Çarşamba, 21 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Namık Sevik gazeteciliği

Cenk Başlamış
Son güncelleme: 22 Ağustos 2024 00:35
Cenk Başlamış
Paylaş
Paylaş

Dün sabah Milliyet’in spor sayfasında rahmetli Namık Sevik’in adını bir haberin başlığında görünce hemen okumaya başladım.

“Türk spor basınının duayeni ve Milliyet Spor Servisi’nin unutulmaz müdürü Namık Sevik’i, ölümünün 38. yıl dönümünde bugün anacağız” diyordu haber.

Adı bir kurumla özdeşleşmiş kişinin 38 yıl sonra bile unutulmaması elbette takdir edilmesi gereken bir davranıştı ama bir sonraki cümle trajikomikti:

“Gazetecilik heyecanının giderek kaybolmaya yüz tuttuğu, meslek ilkelerinin çoğu zaman unutulduğu, geleneklerin bir bir kenara konulduğu bir dönemde, onun eşsiz iş ahlakını özleyenler; Namık Sevik gazeteciliğini, duruşunu hasretle yine anacak.”

Bu cümle trajikomikti çünkü Milliyet’in efsane müdürünü unutmaması ne kadar güzelse, onun adı üzerinden spor medyası eleştiri yapmaya kalkması da o kadar ironikti. Çünkü “Namık Sevik gazeteciliği”ni çoktan unutan bizzat Milliyet’in kendisiydi.

1986 yılının Nisan ayında girdiğim Milliyet’te gazete binasında çok görsem de Sevik’le hiç tanışmadım. Spor Servisi’ne girdiğimde masasında ciddi ve biraz da asık yüzle oturduğunu hayal meyal hatırlıyorum. Bir de çalışanların ondan çekindiği aklımda kalmış.

Evet, belki kendisiyle tanışmamıştım ama çocukluktan beri Milliyet okuduğum için, o yıllardaki pek çok kişi gibi iddialı spor sayfasını yakından takip ediyordum. Zaten o zamanlar Milliyet’in bir adı da “arkadan okunmaya başlayan gazete”ydi çünkü spor sayfası en arkadaydı. O yüzden Milliyet’i spor haberleri için alanlar gazeteyi en arka sayfadan okumaya başlardı.

Bu gelenek hatırladığım kadarıyla 2000’li yıllarda, arka sayfanın reklam potansiyelini değerlendirme gerekçesiyle terk edildi.

Ama asıl önemlisi, şimdi Milliyet’in ironik biçimde övdüğü “Namık Sevik gazeteciliği”nin yerini “okut da nasıl okutursan okut” gazeteciliği almaya başladı.

Üstelik bu değişim inanılmaz bir hızda yaşandı. Sözü burada, Milliyet’in bir başka efsane spor yazarının, İslam Çupi’nin Sevik’in 8. ölüm yıl dönümü olan 21 Ağustos 1996’da yazdığı yazıdan bir bölüme bırakalım:

“21 Ağustos’ta birlikte geleceğiz Çakaldağı mezarlığındaki sizin eve Namık Abi…

Bizi nasıl karşılayacaksın, bilmiyoruz…

Belki öfkeli, belki biraz kırık ya sevecen ya da okyanus suları kadar çok hoşgörüyü üstümüze dökerek, kirlenmiş vücutlarımızı bir güzel yıkayarak…

Şikayet edeceksin bizi… Belki tanrıya, belki ondan öte bir makama…

“Ne yaptınız İstanbul’a” diyeceksin. Oradan atlayacaksın basına.

“Bu kadar yalan dolan, bu kadar mübalağa ve tevzirat, hocanız kim oldu ki, evladım.” Cevap veremeyeceğiz, yüzümüze mahcubiyet denen kırmızının en belirgin tonu oturacak, sana değil, toprağa bakacağız, birlikte…”

Çupi’nin yazısının tarihine dikkat edelim: 1996 yılında yazmış bu satırları. Yani yıllar yıllar önce… Peki bu tarih neden önemli? Çünkü 1990’ların başı Türkiye’de özel televizyon kanallarının yayına girdiği tarih. Çünkü bu aynı zamanda siyaset dahil habercilikte magazinleşmenin zirve tırmanışın başladığı tarih.

Yazıyı daha fazla uzatmaya gerek yok…

Günümüzde spor muhabirleri izlemekle görevli oldukları futbol takımlarına göre hizalanmış durumda. Her muhabir aynı zamanda o takımın bir avukatı, daha doğrusu amigosu. Bu durum belki taraftarın hoşuna gidiyor ama bunun adı gazetecilik değil. Hele hele “Namık Sevik gazeteciliği” hiç değil. (Bu yazının konusu spor muhabirliği ama iktidar yanlısı ya da muhalif kanalları, gazeteler fark etmiyor, çoğu muhabir siyaset haberlerinde de farklı davranmıyor.)

Yaptıkları militanlığı gayet doğal bulan spor muhabirlerini görse rahmetli ne derdi bilemem elbette. “Islak sopayla döver miydi” bir fikrim yok. Ama bildiğim bir şey var: O muhabirler Sevik’in yönettiği spor servisinin kapısından hatta belki Babıali’den geçemezdi bir daha.

Kimdir?

1926 yılında İstanbul’da doğan Sevik, gazeteciliğe 1950 yılında Son Saat gazetesinde başladı. Spor gazeteciliğinin gelişmesi konusunda çalışmalarda bulundu. İstanbul Ekspres ve Akis dergisinde, Milliyet gazetesinde spor yazarı ve yönetici olarak görev yaptı. Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) kurucuları arasında yer aldı, dernekte 1965-1970 yılları arasında genel başkanlık görevinde bulundu. Milliyette yayınlanan “Türk Spor Raporu” yazısıyla sporun sorunlarına ışık tuttu. Uzun süre Milliyet’te spor sorumlu müdürü olarak görev aldı. Gazetelere spor sayfasını kavramını getiren kişi olarak biliniyor.

Fotoğraf: Milliyet

İlgili yazı:

İslam Çupi’nin kaleminden Namık Sevik

EtiketlendiFutbolMedya
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanCenk Başlamış
Takip et:
41 yıllık meslek yaşamının 21 yılını Milliyet gazetesi, CNN Türk ve 32. Gün'ün muhabiri olarak Moskova'da geçirmiş bir gazeteciden medya eleştirileri ve Rusya ağırlıklı dış politika, kimi zaman da gezi ve amatör müzik yazıları. "Sovyetleri Yıkan Darbe: Kuğu Gölü Operasyonu", "Rusya'da Bir Çılgın: Son Çar Jirinovski" ve "Gorbaçov'dan Putin'e...Rusya'nın Sırları" ve "Vladimir Vladimiroviç Putin: Rusya'yı Ayağa Kaldıran Lider" (Okay Deprem'le) kitaplarının yazarı. Sürekli basın kartı sahibi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi. https://www.instagram.com/djenkbaslamis/
Önceki Makale Değişim de değişir
Sonraki Makale Mutsuzluğa karşı direnç

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Tolstoy mu Dostoyevski mi?

M. Hakkı Yazıcı
21 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Dünü ve bugünü kıyaslayabilmek

Okay Deprem
21 Mayıs 2025
Köşe YazılarıManşet

Kusursuzluk ve kusurlar

Erdal Çolak
21 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Samsun ışığı…

Hasan Sevilir Aşan
19 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?