Önleme Enstitüsü’nden Joanna Faure Walker, Türkiye’de meydana gelen depremin 250 kat daha fazla enerji ortaya çıkardığını söylüyor:
“Son 10 yılda bu büyüklükte sadece iki deprem görüldü, bir önceki 10 yılda da bu şiddette dört deprem meydana gelmişti.”
Ve bu depremlerin ikisi aynı gün, Pazartesi günü aynı ilde yaşandı.
Bugüne kadar dünyada görülen en büyük depremler 2011’de Japonya’da meydana gelen ve ardından ciddi tsunami dalgaları yaratan 9 büyüklüğündeki deprem ile 1960’ta Şili’de meydana gelen 9,5 büyüklüğündeki depremdi.
(BBC Türkçe)