Cumartesi, 31 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Instagram’a getirilen erişim yasağı

Gürsel Demirok
Son güncelleme: 12 Ağustos 2024 00:43
Gürsel Demirok
Paylaş
Paylaş

Batı ülkelerinde yaşayan veya kamu adına Batı’da görev yapmış olanlar bilir, basın genelde İslamiyet’i radikal bir din olarak tanıtmaya çalışır.

Keza Türkiye hakkındaki yayın ve yazılar genelde tek yanlı ve eleştireldir. Ön yargılıdır. Dün neyse bugün de Batı cephesinde değişen pek bir şey yok. Batı ülkelerinde görevli kamu görevlilerin önde gelen çalışmalarından biri de, gerek resmi makamlar, gerek ilgili medya yetkilileri nezdinde girişimlerde bulunarak, tek yanlı, ön yargılı yazı ve haberlerin düzeltilmesine çalışmaktı. Alınan yanıt hep aynı olurdu: “Medya özgürdür, karışamayız.”

2000’li yılların başlarında Türkiye, demokratikleşme ve insan hakları alanında önemli adımlar atmıştı. Zürih’te Başkonsolos olduğum tarihlerde (2000-2004), Türkiye’nin attığı bu adımların Avrupa’da ne ölçüde yansıdığını merak ediyordum. Ancak gördüm ki değişen pek fazla bir şey yok. Avrupa ülkeleri resmi düzeyde atılan adımları olumlu karşılamakla beraber, yeni adımlar atılması beklentisi içindeler. Buna karşılık kamuoyları Türkiye’deki gelişmeler konusunda yeterince bilgi sahibi değiller. Türkiye’de insan haklarının ihlal edildiği yönündeki eski klasik yaklaşım ve ön yargı devam ediyor. Batı medyası da bu ön yargıları besleyen, olumlu gelişmeleri görmezlikten gelen eleştirel tutumunu sürdürüyor.

Son yıllarda ortaya çıkan Batı kaynaklı sosyal medya grupları, şirketleri de benzer tutum içindeler. Beğenmedikleri paylaşımları sansürlemeye kalkışıyorlar. Okunmasın istiyorlar. Son örneği, Hamas lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da suikasta uğramasının ardından  yaşandı. İsrail’i kollayan bir sosyal medya grubunun, Haniye’nin şehitliği ile ilgili Instagram’daki haber ve yorumları “tehlikeli” ve “terörist” ilan ederek kaldırmaya başladığı gözlendi. Buna tepki gösteren iktidar, sosyal medya platformu Instagram’a erişimi kapattı. Erdoğan ayrıca, Haniye için bir günlük yas ilan etti.  İktidarın bu kararları muhalif siyasiler ve kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

Bu tepkilere tepki gösteren Erdoğan geçen haftaki kabine toplantısından sonra yaptığı konuşmada, İsrail vahşetini savunan, Türkiye’nin kanunlarına kafa tutan, küresel kapitalizmin esaslı kalelerinden biri olan bu gruba destek verenleri kendisine has üslupla eleştirdi. Erdoğan, sosyal medya şirketlerinin İsrail’e yönelik eleştirileri kendilerine hakaret saydıklarını, Filistin halkının  direnişine karşı savaş açtıklarını, Türkiye’nin uyarılarını dikkate almadıklarını vurguladı.

Erdoğan’ın sert tepkisinin bir nedeninin de, medya şirketlerinin ve emperyal Batı’nın tutumunu, muhalefetin ve kamuoyunun bir bölümünün yeterince değerlendiremediği düşüncesinden kaynaklandığı anlaşılıyor…

“Burada şirketlerin tavrı kadar rahatsız edici bir durum ülkemizdeki muhalefetin kaypak tutumudur. Türkiye egemenlik hakları çerçevesinde bir adım atıyor, ancak şirketlerden önce meselenin öncesine arkasına bakmadan ‘biz bundan nasıl menfaat sağlarız’ diyen muhalefet partileri ayağa kalkıyor” diyor Erdoğan ve ekliyor: “Batı’dan çok Batıcı, İsrail’den çok İsrailci olan bu ev zencilerinin tek gayesi, sahiplerine şirinlik yapmaktır.” Erdoğan, Hamas lideri için ilan edilen milli yası eleştirenler için de “bazı cibilliyeti bozuk olanlar” ifadesini kullanıyor.

Siyasilerden ve muhalif kamuoyundan gelen tepkiler daha ziyade “ev zencileri”, “cibilliyetsizler” sözleri ile Instagram’ın kapatılması üzerine yoğunlaştı. Söz konusu medya grubunun İsraili kollayan tutumunu eleştiren pek olmadı.

Gazze’de katliam başlayalı on ay oldu. Bu sürede 16 binden fazla çocuk öldü. 40 bin masum insan şehit  edildi. İsrail Gazzelileri sadece bombalarla öldürmüyor, aç bırakarak da öldürüyor. Bu zulüm karşısında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden ‘çıt yok’.

Bölgemizde şu sıra bir insanlık dramı yaşanıyor. İnsanlık ayıbı yaşanıyor. İnsanlık adına bol bol nutuk atan Batı dünyası ortalıkta yok. Türkiye’nin insan hakları alanındaki uygulamalarını eleştiren Batı medyası, İsrail’in katliamları karşısında sessiz. Üç maymunu oynuyor… Sosyal medyada İsrail’i eleştirmeye kalkarsan engelleniyorsun… Böyle bir dünyada yaşıyoruz..

Öte yandan, Türkiye’nin sosyal medya şirketinden taleplerinin karşılanmasına yönelik görüşmelerde tarafların anlaşması sonucu 2 Ağustos’tan bu yana kapalı olan Instagram 10 Ağustos akşamı erişime tekrar açıldı. Bu noktada anlaşmaya varılan hususlar nelerdir bunları tartışmak, değerlendirmek gerekir.

Erdoğan’ın kimi sözlerini incitici bulup eleştirebiliriz. Aldığı kararları yersiz bulur eleştirebiliriz. Ancak, Instagram’a getirilen yasak kararı örneğinde olduğu gibi, tartışılan konuları tüm boyutları ve yönleri ile değerlendirmek gerekir.

Görsel: freepik.com

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanGürsel Demirok
Takip et:
Emekli diplomat. 1945 yılında doğdu. Darüşşafaka Lisesi'ni 1964 yılında bitirdi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1969'da Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Türkiye Daimi Temsilciliğinde görevli olduğu yıllarda (1974-1977) BM Genel Kurulu 4, Komite (Decolonisation Committee) Raportörlüğüne seçildi. Kuveyt”in, Irak tarafından işgal edildiği tarihlerde, Kuveyt Büyükelçiliğimiz Müsteşarı idi. 1993-1997 yılları arasında Mainz Başkonsolosu olarak görev yaptı. Bu görevde iken girişimlerde bulunarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’de Veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya’ya yaptığı ziyaret anısına Türk heyetinin kaldığı görev bölgesindeki Bad Kreuznach Park Hotel‘de 23 Nisan 1997 de Atatürk Salonu açılmasını ve ziyaret anısına otelin girişine bir yazıt konulmasını sağladı. Açılış görkemli bir törenle gerçekleştirildi. Otel bugün Türklerin etkinlikler düzenledikleri bir mekâna dönüştü. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı müşaviri olarak atandı. Bakanlık müşaviri iken, Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı oldu. 57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde hazırladığı ilerici insan hakları raporu AB Kopenhag Kriterlerinin karşılanmasına yönelik çalışmalarda referans belgesi olarak kullanıldı ve “Demirok Raporu “olarak anıldı. 2000-2004 yılları arasında Zürih Başkonsolosu olarak görev yaptı. Zürih Başkonsolosluğu binasında Park Hotel’deki Atatürk Salonuna benzer bir Atatürk Salonu açtı. Salonda Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ilişkin belge ve fotoğraflar yer almakta. Bu salonda da Türkleri buluşturan etkinlikler düzenlenmekte. Mainz ve Zürih‘te Başkonsolos iken vatandaşlarımızla birlikte olmaya, derneklerinin düzenledikleri etkinliklere katılmaya, çocuklarımızı okullarında ziyaret etmeğe, gençlerin sportif müsabakalarına katılmaya büyük önem verdi. 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın başdanışmanı oldu, 2005 yılında MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olarak atandı ve bu görevindeyken 2010 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na atanmış ilk sivil görevlidir. Atatürk’ün Almanya gezisi ve Avrupa’daki Türkler üzerine kitapları var. Emekli olduktan sonra medyada köşe yazıları kaleme almaya başladı .
Önceki Makale İlk günden bugüne Libya iç savaşına nasıl müdahil olduk?
Sonraki Makale Adı altın kendi gümüş

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Diller neden dünyayı farklı anlatır?

Halil Ocaklı
31 Mayıs 2025
*Serbest Kürsü

İstanbul ilk kuşatmada mı alındı?

Metin Gülbay
31 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Tarihten ders almayı bilmek…

Gürsel Demirok
28 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Türkiye’de “adaletsizlik sendromu”

Dr. Nil Gönce
27 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?