Cuma, 8 Ağu 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

İnsan aklı kuşatma altında

Dr. Nil Gönce
Son güncelleme: 2 Haziran 2025 19:51
Dr. Nil Gönce
Paylaş
Paylaş

Günümüzde bilgiye erişim hiç olmadığı kadar hızlı ve sınırsız. Ancak bu özgürlük, beraberinde benzersiz bir psikolojik yük ve karmaşa getiriyor.

Peki, bu “bilgi özgürlüğü” zihnimizi esir alıyor olabilir mi? Artık haber izlemek sadece bilgi edinmek değil; aynı zamanda ruh sağlığımıza doğrudan dokunan, yoğun duygusal etkiler yaratan bir eyleme dönüştü. Ukrayna savaşı ve Gazze krizi gibi küresel çatışmaların gölgesinde, medya kaynaklarından akan haber bombardımanı ve sosyal medyanın felaket pornografisi, bireylerde kolektif bir travmatik dikkat dağınıklığı ve kronik stres durumuna yol açıyor.

Bilgiyle zehirlenen zihin

Nobel ödüllü psikolog Daniel Kahneman, beynimizin işleyebileceği bilgi kapasitesinin sınırlı olduğunu söyler. Oysa dijital çağ, bu sınırları zorluyor. Sürekli akan haberler, çelişkili analizler ve sosyal medyadaki felaket görüntüleri, beyni adeta bir “veri çöplüğüne” dönüştürüyor. Psikiyatrist Aaron Beck’in ifadesiyle:

“Anksiyete, kontrol edemediğimiz uyaranlara maruz kaldıkça büyür.”

“Doğru bilginin” bile fazlası zararlı!

Dünya Sağlık Örgütü’nün “infodemi” dediği bu durum, yalnızca yalan haberlerden değil, aşırı bilgi yükünden de kaynaklanıyor. Sürekli güncellenen veriler, birbiriyle çelişen uzman yorumları ve bitmeyen kriz manşetleri zihni tüketiyor. Sonuç? Kararsızlık, umutsuzluk ve kronik bir “dünya kötüye gidiyor” hissi.

Sekonder Stres Sendromu

Psikolojide “ikincil travmatik stres” diye bir kavram var: Doğrudan yaşamadığımız acılar, bize de zarar verebilir. Örneğin, Gazze’deki bir çocuğun çığlığını her izleyişinizde beyniniz bunu kendi tehdidiniz gibi algılayabilir. Sürekli savaş haberleri ise “dünya güvenilmez bir yer” inancını pekiştirir.

“Psychache” (ruhsal ağrı) çağı

Psikolog Edwin Shneidman, modern insanın “psychache” dediği bir tür ruhsal acı yaşadığını söyler. Medyadaki şiddet, korku ve umutsuzluk söylemi bu acıyı besliyor. Pandemi sonrası patlayan anksiyete ve depresyon oranları da bunun kanıtı.

Kimlik ve zihin dağınıklığı

Farklı medya kaynakları, giderek çatışan ve birbirini dışlayan gerçeklikler sunuyor. Türkiye’de ve dünyada artan kutuplaşmanın temelinde yatan en büyük sorun, bu “alternatif gerçekler”dir. Aynı olayı farklı kaynaklardan okuyan iki kişi, tamamen zıt sonuçlara varabiliyor; bu da algıda seçicilikle birleşerek bireyleri kendi gerçeklik balonlarına hapsediyor. Özellikle gençlerde, bu karmaşa kimlik bunalımına, duygusal donukluğa ve zihinsel savrulmalara yol açıyor. Post-truth (hakikat sonrası) çağında gerçeklik belirsizleşirken, akıl ve ruh sağlığını korumak her zamankinden daha zor hale geliyor.

Dissosiyasyon tehlikesi

Sürekli değişen “gerçeklikler”, özellikle gençlerde kimlik karmaşasına yol açabiliyor. “Hiçbir şey doğru değil” hissi, duyarsızlaşma ve hatta dissosiyatif belirtilere bile neden olabilir.

Günümüzün karmaşık dijital ortamında, medya yalnızca bilgi vermekle kalmıyor; aynı zamanda zihnimizi şekillendiriyor. Bu nedenle psikolojik hijyen ve dijital hijyen birbirinden ayrılamaz hale geldi. Doğru bilgi kadar, bu bilgiyi nasıl işlediğimiz ve hangi dikkat stratejilerini kullandığımız da ruh sağlığımız için hayati önem taşıyor.

Klinik psikoloji alanı, medya kaynaklı travma ve kronik anksiyeteye karşı mücadelede, medya okuryazarlığını ve bilişsel hijyen becerilerini geliştirmeye odaklanmalı. Medya profesyonelleri ise içerik üretirken psikolojik etkileri göz önünde bulundurmalı, sorumlu yayıncılığı benimsemeli.

Peki, birey olarak biz ne yapabiliriz? İşte bilişsel hijyeni sağlamak için birkaç pratik strateji:

✔ Seçici maruziyet: Haberleri günün belirli saatlerinde, güvenilir ve tarafsız kaynaklardan takip edin. Sürekli bilgi bombardımanından uzak durmak zihninizi korur.

✔ Duygu filtresi: “Bu bilgi bana ne hissettiriyor?” diye sorgulayın. Eğer kontrolsüz öfke, korku veya çaresizlik yaratıyorsa, ara verin ve uzaklaşın.

✔ Zihinsel reset: Doğayla temas kurun, sanatla ilgilenin, dijital olmayan aktivitelerle zihninizi yenileyin. Gerçek dünyanın “analog” keyfini keşfetmek ruh sağlığınıza iyi gelir.

Unutmayın: Medya diyeti yapmak, sadece bedenimizi değil, zihnimizi de korumanın yeni yolu. Dünyadaki tüm acıları üstlenmek sizi kahraman yapmaz, sadece bitkin düşürür. Kendinizi kaptırmadan, bilgili ve duyarlı ama ruh sağlığınızı öncelikli tutan bir denge kurmak mümkün.

Görsel: Daniel Hertzberg, npr.org

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanDr. Nil Gönce
Takip et:
İstanbul’un renkli sokaklarında büyüdüm, ama merakım beni dünyanın dört bir yanına götürdü. Akademik ciddiyetimle ‘Dr.’, insanlara dokunan yönümle ‘psikolog’ oldum. Klinik psikolog kimliğimle ruhların derinliklerine yolculuk ederken, bir yandan da uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan makalelerimle bilime katkı sunuyorum. Beyin-zihin ilişkisi, psikiyatrik bozukluklar, kişisel gelişim ve öğrenci koçluğu alanlarında çalışıyor; bilimsel bilgiyi yaşamın içinden süzüyorum. Yazmak benim için yalnızca üretmek değil; anlamak, anlatmak ve iyileştirmekle ilgili bir eylem. Akademik makalelerim uluslararası dergilerde yer bulsa da, asıl tutkum insana dokunan hikâyeleri paylaşmak. Çünkü biliyorum: İyileşmek, anlaşılmak ve büyümek, en çok da paylaştıkça anlam kazanır. Hayata biraz bilim, biraz mizah, ama hep insan sıcaklığıyla bakıyorum. Çünkü en karmaşık denklemler bile, bazen doğru bir soruyla, bazen de küçük bir gülümsemeyle çözülebilir."
Önceki Makale Rus üslerine “Örümcek Ağı”
Sonraki Makale Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Serbest Kürsü

İsrail’in hafıza üzerinden yürüttüğü yıkım

Metin Duyar
4 Ağustos 2025
Serbest Kürsü

Faiz politikası: Bilim mi siyaset mi?

Yıldırım Aktuğan
4 Ağustos 2025
Serbest Kürsü

Emeklinin emekçinin çilesi

Gürsel Demirok
4 Ağustos 2025
Serbest Kürsü

Vietnam’ın “şiirli şapkaları”

Alper Eliçin
3 Ağustos 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?