Çarşamba, 21 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Ne ekersen onu biçersin

Melek Ay
Son güncelleme: 16 Nisan 2023 00:00
Melek Ay
Paylaş
Paylaş

Kader kelimesini küçük yaşlardan bu yana çokça duymuşuzdur. Karma kelimesi ise birçoğumuz için belki son on yıldır duyduğumuz bir kelimedir.

İçinde bulunduğum Vedik astroloji eğitimim nedeniyle çokça karıştırılan bu iki kelimeyi, ikisinin arasındaki farkın özünü iyice anlayabilmek adına detaylıca inceledik.

Çünkü ikisi de hem birbiri ile karıştırılıyor hem de gerçekten biraz kafa karıştırıyor. Hadi bunları biraz sadeleştirerek açalım.

Öncelikle belirtmek isterim ki Vedik astrolojide tıpkı Yoga, Ayurveda gibi Veda sisteminin bir parçasıdır. Alt bilim dalı gibi düşünülebilir.

Vedik astroloji “Karma” ve “Dharma”mızı anlatan iki temel sistem üzerine kuruludur diyebiliriz.

Önce “Karma”ya değinecek olursak, Veda öğretilerine göre bizler evrensel bir düzenin parçalarıyız ve bu düzene bağlı olarak yaşarız. Her şey enerji frekanslarından oluşur ve yaptığımız her eylem ile bu zaman düzleminde başka bir eylemi harekete geçiririz.

Bunu en bilinen örneği ile anlatacak olursak, bir göle bir taşı bıraktığımızı düşünelim, taşı suya bırakmak bireyin eylemidir. Taşın suya dokunduğu anda yaydığı dalgalar ise eylemin etkileridir.

Karma kelime anlamıyla da eylem demektir. Hayat yolculuğumuzu hangi eylemler içerisinde yapacağımızı anlatır. Karma evrensel bir yasa olarak işler. Bu yasa içerisinde ne ekersen onu biçersin kuralını işletir. Bu kural asla şaşmaz.

“Dharma” ise bu hayata gelmemizde ki ana sebeptir ki bu sebeple bu hayatta “Dharma”mız ölçüsünde hareket edebiliriz. Kısaca “Dharma” için bir anlamda kişisel yolculuğumuzdaki yol planımızdır denilebilir. “Karma” ise “Dharma”mızı yaşarken hangi eylemlerden geçeceğimizi gösteren alanlarımızdır.

O yüzden de yeni karmalar yaratmamak adına eylemlerimize dikkat edebilmeliyiz.

Hintlerin bu bağlamda çok özlü bir cümlesi vardır: “Dharma sizi bulur, karmayı siz yaratırsınız”

Hint felsefesinde “Dharma” kelimesi aslında kader kelimesi ile paralellik gösterir. İslam dininde “külli irade” diye ifade edilendir.

Bu yaşamımızı bir okul gibi ifade edecek olursak. “Dharma” okulun adıdır. Okula başlayınca diyelim ki ikinci sınıfa geçtiniz ancak alttan vermeniz gereken dersleriniz kaldı. İkinci sınıfın dersleri ile birinci sınıftan kalan derslerinizi birlikte vermeniz gerekir. Alt sınıftan gelen dersleriniz sizin “Karma”larınızdır. Eğer yanlış eylemlerininiz ikinci sınıfta da devam ederse “Karma” yaratmaya devam edersiniz.

Ben kimim? Yaşam amacım nedir?

Bu sorular kendi yolculuğumuzun ana planını (Dharma) anlamımıza yardımcı olur. Bu cevapları bulabilmek kesinlikle çaba ve adanmışlık ister.

“Karma” ise bizden bağımsız değil tamamen bize bağlı gerçekleşir. “Karma”mızı düzeltebilmemiz ancak bilincimizin gelişimi ile mümkündür. Bilinç idrak edebilmek ile saflaşır. İdrak edebildiğimiz bir bilinçle, bakış açımızı doğayla dengeli hale getirir.

Elbette bu bir anda olmaz. Emek ve çabayla geliştirilebilir ve tüm deneyimlerimizin nedenini fark edebileceğimiz alanda başlar. İşte o zaman geçmişten yüklediğimiz eylemlerimizin sonuçlarını şimdiki yaşamımızda biçebiliriz. Bu yaşamda, bu bedendeki şimdinin gücünü kullanabiliriz. Yani bavulumuzda bize yük olanları bu yaşam deneyimimizde boşalma imkânımız var.

Hint felsefesi bireyin kendi yolculuğunu daha iyi bir alana taşıyabilmesi için ruhunu daha aydınlık bir alana taşıması gerektiğini söyler. Böylece bu yolculuk evrenden kopuk gerçekleşmez. Böylece gerçek doğamızla daha barışık, dengeli oluruz.

Yine aynı felsefe bunları yapabilmenin en muazzam ve kolay yolunun yoga, meditasyon ve nefes çalışmaları ile mümkün olabileceğini öğretir, anlatır.

Hepimiz tekâmül üzerine kurulmuş bu hayatı öğrenmek ve karmalarımızı hafiflete hafiflete aydınlanmaya giden yolu bulmak üzere buradayız.

Düştüğümüz bu alandan yükselmeyi araştırıyoruz.

Ve anlayabilmeliyiz ki bizi yoran yüklerimiz değil onları taşıma şeklimizdir.

Namaste…

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMelek Ay
Takip et:
Sadelik içinde adımladığım yolda, sahip olduğum niteliklerin hakkını vermeye çalışan bir yolcuyum...
Önceki Makale Galatasaray doludizgin
Sonraki Makale Dünyayı ateşe veren çılgınlar

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Sokak röportajlarını nasıl buluyorsunuz?

Gürsel Demirok
21 Mayıs 2025
*Serbest Kürsü

Türkiye-Hindistan gerilimi…

Medya Günlüğü
21 Mayıs 2025
EditörSerbest Kürsü

İsviçre’de bir mahalle bakkalı

Alper Eliçin
20 Mayıs 2025
EditörSerbest Kürsü

Toplumsal dönüşümün 2 anahtarı

Yıldırım Aktuğan
19 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?