Alisiz Alevilik ile ilgili tartışmaların yoğunlaştığı sıralarda acaba Orta Asya’da da Aleviler var mıydı sorusuna yanıt ararken Kırgızistan’da ortaya çıkan Laçiler adındaki bir tarikata rastladım. Daha doğrusu Kırgızistan ve Özbekistan’da.
Tarikatın ne zaman ortaya çıktığı pek bilinmiyor ama Hokand Hanlığı sırasında olduğu tahmin ediliyor. Hokand Hanlığı 1709 ile 1876 yılları arasında hüküm sürdüğüne göre bu yıllarda ortaya çıktığı sonucuna varabiliriz.
Yeseviliğin bir kolu olarak biçimlenen bu tarikatı Şeyh Sanivar kurmuş. Anadolu’daki Alevilere çok benzeyen dini ritüellere sahip olan tarikatın kurucusu, Hokand Hanı tarafından “sapıklığa düşmesi” suçlamasıyla idam edilmiş.1
Laçi sözcüğü size de garip geldi mi, çünkü bana geldi.
Aslında dīnī törenlerinde “La İlahe İllallah” diye zikir çekmelerinden dolayı bölge halkı “La diyenler” anlamında onlara Laçi demiş. Kendileri ise “Allahçı” deyimini tercih ediyor.2
Özbekistan ile Kırgızistan arasındaki kuş uçmaz kervan geçmez yerleri veya Fergana Vadisi’nin derinliklerini seçiyorlar yaşamak için. Çünkü içinde bulundukları toplumlar, geleneksel İslamī ritüelleri uygulamayan Laçileri ya da Allahçıları sapkın bir topluluk olarak görüyor.
Peki ne yapıyorlar da sapkın damgasını yiyorlar?
Aleviler gibi semah dönüyorlar, tabii kadınlı erkekli bir ayin bu, bildiğiniz gibi. Zaten bu bile tek başına onları “ahlâksız, sapkın” yapmak için yetiyor!
Allahçılar/Laçiler geceleri düzenledikleri semahlarda Ahmed Yesevi’nin hikmetlerinden oluşan şarkıları dutar/kopuz eşliğinde söylüyor ve sesli zikir yapıyorlar.
Prof. Dr. Ali Yaman Kazakistan’daki Türk Kazak Üniversitesi’nde görevliyken bu topluluğu tanıdı ve haklarında yazdığı kitapla* onları Türkiye’de de tanıttı, en azından akademik çevreler ve konuyla ilgilenenlere, tabii Aleviler en çok ilgi gösterenler oldu.
Laçiler üzerinde o denli büyük bir baskı bulunuyor ki… Nakşibendiler onların ibadetlerini aşağılamak için “mum söndü ayini yapıyorlar” diye iftiralar atıyor. Ali Yaman Laçileri daha iyi tanımak için bölgede pazar yerlerinde de gezdi. Pazar yerinde mallarını satmaya çalışan bir kadın Ali Yaman’a “Allaha beni Laçi yarattığı için her gün sitem ediyorum” demiş. Ayrıca inancı nedeniyle kimsenin kendisinden alışveriş yapmadığını ve diğer insanların kendisini işaret ederek gülüştüklerini söylemiş.2
Laçiler 1917 Ekim Devrimi’ni fırsat bilerek gün yüzüne çıkmışlar. Belki devrimin onlara da özgürlük getireceğini düşünmüşlerdir. Hatta Bolşeviklerle birlikte savaşmışlar.
Ancak Sovyet yönetimi 1930’larda Laçiler ile ilişiğini kesmiş. Gerekçe de tüm dinleri gereksiz görmeleri tabii ki.
Türkiye’deki birtakım Alevi kaynaklarda “Orta Asya Alevileri” olarak anılan Laçiler diğer bazı kaynaklarda da “Orta Asya Kızılbaşları” olarak anılıyor.
Deste-i Gül, Şah Meşrep, Kul Süleyman Laçilerin en büyük ozanlarından birkaçı. Bu ozanlardan Şah Meşreb’in asıl adı Babarahim Maşrab, deyişlerinde Allah aşkı ve tasavvuf ağırlıkta. Şah Maşrab, İbrahim Ethem ve Halac-ı Mansur’u gaibten Piri kâmil olarak bilmiş ve eserlerinde Feridüddin-i Attar, Celaletttin Rumi, Nesimi yolundan yürümüş. Kul Süleyman ise, Hoca Ahmet Yesevi’nin en tanınmış halifelerinden ve Hakim Ata adıyla da anılan Süleyman Bakırgani.
Dört Kapı inancı
Laçilerde 4 Kapı İnancı bulunuyor.
Müritliğin aşamaları Şeriat- Tarikat-Marifet ve Hakikat olmak üzere dörde ayrılıyor.
Şeriat : Müslümanlardan talep edilen yükümlülükleri en küçük ayrıntısına kadar yapmak demek.
Tarikat : Sufizm yoluna girmek demek, bu aşamada mürit şeriatın taleplerini yerine getirmekle yükümlü değil. Sufi tamamiyle isteği ve özgür iradesiyle öğretiye katılır, İşan (dede), pirine el verip mürit olur. Ölü nasıl olursa, müritin de kendi işanına (dedesine) öyle olması gerekir.
Marifet: Mürit Allah gerçeğine ulaşır ve gözü açılır, cümle perdeler gözünden kaldırılır, gözü açılan mürit bu dünyadaki tüm zevküsefadan geçer.
Hakikat : Bu makama erişen mürit, Allah ile birleşerek iki damla su gibi birbirine kavuşur. Bu kavuşma zikir zamanında ekstaz ile gerçekleşir.
Son olarak izninizle Laçilere ait bir dizeyi paylaşayım.
“Orozo tutup, namaz okugan tozor
Dudar çertip, sama tepken ozor”
Oruç tutup, namaz kılan yok olur,
Saz çalıp, zikir eden ileri gider 3
Herkese keyifli günler dilerim.
* Prof. Dr. Ali Yaman, Allahçılar/Orta Asya’da Yesevilik Kızılbaş Türkler, Laçiler
Fotoğraf: Prof. Dr. Ali Yaman’ın kitabının kapağı.
KAYNAKLAR
1- https://www.gzt.com/mecra/bolseviklerin-gozde-tarikatlari-veysiler-ve-laciler-3460959
2- https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/asyanin-otekileri-6-fergananin-kizilbaslari-1796941
3- https://www.aleviforum.net/Konu-lahciler-orta-asyada-alevilik.html